hesabın var mı? giriş yap

  • eger bir kiz erkege arada bir bakip caktirmiyorsa ondan hoslaniyor olabilir, eger bi kez bakip bi daha hic bakmiyor,ilgilenmiyor gibi yapiyorsa ondan kesin hoslaniyordur,eger kiz bi kere bakip ortadan kaybolmussa ve ortalik sessizse bilin ki o kiz bordo bereli kizdir..merak etmeyin o sizi bulur.

  • "geçen hafta enseme allah yazan dövme yaptırdım cumaya gittim arkamdaki adam görmüş doğum lekesi sandı mucize diye bağırdı.. beni omuzladılar beş gündür geziyoruz daha yeni geldim eve."

  • kasanın kapağını kapatamayan malların trafikte koca koca kamyonetlerle serbestçe dolaşıyor olması kadar ilginç olmayan videodur. daha 2 ay önce odtü'de bir öğrenci bu yüzden hayatını kaybetmedi mi? hiç mi ders alınmaz hiç mi sorgulamaz insan kendi yaptığı işi?

  • bir yere tayin olduğunuzda bir önceki komutandan kalan talimatnameler oranın geçmiş personel profilini de anında verir.

    mesela fırını olan kendi ekmeğini yapan birlikte tesis duvarında altalta üç adet yazı görürsünüz

    a- fırında sigara içmek yasaktır :

    (önden şuranın dibini bir döşeyelim de hele belki kimsenin başına bir iş gelmez)

    b- fırın közlerinde sigara yakmak yasaktır :

    (beklentiler gerçekleşmemiş. er/erbaş talimat a'ya uyarak fırında değil dışarıda içmek istemiş. talimatname de zaten sigarayı içeride yakmayın demiyor içeride içmeyin diyor. ama yakan erin başına da bir iş gelmiş)

    c- yaralanma halinde revire gidilecek, er erbaş yaralanmalara kendi müdahele etmeyecektir. erlerin ilkyardım harici birbirlerine sıhhi müdahelesi yasaktır.

    (sigara yakarken yüzünü yakıp dolaptan yoğurtla pansuman yapmışlar. her ne olduysa -dolap birinin üstüne bile devrilmiş olabilir- daha kötü olmuş)

    d- fırında yüksek sesle konuşmak yasaktır.

    (biri fırıncının dikkatini dağıtmış ya birinin yemeği ziyan olmuş ya da yine biri yaralanmış.)

    yani daha kaba bir şekli de olsa aynı havacılıktaki gibi o maddelerin çoğu tecrübe sonucu kanla yazılmıştır. tsk'daki insan profili akla hayale gelmeyecek bir varyete içerdiğinden, görmeseniz inanamayacağınız saflıkta ve mental kabiliyetlerde insanlar barındırdığından, ve bu tipleri her an yaralanabilecekleri zarar görebilecekleri bir ortamda sağ salim tutmak gerektiğinden o talimatnameler okumuş adama komik görünebilir. bunun eğitimle ilgili olan kısmı da bütün herşeyi içermiyor. tamamı liseli üniversiteli personel gelince onların da derdi bambaşka şeyler oluyor. tuvalete taş atmayacağım talimatını komik bulan üniversiteli arkadaş -bkz yukarıdaki örnek- fırına kafasını sokup sigara yakabiliyor. orası öyle bir ortam ki dışarıda asla yapmayacağınız şeyleri yaparken hiçbir çekinceniz olmaz. bunun bir diğer aynadaki aksi de hapishanelerde görülür. onu da bilahare yazmam gerek ancak buraya sıkıştırmayayım.

