hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    05x14 yalın ve faraday benzerliğine de açıklık getirmiştir.

    eğer faraday annesinin sözünü dinleyip müzikten vazgeçmeseydi bütün bunlar yaşanmayacak ve faraday 2000'li yılların ikinci yarısında karşımıza yalın olarak çıkacaktı ve "bi bakmışın ben yokmuşum" diye çığıran bir insan olacaktı.

    --- spoiler ---

  • videoda gerçekten anlaşılmıyor, velev ki aşağı bak demiyor olsun. videonun başında, polisin terbiyesizler dediği gerçeğini değiştiriyor mu? veya orantısız müdahalesini?

    edit: ben de yol tv'nin yaptığına doğru demedim zaten. slogan oradan çıkmış ama temel mesele o değil. yol tv'nin yaptığı yanlış ve bence de manipülasyon. ama polisin yaptığına sadece "rahatsız edici" demekle yetinip odak noktasını buraya kaydırmak doğru değil. bunun üzerine de gitmek gerekli, o ayrı mesele.

  • kara cuma denince aklı çıkan müslimiklere dert olmuş. başkasına olunca sıkıntı yok, size girince mağduriyet.

    hadi sg.

  • ' o gece, benimle paylaştığı şeyleri itidalli bir şekilde karşılayabilmeliydim. herkesin ayıbı kendine diye düşünmeliydim.'

    cümlesinin altında yatan anlamı merak edenler?

  • insan vucüdunda, ay çiçeğinde, yapraklarda, salyangozda, insan kafasında, mısır piramitlerinde kısacası birçok şeyde bulunan orandır. altın oranın ne zaman keşfedildiğine ve kullanılmaya başlandığıyla ilgili kesin bir bilgi yoktur. rönesans sanatçıları altın oranı eserlerinde denge ve güzelliği elde etmek amacıyla kullanmışlardır.

    leonardo da vinci'de bu oranı kullanmıştır. örneğin; son yemek (the last supper) ve mona lisa tablosunda. son yemek'te hz. isa'nın ve havarilerin oturduğu masa altın orana göredir. mona lisa tablosunun boyunun enine oranı altın oranı verir. mona lisa'nın yüzünün etrafına bir dikdörtgen çizdiğinizde ortaya çıkan dörtgen bir altın dikdörtgendir.

    türk mimarisinde de altın oran kullanılmıştır. mimar sinan'ın da birçok eserinde altın oran görülmektedir. mesela süleymaniye ve selimiye camileri'nin minarelerinde bu oran vardır.

  • insanlığın sınırları dışına çıkmanın sonucunun anlaşılmamak ve dışlanmak olduğunun bir başka örneği.

    şimdi nikola ve thomas bizim bir üniversitenin elektrik bölümündeki iki profesör olsun. bütün öğrenciler "hacı nikola manyağın teki amk, thomas çok kafa hocadır. hem thomas piyasayı çok daha iyi bilen bir adam, onu dinle bak çok faydalı şeyler öğrenirsin, çevresi falan da çok geniştir ileride iş bulmanda da yardımcı olur" geyikleri falan yapacaktı ikisinin hakkında. "nikola'nın derslerinden de bi bok anlamıyorum amk, bir şeyler anlatıp duruyor saçma sapan, herif ne içiyorsa amk hayal aleminde yaşıyor resmen" gibi yorumlarla nikola'yı üniversite kantinlerinde taşak malzemesi yapıyor olacaktık. ama tabi şimdi the prestige gibi bir filmde karizmanın önde gideni bir dahi olarak gösterilip, underground halk kahramanı bir dahi olduğu anlatılınca ancak adama ilgi gösterebiliyoruz.