ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marketlerde ne varsa satmaya başlayacağız
-
adam;
(bkz: belediye başkanı)
(bkz: başbakan)
(bkz: cumhurbaşkanı)
(bkz: eczacı)
(bkz: muhtar)
(bkz: vatman)
(bkz: makinist)
(bkz: diktatör)
(bkz: part time padişah)
(bkz: dışişleri bakanı)
(bkz: içişleri bakanı)
(bkz: politikacı)
(bkz: ekonomist)
(bkz: emniyet müdürü)
(bkz: istanbul valisi)
(bkz: ilahiyatçı)
(bkz: mimar)
(bkz: iç mimar)
(bkz: peyzaj mimarı)
(bkz: tüccar)
(bkz: iş adamı)
(bkz: filozof)
(bkz: sosyolog)
(bkz: jinekolog)
(bkz: istatistik uzmanı)
(bkz: imam)
(bkz: şehir planlamacısı)
(bkz: müteahhit)
(bkz: jokey) - @crc'nin isteği üzerine
(bkz: çevreci) - @chunky'nin isteği üzerine
(bkz: alevi) - @insan donuna girmis telli turna'nın isteği üzerine
(bkz: savcı) - @yepisyeniydi'nin isteği üzerine
(bkz: iett şoförü) - @panpatube'nın isteği üzerine
(bkz: futbolcu) - @glandulapinealis'nın isteği üzerine
(bkz: tff başkanı) - @hadi cocuklar sagdan bunalttik'nın isteği üzerine
(bkz: paşa) - @durust'nın isteği üzerine
(bkz: çoban) - @putko'nun isteği üzerine
(bkz: başkomutan) - @ha nedir'in isteği üzerine
(bkz: müezzin) - @mungojerry'nin isteği üzerine
(bkz: pilot) - @birbilsem ve @becauseyouunforgiven'in isteği üzerine
(bkz: afedersiniz ermeni) - @aseoin'in isteği üzerine
(bkz: kabzımal) - @comeonchick'in isteği üzerine
(bkz: reis) - @birak bu hayalleri'nin isteği üzerine
(bkz: arkeolog) - @turkish wagnerian'ın isteği üzerine
(bkz: başkan) - @ungamunga'nın isteği üzerine (hala özümseyememişiz demek ki)
(bkz: muhasebeci) - @slapbass'ın isteği üzerine
(bkz: fahri doktor) - @telgrafin tellerine takildim'ın isteği üzerine
(bkz: namus bekçiliği) - @aires blue'nun isteği üzerine
(bkz: zabıta) - @civcivin laneti'nin isteği üzerine
(bkz: modacı) - @penguhan'ın isteği üzerine
(bkz: tur rehberi) - @freedom for all'un isteği üzerine
(bkz: kasap) - @sameoldstory'nin isteği üzerine (bkz: karkas nedir lop et nedir bunlari iyi bilirim)
(bkz: veteriner) - @edremit yolunda nick aldim a dostlar'ın isteği üzerine. kanıtı
(bkz: milli eğitim bakanı) - @yalnizimdostlar'ın isteği üzerine
(bkz: gamer) -@benden sana'nın isteği üzerine -oyun fiyatlarına karışıyormuş
(bkz: 15 temmuz gazisi) - @eldivenutusu'nun isteği üzerine
olduktan sonra şimdi de market ve manav oldu. vatana millete hayırlı olsun.
toplanıp allah diyek o zaman -@dedi ne haber dedim umut verme'nin katkılarıyla
cemaat mağdur olunca yanında solcuların olması
-
tarihe düsülmesi gereken nottur. chp'si de, hdp'si de kendisini parcalamaktadir. chp vekilleri dogrudan bugün tv'ye gitmis ve direkt yayina cikmislardir. gezi direnisini kötülemekten baska bir sey yapmayan "her kelimesiyle magdur" kesim olan cemaatin yaptigini yapmamislardir.
ne icin? türkiye icin. herkesin özgürlügü icin.
