ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
7 mayıs 2022 ekrem imamoğlu'nun özür dilemesi
-
baktı ki tepkiler çığ gibi büyüyor, geri adım atmıştır.
açıkçası "bu kardeşiniz" diye başlayan hiçbir siyasetçinin sözüne inanasım gelmiyor artık.
eski ev sahibinden depozitoyu almak
-
dün sahte gülüşlerim ve zor sebat edip saygıda kusur etmeden gerçekleştirdiğim eylem.
ulan pezevenki görsen sanki kendi parasını veriyor bana. bir kasılmalar, bir gerinmeler, bir gevrek gevrek veriyim mi vermiyim mi sırıtması, aptal saptal espriler felan.
vay arkadaş kimsenin karşısına elinde koz olmadan çıkmıycaksın. savunmasız olunca maskara oluyorsun bildiğin.
buna bir çare bulunmalı.
barda hatunla muhabbet açma klişeleri
-
- merhaba, bo...
+ ay, tamam biliyoruz bora'sın sen.
- bu arada bo...
+ baydın ama bora. anladık, tamam.
- yav, ne bora'sı. mehmet'im ben. boka basmışsın. gezinip durma her yere bulaştırdın.
ulusal kan stoklarımız azaldı
-
normaldir.
insanlar o kadar nefret etti ki kızılaydan, kan vermeyi bile güvenli bulmuyorlar.
ben düzenli kan bağışçısıyım, hala gidip kan veriyorum. vermek istemeyen arkadaşları ikna etmeye çalıştığımda bana "ben kan versem o kadar ihtiyaç sahibinden önce akp'li bir kalantorun akrabasına gider, daha kötüsü, katar'a satmayacaklarını nereden bileceğim" cevabı aldım.
hak veriyor muyum? evet... kan ihtiyacının öneminin de farkındayım. ama kurumu rezil rüsva etmeseydiniz, kurumu birilerinin para kaçakçılığına alet etmeseydiniz bunlar olmazdı.
beter olun diyeceğim de, size bir şey olmuyor. olan ihtiyaç sahibine oluyor. kızılay'ı bari temiz bıraksaydınız. orayı da kirletip lekelediniz. elinizin değdiği ve pislenmeyen tek bir şey yok.
edit: bir yazar şunu attı.
(bkz: kızılay'ın topladığı kanların yurtdışına satılması)
kaynak
yazıklar olsun.
sevgiliyi duş alırken izlemek
-
önce sevgili edinmeyi gerektiren eylem.
aslında gün boyu elimizi yıkayıp duruyoruz, saylanmaz mı?
bağlaç olan de'yi ayrı yazamayanlara tavsiyeler
-
hâl eki olan -de'yi çıkardığınızda cümle, yapısal olarak bozulur:
iş yerinde geç saatlere kadar çalıştık.
izmir'e ağustosta gideceğiz.
kimliğinizi yanınızda bulundurunuz.
bağlaç olan "de"yi çıkardığınızda anlam daralır ama cümleniz hâlâ sağlamdır:
ben de sizinle geliyorum.
bekledim de gelmedin.
ona bugün de ulaşamadık.
akılda tutun, %99,9 çalışır.
hayata dair gülümseten detaylar
-
üniversitedeyim. ramazan ayı, bir yandan sınavlara girip çıkıyorum bir yandan oruç tutuyorum. zorlanıyorum ama kış zaten, günler kısa öyle geçip gidiyor. bir gün herkesin dersi var ben evde tek başıma oruç açıcam. eve giderken bir ekmek aldım, zaten o kadar param var.
evde ne var ne yok bilmiyorum çünkü sınavlar var yoğunuz. eve girdim buzdolabında bir tabak zeytin buldum. bir tepsi aldım ekmeği koydum yanına da bir tabak zeytin, ezanı bekliyorum. bir yandan da kendimi avutuyorum, en azından zeytin var diye.
oturduğumuz apartman öğrenci olduğumuz için bizden pek de hoşlanmayan insanlarla dolu bir yer. hatta ev sahibimiz bile arada gelir odaları kontrol ederdi çaktırmadan. neyse tam oturuyorum, kapı çaldı. bir teyze geldi, daha önce hiç görmedim girip çıkarken tanımıyorum o yüzden. elinde bir tepsi "öğrencisiniz evladım yemeğiniz denk gelmemiştir belki" dedi, çekti gitti. elimde tepsi kalakaldım. ne açlık kaldı ne oruç. oturdum, bir yandan yedim bir yandan ağladım.
iyi insanlar var, hala varlar. inandıkları, ırkları, hayatları ne olursa, nasıl olursa olsun, varlar. inşallah biz de seneler sonra bir gün tebessümle hatırlayacak insanlar bırakmışızdır arkamızda.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ne demek ateş böceği ateş etmiyor?
