hesabın var mı? giriş yap

  • popüler kültür mahsülü amerikan çizgi roman kahramanlarıyla dalga geçmek için hazırlanmış anti-çizgi roman dizisi. söz gelimi dizide batman'e karşılık olarak "pörsülmüş fare", fantastik dörtlü'ye karşılık olarak "spastik beşli", captain america'ya karşılık olarak "amerikan hizmetçisi" gibi karakterler vardır. kötü karakterlere baktığımızda terör, zoltar, insan yiyen manyak inek, stalin, sandalye kafalı adam vb. sayılabilir.

    en komik bölümleri ise şu şekildedir:
    1. sezon 3. bölüm -"the tick vs dinosaur neil" - ilk yayın tarihi 24 eylül 1994 - bir bilimadamı kaza sonucu bıyıklı bir dinazora dönüşür, kene onun hem düşmanı hem kurtarıcısı olur.
    https://www.youtube.com/watch?v=wjhw54rtwwe

    1. sezon 6. bölüm- "the tick vs. el seed" - ilk yayın tarihi 15 ekim 1994 - çılgın el seed'e karşı süper kene ve yardımcısı arthur, "spastik beşli" adındaki bir süper kahraman grubuyla işbirliği yapar.
    https://www.youtube.com/watch?v=zewpqqrjy2w

    1. sezon 8. bölüm - "the tick vs. the uncommon cold" - ilk yayın tarihi 29 ekim 1994 -thrakkorzog adında bir uzaylı dünyayı ele geçirmeye çalışmaktadır, bunun için de süper kene'nin karşı komşusunun evinde bir oda kiralar, olaylar gelişir...
    https://www.youtube.com/watch?v=wskiik9gbwc

    1. sezon 13. bölüm- "the tick vs. arthur's bank account"-ilk yayın tarihi 11 şubat 1995 - the terror dünyayı ele geçirmek için insan yiyen manyak inek, kuklalı adam, uzaylı zoltar ve stalin'i yanına alarak bir kaos ekibi oluşturur. bu bölüm captain america adlı seri ile dalga geçmektedir.
    https://www.youtube.com/watch?v=20ruhztggrm

    2. sezon 11. bölüm- "tick vs. the big nothing"- ilk yayın tarihi 3 şubat 1996- birbirine düşman iki uzaylı ırkının mücadelesinde süper kene, evreni ele geçirmeye çalışan kötü ırka karşı, çirkinlerle işbirliği yapmak durumunda kalır. (bkz: iyi, kötü ve çirkin)
    https://www.youtube.com/watch?v=sbvpykq5-xy

    3. sezon 7. bölüm- "tick vs. europe"- ilk yayın tarihi 2 kasım 1996- süper kene, bir süper kahraman değişim programı çerçevesinde belçika'ya gider. burada octo paganini ve doğu avrupa'da üretilmiş otomatik soda makinası kovboya karşı mücadele eder. bu sırada breadmaster, roket atar gibi silahlar kullanan küçük kurabiye adamlardan kurulu bir orduyla şehri kaosa sürükler.
    https://www.youtube.com/watch?v=01z4-xazirc

  • "daha çok anlat” dedim.
    “hoşuna gidiyor mu?”
    “çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
    “bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
    “gider gibi yaparız."

    (bkz: şeker portakalı)

  • karıyla-kocanın, kadınla-sevgilisinin, dişiyle-erkeğin arasına girmeyeceksin arkadaş. onlar barışır boku sana bulaşır (tabi bu hikayede barışma gibi bir durum söz konusu değil ama ana fikri anladınız işte...)

  • 7.ay
    -zooooort zort zort zort haahahahahahahahaha
    -pıııııırttt pıt pıtı pıııııııııırrrrrrrrttttt ihihihihhii ay haldun yapma ahaha
    -zoborooooorrrkk bozooooooorrrrtttt ehehe bak ben sana demistim elenceli diye eheh yap yap
    -pırpırprırprırprırıttttt pıtıpıtııırıııırıırırırıttt ihihi ay ay ölücem pırrtt fıjjkkk plob. haldun?
    -ehehehahaahahah noldu canim?
    -altima sictim galiva.

  • şöyle olmuş olabilir kız 17 yaşındayken evlat edinilmiştir ama kızı küçük zannetmişlerdir. sonra çocuğun büyümediğini fark etmişlerdir. yoksa devlet 18 yaşından büyük birini neden sahiplendirsin.

    edit; yabancı kaynaklardan olayı anladım. olay şöyle oluyor; amerikalı çift ukraynadan bir çocuk evlat ediniyor. evlat edinirken çocuğun 6 yaşında olduğu belirtiliyor. bir süre sonra aile çocuğun yaşı konusunda emin olamayınca doktora gidiyorlar ve 2010 yılında 8 yaşında olabileceği ve cücelik nedeniyle küçük gösterdiği tespit ediliyor. 2012 yılında yapılan testte ise 11 yaşında olabileceği tespit ediliyor. daha sonra psikolojik sıkıntılar, anneyi zehirlemeye çalışması ve diğer çocuklara tehditleri nedeniyle psikoloji kliniğine yatırılıyor. 2014 yılında buradan çıktıktan sonra aile çocuğa bir yıllık peşin kirasını vererek bir ev kiralıyor ve başka şehre taşınıyor. bir süre sonra yalnız yaşayan çocuk polisi arayarak ailesinin onu terk ettiğini bildiriyor. yetkililerde 5 yıllık araştırma sonucunda çocuğunu terk etmekten dolayı kadını suçlu bulup hapis cezası veriyor.kadında sosyal medyadan kızın çocuk olmadığını 22 yaşında olduğunu anlatıyor. ancak çocuk terk edildiği 2014 yılında yaklaşık 14 yaşında ve kemik hastalığı var. kendisine bakamayacak durumda. muhtemelen aile, kız 14 yaş civarında ve cüce olunca ilgilenmek istemediler ve terk edip gittiler. şimde abartarak gündem oluyorlar, cezadan kurtulma derdindeler.