8 temmuz 2014 brezilya almanya maçı
-
- dur bakalım bir de şöyle bir atak deneyelim bakalım gol oluyor mu... şöyle vursam... aa evet oluyormuş.
kurtlar vadisi
-
17 sene önce bugün * ilk bölümü yayınlanmış ve aslan akbey adına yazılı olan zarftaki şifrenin çözülmesi ile başlamış olan türk televizyon tarihinin efsane yapımı.
osman sınav yapımcılığında ve yine kendisinin ve mustafa şevki doğan yönetiminde, raci şaşmaz ve bahadır özdener'in senaryosunu yazdığı ve soner yalçın'ın konsept danışmanlığında ilk 2 senesini geçirmiş olan dizi, üçüncü senesinden itibaren yapımcı olarak raci şaşmaz, yönetmen olarak serdar akar ile yola devam etmiş, mustafa şevki doğan da osman sınav gibi 2.sezonun sonu itibariyle yollarını ayırmıştır.
dönemin ve zamanının bir çok önemli tiyatro ve seslendirme sanatçısını bünyesinde bulundurmuş, deyim yerindeyse bir çoğuna sanat hayatında ikinci baharı yaşatmıştır.
nihat nikerel (seyfo dayı), istemi betil (laz ziya), baykal saran (hüsrev ağa), nedim doğan (şeyhmus), tarık ünlüoğlu (testere necmi), sönmez atasoy (halil ibrahim kapar) gibi oyuncuları maalesef hayatta değildir.
hekimoğlu türküsü, asiye türküsü, bir fırtına tuttu bizi, elif türküsü, halil ibrahim ve tanrıdan diledim gibi bir sürü türküyü dillere de pelesenk etmiştir.
"kendi günü ve kendi saati" tabirini ilk kez bir dizi için ezberleten, perşembe akşamları sokakta insan bulunmamasına sebep olacak derecede tutkunları olan, süleyman çakır karakterinin arkasından cenaze namazı kılınması/gazeteye ilan verilmesi, çakır'ı vuran oyuncunun dayak yemesi, zafer ergin'in gittiği mekanlarda hesap ödeyemez duruma gelmesi, polisin bile operasyonu kurtlar vadisi saatine denk getirip yapması bakımından bir fenomen haline gelmiştir.
ekranda sadece 2.5 dakika olarak görülen ama çekimleri 10 saate yakın süren kumarhane baskını, laz ziya'nın testere necmi'ye kestiği racon, polat alemdar'ın cerrahpaşa kahvesi ziyareti, çakır'ın vurulması, hastaneye yetiştirilmesi ve bir bölüm süren ameliyatı sonunda ölümü, polat alemdar'ın türk ruleti oynaması, her bir sahnesi ayrı keyifli olan pala ve ekibi, breaking bad'den önce var olan abuzer ve erdal kömürcüaslan akbey ve karahanlı karşılaşması ve karahanlı'nın ömer baba'nın evine gitmesi gibi bir çok efsane sahnesi olan ve her seferinde ekrana kilitlemeyi başarabilen bir yapımdı.
iki önemli sahnesi de hep akıllarda merak uyandırıp, maalesef gerçekleşememiştir. 1.si, 30 yıldır aradığı oğlunun kendisini yok etmek amacıyla devlet tarafından yetiştirildiğini öğrenen baron ve en büyük düşmanının öz babası olduğunu öğrenen polat alemdar karşılaşması idi.
2.si ise, yıllarca "ölmedi" dediği ali candan'ın, aslında yıllarca yanında olan polat alemdar olduğunu öğrendikten sonra komaya girip, hayatını kaybeden elif eylül ile polat alemdar'ın karşılaşması idi.
17 değil, belki de 27 sene sonra da aynı şekilde merak edilip izlenecek belki de vadi. şanslıydık, spoiler vb. şeyleri hiç yemeden ekran başında öğreniyorduk. izlemeye de beklemeye de değiyordu. şahane bir yapımdı işte.