    nihayetinde o talimatname uzunsa eninde sonunda olacak bir kazaya karşı "bakın biz söylemiştik" diyebilmek için uzundur. çok spesifik ise gerçekten olmuş vakalara karşı "ulan bu aklımıza gelmemişti ama bakın önlemini şimdi aldık" şeklinde yazılmıştır. işte o kaza tekrar olursa duvardaki talimatnameye artık mugayir bir durum vardır ve günah bizden gider. yani dağdan gelmiş ve hayatında ilk kez musluk görmüş bir ere talimat yazarak onu koruduğumuz yanılgısında tabii ki değiliz, ancak emri oraya asarak kolektif sorumluluk ile pasif olarak koruyabiliyoruz. askerde nadiren yalnız olabildiğiniz için o adamın kendini yaralaması yüzünden sırf orada olduğu için kendisinin de sorumlu sayılacağını düşünen diğer -daha rütbeli veya kıdemli- personelin duruma müdahalesi o talimatın asıl amacı.

    diğer taraftan sorumluluğun subjektif olması yüzünden talimatın bu şekilde her olaya ayrı ayrı uyarlanan maddelerle kazuistik olması icap eder. yoksa ben de biliyorum oraya "erlerin garip garip hareketler yapıp kendini yaralaması yasaktır" yazmayı ancak yorum ve ordu gibi iki birbirine çok yabancı şey bunu engelliyor. benim garip bulduğum şeyi kendini yaralamak üzere olan erin yanındaki onbaşı garip bulmayabilir. amerikan ordusunda var o biraz yorum ve insiyatif dedikleri şey. biz imparatorluk alman ordusu ekolünden geldiğimiz için ordunun dibinde emre koşulsuz itaat yatıyor. emri yorumlamak emredilenden farklı bir emri izlemeye yol açıyor. bu yüzden emir/talimat farklı yorumlanamayacak kadar açık olmalıdır. aça aça da her duruma bir madde ekleyip yüz maddelik yönetmelik de asabilirsiniz. özellikle atış poligonlarında bu listeler çok uzun ve çok ilginçtir. boş kovanları ağzıma sokmayacağım, atış sahasında şarkı söylemeyeceğim, mermi çalmayacağım diye er/erbaş bakış açısından ve ağzından yazılan maddelere bakar bakar düşünürsünüz, boş kovanı ağzına sokan başka neresine sokmaz diye.

    ve bu adamın teskere alıncaya kadar geçen her vukuatsız günü sizin hanenize bir yazar kasa çınlaması gibi ka-ching olarak yazılır. düşünün hayatında musluk görmemiş adama dolu silah veriyoruz ve askerliği süresince başına hiç iş gelmiyor. bunu quantum gravitation bulsanız da açıklayamazsınız.

    ama talimatla belki açıklanabilir. biz arkadaşını vurma demiştik o yüzden vurmadı.

    yersen.

  • kırmızı ışıkta bekliyorum, saçımla falan oynuyorum. neyse gözüm yandaki araca daldı. siyah bir arabanın arkasındaki adamla göz göze geldik. adam elini çenesine dayamış mutsuz mutsuz bakıyor. 5 saniye bakıştık öyle sonra kafamı çevirdim çevirir çevirmez aaaa abdullah gül dedim. umutsuzca bana bakan adam abdullah gül'dü. o kadar boş bakmışım ki adamın kim olduğunu algılamadım. sonra hemen kafamı çevirdim hala bana bakıyordu ama alınmış belli bir saniye sonra kafasını çevirdi. yani öyle karşılıklı trip attık. hayat ne tuhaf lan. bir kaç ay önce yolları kapatan, konvoyla gezen adamla kırmızı ışıkta birbirimize trip attık. ışte bunlar hep akp'nin oyunu.

  • türkçede artı sayıdan önce tanımlanmaz, matematikte öyle yapılır, onun da ingilizcesi türkçesi yoktur. yani ingilizce’de eksi beş sayısı "5-" türkçe’de "-5" diye yazılmaz. ikisinde aynı yazılır.

    ingilizcedeki “x+” yani “x plus” notasyonu bizdeki “x ve üstü” anlamına gelir ama kısa bir karşılığı yoktur. +18 de “18 ve üstü” anlamına gelmez. “üstüne 18 ekle” anlamına gelir. bunu bir etkinlikte yanınızda getirdiğiniz ekstra kişiyi “+1” diye tanımlıyor olmanızdan çıkarabilirsiniz. (bkz: +1)

    öte yandan türkçe’de 18 yaş ve üstünü tanımlamak için kısa bir notasyon olmadığından “+18” ile “18+” arasında bir doğruluk farkı yoktur. çünkü dillerin kuralları, dolayısıyla doğrular kullanımla belirlenir, organik gelişir. bir gün “şarz” söylenişi daha popüler olursa doğru söyleniş o olur.