  • populasyon genetiğinde, kurucu etkisi,daha geniş bir populasyon bireylerinin çok küçük bir kısmı ile yeni bir populasyon kurulduğunda meydana gelen, genetik çeşitlilikte bir kayıptır. ilk defa ernst mayr tarafından, 1952 yılında bütün yönleriyle özetlenmiştir.

    genetik çeşitlilikte bir kaybın etkisi olarak, yeni populasyon, ata populasyondan hem genetik hem de fenotip olarak ayırt edici bir biçimde farklı olabilir. olağanüstü durumlarda kurucu etkisinin türleşmeye ve yeni türlerin sonraki evrimine sebep olacağı düşünülür.

    kurucu etkisi

    resimde de görüldüğü üzere, orjinal populasyon neredeyse eşit sayıda mavi ve kırmızı bireylere sahip. üç daha küçük kurucu populasyon, bir rengin baskın (kurucu etkisi) olduğunu gösteriyor.

  • türkiye cumhuriyetine belki de tarihteki en büyük zararı veren, ülkeyi satan aynı zamanda da yakın arkadaşının kocası olan biriyle beraber olmak için bilmem kaç uçak değiştirerek gizlice amerikaya giden bir kadın olmaktan çıkıp mağdur edilen boşanmış bir kadın olmuştur.

    vallahi de helal olsun billahi de helal olsun şu pr çalışmasını kılıçdaroğlu becerse çoktan seçilmişti.

    bizim türk milletine de diyecek bir laf yok. nedir bu boşanmış kadınlara karşı olan koşulsuz acıma duygusu.
    sanki dayak yedi, elinden malı mülkü alındı. bu olaydan sonra o ses türkiye'ye dönerse bu olayı acunun tasarladığına kesinlikle emin olucam.
    mehmet dinçerler de şirkette işleri yoluna koyacak bir kaç iş veya ucuz kredi aldıysa olay tamam.

    debe editi: olayı bilmeyenler varmış sürekli soru geliyor hadise ne yapmış diye.
    (bkz: reza'nın ebru'yu hadise ile aldatması)

  • akp ve mhp oylarıyla daha fazla halk ekmek büfesi açılmasının engellenmesi üzerine imamoğlu'nun 40 minibüsü mobil büfeye dönüştürerek yaptığı manevradır. aklıma ikinci bahar dizisinde restoranı elinden alınıp ortada kalınca seyyar büfe açan ali haydar geldi. o da kanı bozukların hakkından böyle gelmişti. hey gidi... imamoğlu'nun tiviti: https://twitter.com/…glu/status/1347803801114218503

  • üst komşum tayfun abi alman bi kızla evlenmişti ben çocukken. tayfun abi yakisikli degildi, zengin hic degildi ama cidden cok iyi adamdi.

    karisi hayatimda gelmis gelmis tanidigim en iyi kadindi.

    ailecek gorusurduk. guzel de kadindi. sempatikti, iyi idi. turkce ogrenmisti, yarim yamalak konusurdu ama iyi anlardi. annemler de bayilirdi kendisine.

    sallama bi hikaye anlatmiyorum. izmirde komşumuz tayfun abi ve alman karisini anlatiyorum.

    bi arkadas alman kadinlarini irkçi diye itin g.tüne sokmuş. butun alman kadinlarini bi çirpida dibe sokmuşsunuz.

    tayfun abinin karısı da mi ırkçı??? yazlikta yan komşumuz da almandi. adamin adi eric ama kadinin adini unuttum. yaşlilardi baya. turkceleri zayifti ama 10-15 sene komşu kaldik bunlarla (sonra serefsiz bazi emlakcilar kazik atti bunlara kacmak zorunda kaldilar burdan). harika insanlardi ikisi de. her gun selami eksik etmezlerdi.

    ne acayip yav. asıl bizim ulkedeki bi kesim dunyanin en buyuk ırkçısı ama cidden bundan haberleri yok.

  • bir kadın arkadaşım bayramda 2 günlüğüne alaçatı 'ya gitti. şifne denen ucuz pansiyonlarıyla ünlü çeşme'nin biraz dışında bir yerde kaldı. 2 gün boyunca 10 ayrı kıyafet değiştirip hepsiyle alaçatı'dan story attı. daha sonra bunları profil altı story'lerine ekleyip "2020 summer" yazdı. dışarıdan bakan biri der ki ulan bu yaz en az 1 ay gezmiş bu karı... insanlar sahip olmadıkları lüksü, hayatı ve davranışları sergiliyorlar. hem kendilerini hem çevrelerini kandırıyorlar. biri de durup ben kimim demiyor.

  • “insanın dayanabileceği gürültü miktarı ile zihinsel yetileri arasında bir ters orantı vardır. kapıyı eliyle yavaşça kapatmak yerine gürültüyle çarpan bir insan yalnızca terbiyesiz değil, aynı zamanda bayağı ve dar görüşlüdür.”

    hayatımda duyduğum en isabetli ve en benimsediğim sözlerden birisinin sahibi olan, zekasına ve görüşüne hayranlık beslediğim insan.