(bkz: iki kişinin bildiği sır değildir)
edit: çok fazla şey olunca atlanan şey de oluyor. türkülerden bahsettim ama müziklerinde gökhan kırdar imzası olduğunu unutmak çok ayıp oldu. sırf cendere için bile büyük takdir gösterilmesi gereken kırdar, müzikleriyle bir çok sahneyi çok çok yukarı çıkartmıştır.
ölünce bilinç nereye gidiyor sorunsalı
-
i.
hiçbir şeyin yok olmadığı gibi bilinç yok olmaz. sahneye çıkar, sahneden iner. kime göre? sahnenin rölatif izleyicilerine göre. "artık" var olmayan bir şey "bize göre" artık yoktur. tamamen yok olduğunu iddia edemeyiz.
zaman görecelidir ve mekan gibi uzamsal bir boyut olarak hayal edilebilir. nasıl önümüzden hızla geçen bir araba artık önümüzde olmadığı için yok olmuyorsa, evrende varlık sahnesine adım atmış hiçbir şey de bizim için artık orada değilken yok olmaz.
bir video makarası düşünün, filmin son sahnesinden önce ana karakter ölüyor. film boyunca aktörün banttaki görüntüsünü saniyede 24 kare olarak izler sesini dinleriz. karakter öldükten sonra filmin son sahnesinde "artık başrol yok" deriz. bizim oyuncu olarak algıladığımız şey sesi ve görüntüsüdür. peki son sahnede başrol oyuncusunun görüntüsü ve sesi yok mu olmuştur? hayır, bandın gerisinde kalmıştır. bandı başa sararak baştan izleyebiliriz. bandı tersten oynatarak tersten izleyebiliriz.
zamanın rölativitesinin keşfinden önce objektivist bakış açısı bilincin yok olduğunu savunabilirdi. ama artık objektif bakış açısının, zamanın bizim bağlı olduğumuz sınırlarının üzerinde düşünmesi gerektiğini biliyoruz. bilincin bütün etmen ve eylemleri uzay-zamanın katmanları arasında sonsuza dek saklanır, hiçbir şey yok olmaz.
ii.
ya bilince ne oluyor, öldükten sonra ne hissediyor? bunu bilemiyoruz, çünkü bu konuda hiçbir ölçümümüz yok. akıl yürütmelerimiz de inançlarımızdan daha bilimsel değil. şunu biliyoruz ki vücut öldüğü zaman bilinç de gözlemci statüsünü kaybediyor ve ne zamanı ne de mekanı algılayabilir halde oluyor. yani yukarıda bahsedilen evrende sonsuza dek var olma hali, yalnızca evrenin kısıtlamalarından bağımsız kuramsal bir üst gözlemcinin algılayabileceği bir şey. bilincin tekrar geri gelmesi ya da aynı zaman çizelgesini tekrar yaşaması gibi bir durum söz konusu değil. "bilince ne oluyor?" sorusuna ise hipotez olarak "doğmadan önce ne oluyor ise öldükten sonra da o oluyor" diyebiliriz, ama bunu asla ispatlayamayız.
iii.
öyleyse bilinç vücut tarafından üretilen bir şey midir? muhtemelen öyle gibi görünüyor. kaynağının ne olduğu, varoluşunun yaratılışa mı yoksa rastlantıya mı dayalı olduğu gibi pozitif bilimin ilgi alanı olmayan sorulardan bağımsız olarak (yani her iki durumda da) bilinç, bedenin fiziksel ve kimyasal kompleks süreçlerinin, kendi varlığının farkına varmış bir tezahürüdür. işleyişi tamamen kibernetik ve içsel görünmektedir.