    “türkçe’de %18 yazıyoruz ama ingilizce’de 18%” argümanı ise konuyla alakasızdır çünkü bu sıralama açık hallerinin yazılışından dolayı öyledir: “yüzde 18” deriz, ama ingiliz “18 percent” der. oysa “18 ve üstü” ile “18 plus” açık şekilde aynı yazılır.

    dolayısıyla bana “18+” “18 ve üstü”nü anlatmak için makul geliyor ama başka bir notasyon yaygınlaşabilir o zaman onu kullanırız. yine de siz bunları saçma mantıklara oturtmaya çalışmasanız, hatta bunları debeye sokmasanız nefis olur. üzülüyoruz.

  • "siz anlaşın, biz takip ederiz"

    yazılı bir sözleşme yapalım, hasar ve değer kaybını kayda alalım talebini reddetmişler.
    üzerine bir de "dava açarsanız şikayeti kapatırız" şeklinde basiretsiz bir cevap dönmüşler.

    yarın sabah bu tavırlarından dönerler umarım çünkü kendilerini global bir kriz bekliyor.
    tüm ekşicilerin hem fikir olduğu ender bir konu ile karşı karşıyasınız opel türkiye.

    marka, imaj falan yerlerde. 75-80 binlik tv reklamı ile kotaramayacağınız algıyı kaybediyorsunuz.

    ama hiçbir şey için geç değil opel türkiye. ayarı ver gürses'e ve bu konu burada kapansın!

    (bkz: gürses opel rezaleti)

    opel türkiye hesabı: https://twitter.com/opel_turkey
    opel global hesabı: https://twitter.com/opel
    opel global ceo hesabı: https://twitter.com/kt_neumann
    opel global cmo (pazarlama) hesabı: https://twitter.com/tinamuelleropel

    diğer kodamanlar
    https://twitter.com/nicoschmidtopel
    https://twitter.com/hahamprecht
    https://twitter.com/gm

    örnek metin: "have you heard about opel turkey's major f.ck up in turkey. a drunk opel employee, driving and crashing a customer's car"

    ben ancak bu kadar britanya köpeği olabildim, daha etkili bir metin için daha britanyacı arkadaşların önerilerine göre metin güncellenecek.

    o kızcağız yalnız değil opel türkiye!

  • la bu odtü'lülerde hakikaten espiri anlayışı yok. öss ile türkiye'nin kalbur üstü öğrencilerini alıp, garip bir hale getirip, üstüne ego yükleyen bir üniversite oldu çıktı odtü.

    edit: garip bir halden kastım; solcu desem solcu değil, sağcı desem sağcı değil. solcu faşist, hafif de liberalite serpilmiş ama geri alınmaya çalışılmış bir hal.

  • dünya bu adamla dalga geçenlerden sistematik olarak temizlense inanın çok daha güzel bir yer olur.
    ha yoldaşını kaybetmiş, ha ekmek teknesini, iki durumda da -ki muhtemelen bu iki durum bir aradaydı-, çok sızlattı içimi. siz hiç süt satarak bir aile geçindirmeyi denediniz mi? ben denemedim, lakin bir hayvana, bir bitkiye saygı duymak, onunla gönül bağı kurmak için illa ki etiler'de yaşamak, hayvanın da kedi olması gerekmiyor, bu adamla dalga geçecek kadar haysiyet yoksunu bir yer ve yaşam israfıysanız bile cengiz aytmatov'un elveda gülsarı'sını okuyup insan olmaya bir adım atabilirsiniz.

  • doktor yazar arkadaşlara sesleniyorum , oltaya gelmeyin lütfen . sistematik olarak konu açılıyor doktorlar yanlış şeyler yazsın , toplumdan kopuk gösterilsin diye ellerinden geleni yapıyor ak-itler.