27 mart 2014 olağanüstü mgk toplantısı
-
kayıtlarını 28 mart'ta dinlersek zerre kadar şaşırmayacağım toplantı.
lahmacunu rulo yapıp yiyen insan
-
(bkz: brawler)
arasina bol maydanozu ve limonu da basmissam, lahmacunun hamuru da incecik ve citir citir kenarliysa deme keyfime.
sanki yalida buyuduk mumuna koyim.
adliyede ben devletim diye bağıran polis
-
atıp tutmanın haddi hududu yok memlekette.kanun çıkmış diyor adam yahu. ne kanunu hemşerim. avukatın üstü aranır diye bir kanun falan çıkmadı. avukatın üstü aranmaz diye bir kanun varken reis aranacak dedi olay bu. ha sen reisin her dediğini kanun biliyorsan o da senin problemin
cep telefonu çıkmadan önce sıçarken yapılanlar
-
yumos'un arkasini filan okuyorduk mk
prototip rakı
-
mehmet gürs ve cemre torun, bizzat üretim sürecine dahil olarak var ettikleri yeni rakıları prototip'i dükkana getirdiklerinde, rakıya olan bakış açısı üzerine konuşmaya başladık. ikilinin ilk vurguladığı rakıyı yudumlayan insanlara dair yorumları oldu, "rakı ile ilgili tanımlamalar yapılırken olumsuzluklar üzerinden gidiliyor." dediler. rakının olumlu yönlerinin öne alınmasından ziyade olumsuzlukları en aza indirdiği noktaların vurgulandığı bir dil tutturulmuş. bu benim gibi şarapseverlerin uzak olduğu bir dünya çünkü şarapta ilkin o güzelim aromalar ve damaktaki lezzet uzun uzun anlatılır. keyif kısmına odaklanılır.
ancak rakı dünyasındaki bu dilin değişme zamanı geldi, artık öylesine farklı rakılar çıkıyor ki bu rakıların lezzetine odaklanmak gerek. çünkü bunca emekle üretilen rakının sunacağı geniş bir lezzet yelpazesi var. ileride daha da değişik rakıların piyasada olacağına şüphe yok.
2020 rekolteli prototip, 7.100 şişe üretilmiş. elazığ'dan gelen öküzgözü üzümlerinin kullanıldığı %45 alkol oranına sahip rakıda, denizli, karaçay köyü'nün anasonları tercih edilmiş. rakı, hafif bir meşe fıçı dinlendirmesine tabi tutulmuş, buradan renk almamış. gelelim damağıma takılan notalara. yalnız bu konudaki yorumlarıma geçmeden belirtmeliyim ki ben rakıyı farklı oranlarda suyla seyrelterek denesem de en çok sek içmeyi sevdim. bu nedenle diyeceklerim sek haldeki prototip içindir. (normalde rakıyı sek içmem.)
ilkin burunda çok güzel bir rakı prototip, insan koklamaya doyamıyor. anason baskın değil, onun dışında tatlı tatlı kokuyor. meyvemsi ve çiçeksi. damağı sıvıyor ve dolgun. tatlımsılık damakta devam ediyor. üzümün karakteri her bir yudumda alınıyor ki benim için vurucu kısmı bu oldu.
peki bu rakıyı en çok neyle tüketirken sevdim? şaşırtıcı olacak belki ama kavun sorbe ile inanılmaz bir uyum yakaladı. hayatımdaki en leziz birlikteliklerden biri oldu. zaten bu rakı, yemek boyu masaya eşlik edebileceği gibi, yalnızca yemeğin sonunda hazmettirici içki olarak da servis edilebilir.
son olarak notumu düşeyim, prototip bir son değil; dahası yolculuğun başlangıcı. her yıl cemre ve mehmet yenilikler deneyecek ve bir yerlerini kurcalayacaklar bu rakının. formülü aynı kalmayacak. biz de heyecanlanacak, bakalım bu sefer neler yapmışlar diyerek bekleyeceğiz.