bedene müdahale ederek bilinci manipüle edebilirsiniz. örneğin ağrı kesici vererek acısını azaltabilir, uyuşturucu ve antidepresan gibi maddelerle nörolojik ve endokrin sistemlerine müdahale ederek kendini nasıl hissettiğini hatta ne yapmak isteyip nelerden hoşlandığını değiştirebilir, beynin bir kısmını alarak karakterini tamamen değiştirmesine yol açabilirsiniz. dahası, geçmiş deneyimleri hatırlatan uyaranlar ile (koku, ses, görüntü, dokunuş gibi) bilincin nasıl hissettiğini değiştirebilirsiniz. alzheimer gibi beynin fiziksel yapısını ve kimyasını değiştiren hastalıklar ile bilinç silinebilir bile. nefes alıp verme düzenine, beslenme alışkanlıklarına ve düşünce akışlarına müdahale eden meditasyon gibi tekniklerle arzulara ve hatta somatik işleyişlere (acı duymayı kontrol altına alma, kalp atışlarını düzenleme gibi) bilinç kendi kendini dahi manipüle edebilmektedir.
peki bu durumda bilinç bedenden kaynaklanır diyebilir miyiz? neredeyse diyebilirdik, ama önce bedenin yayınlanan bir bilincin alıcısı olmadığını ispatlamamız gerekir. belki de bilinç dediğimiz şey "cloud"a benzetebileceğimiz (hikmetine fazla kafayı takmayacaksın) bir ağın parçasıdır, bizim ona bedenen yaptığımız müdahaleler sadece tekil aygıtımızdaki tezahürleri değiştirmektedir, bilincin kaynağı/kopyası bu üst ağda güncellenerek saklanmaktadır? belki de gerçekten bilincin daha "göksel" bir kaynağı vardır.** * ama bunun da ispatı pek mümkün görünmüyor. o nedenle buradan sonrası şimdilik bilimin değil inanç, mistisizm ve belki bilimkurgunun konusudur.
engincan ural'ın enteresan kışlık kıyafeti
-
--- spoiler ---
engincan ural, önceki akşam arkadaşlarıyla etiler’deydi. önce halı sahada maç yapan grup, ardından sarıhan gusto’ya geçti.ancak ural’ın maç sonrası kıyafet değiştirmeye gerek duymaması, dondurucu soğukta ilginç bir tablo ortaya çıkardı.
--- spoiler ---
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamayı öğütleyen bir şahıs.
not : engincan ural*.
kızların sevgili olmak istediği erkekte aradıkları
-
genel itibariyle parayla edinilecek özelliklerdir.
para bu konudaki tüm eksikleri giderecek en güzel kusur örtücüdür. parası olan şişmansa sevimli tontiş olur, öküzse doğal ve sempatik olur, sürpriz yapan bir tip değilse içinden geldiği gibi yaşayan olur, yalan söyleyen ve aldatansa "zor erkek" olur.
yeter ki paradan haber ver sen.
bir erkekle bir kız gerçekten arkadaş olabilir mi
-
''bir erkek bardakla bile ayni ortamda uzun sure kalsa bardaga karsi bile bisey hisseder'' erdal bakkal.
jandarmayı çileden çıkartan linççi karadenizli
-
+65 yasağını dinlemeyenlere çatır çatır ceza kesen jandarma ekiplerini kameraya çekip sosyal lince yönelen bir adet lazolinin mutlu sonla buluşmasını içeren videodur
hiç kimse kusura bakmasın devlet yasağı koymuş, uyarısını günlerdir yapıyor, sen elinde kamerayla sözde "hak" aramaya çalışırsan o karşındaki sessiz gözüken jandarma gerektiğinde genital bölgenden namlu ucuyla kan alır.
2 mayıs 2013 justin bieber istanbul konseri
-
sniper'ımla çatıdan eşlik edeceğim konser.
samimiyet kokan hitap şekilleri
bold pilot
-
o güzel atlar o guzel gökyüzünün yeşil cayirlarında kosturuyor şimdi.
atın eşşeğine jokeyin picine kaldik