hesabın var mı? giriş yap

  • kazının yeni yeni başladığı, kazı alanına arkeologların serbestçe girebildiği günlerdi.. ismini hatırlamadığım genç bir arkeolog, kazının aşama aşama fotosunu paylaşıyor, kazının ilerleyişi hakkında bilgiler veriyordu. arkeolog'un son tweeti, kelimeleri tam olarak hatırlamamakla beraber " sasani hükümdarı shapur'un kişisel serveti olduğu tahmin edilen, içlerinde envai çeşit değerli mücevher, dönemin ünlü pers büyücülerine ait değerli büyü kitapları ve el yapımı özel işlemeli savaş aletleri ve zırhlar bulunan çeşitli büyüklüklerde sandıklar bulundu" şeklindeydi. tweet aynı gün, atıldıktan birkaç saat sonra silinmişti. yanlış hatırlamıyorsam arkeolog da birkaç gün sonrasında hesabını kapatmıştı. hesabı kapattıktan bir süre sonra da bölge tamamen koruma altına alınmıştı.

  • yakın zamanlarda lex fridman ile yaptıkları podcast'i dinledim. podcast hans niemann dramasının hemen öncesinde yapıldığı için bu konu ile ilgili bir konuşma yok ancak genel itibariyle magnus carlsen'in şu ana kadar dinlediğim en açık sözlü sohbeti olabilir.

    lex fridman - magnus carlsen podcast

    ingilizcesi olmayan kişiler için ufak bir bölümü kabaca çevirmek istedim.

    benim için en dikkat çekici konulardan biri lex'in, “seni şu an için ve bugüne kadar gelen zamanda motive eden şey hangisiydi; kazanmaya duyduğun istek mi yoksa kaybetme korkusu mu?” sorusuna verdiği cevap. özetlemek gerekirse konuyu iki ana bölüme ayırıyor.

    “ dünya şampiyonluğu için kesinlikle kaybetme korkusu… diğer turnuvalar için kazanma isteği çok büyük bir etken, bu yüzden bu turnuvaları kazandığımda dünya şampiyonluğunu kazandığımdan çok daha fazla mutluluk hissediyorum çünkü dünya şampiyonluğundaki durum mutluluktan çok rahatlama hissi…

    …kaybetme korkusuna gelirsek, dünya şampiyonluğunu oynamayacak olmamın çok büyük bir sebebi bu çünkü dünya şampiyonluğu bana hiç keyif vermedi, tamamen kaybetmemeye çalışmaktan ibaretti.

    …kaybetmek bir seçenek değil. çünkü bu dünya şampiyonluğu! dünya şampiyonluğunda iki oyuncu var; kazanan ve kaybeden. eğer sıradan bir turnuvayı kaybedersem hayal kırıklığına uğrayabilirim, duruma göre çok kızgın bile olabilirim ama nihayetinde bir sonraki turnuvaya devam ederim. dünya şampiyonluğunda bi sonrakine gitmiyorsun, arada yıllar var. şu da var, dünya şampiyonu olmak uzun süredir benliğimin bir parçası oldu. bunu kaybetme seçeneğim yok.”

    buradan sonra keyif aldığı dünya şampiyonluklarından konu açılınca ilk seferinde anand'ı yenerek dünya şampiyonluğunu aldığı maçtan sonra caruana ile 2018 de olan maçtan neden keyif aldığından bahsediyor. konuya hiç bu şekilde bakacağını tahmin etmeyen benim için burası oldukça etkileyici ve şaşırtıcı geldi.

    “ o maçı farklı yapan şey; ben biraz düşüşteydim, o ise yükselişteydi. ratinglerimiz o kadar yakındı ki eğer maç esnasında bir oyun kaybetseydim o dünya 1 numarası olacaktı. o kadar yakınlardı ki beraberelerde ratinglerimiz değişmiyordu.

    …o noktada benimle eşit seviyede bir rakibe karşı oynadığım ilginç bir maç gibi hissediyordum. onu kaybetmek bir felaket olmazdı. diğer tüm maçlarda çok daha iyi olduğumu düşündüğüm kişilere kaybetmiş olurdum ve bu benim için kaldırması çok daha ağır olurdu.”

    kısaca kendi yorumumu eklememem gerekirse, oyunun en tepesinde bulunan, yıllardır tartışmasız en iyi, çoğuna göre tarihin en iyisi olan bu adamın insan olduğunu hatırlattı öncelikle. masaya oturduğu anda rakibini destekleyen insanların dahi içten içe maçın sonucunun carlsen'in o günkü formuna bağlı olduğu; eğer iyiyse kazanç şansının yüksek olduğunu, kötüyse dahi büyük ihtimal kaybetmeyeceğini düşündürecek kadar büyük bir dominasyon kuran bir oyuncunun da psikolojik olarak bu kadar zorlanması, hangi spordan bahsedersek bahsedelim en zorunun tepeye çıkmak değil orada kalmak olduğunu hatırlattı.

    bu konuları açık açık konuşabilmenin bile onu rahatlattığı açık. bir sonraki dünya şampiyonluğunu oynamama kararı ile tamamiyle barışık görünüyor.

    edit: imla

  • tsk'nın 30 yılda tankla uçakla füzeyle yapamadığını ışid 30 günde toyota pikapla yapmıştır.

  • bak abiciğim, güzel başkanım, canını yidiğim; bölümlere, helede böyle toplum için önemli bölümlere, talep yoksa kapatmak mı yoksa talep olması için bazı çalışmaların yapılması mı mantıklı? imam hatibe, ilahiyat fakültelerine verdiğin imtiyazlar gibi bir şeyler sağla sana adamlara!

    ama gördüğümüz şu ki; bilimin, ilimin değeri sıfır şu hükümetin gözünde...

  • televizyondan;

    muhabir; servet, gecen hafta magazin basınında cıkan resimlerin bayan hayranlarını oldukca üzdü.
    servet; sanmıyorum bayan hayranım oldugunu .

  • "anamıza bacımıza mı sövüyor allahın fransızı" diyenler için dev kültür hizmeti, buyrun:

    ritz'den bir süit verseniz, istemem!

    chanel'den mücevher, istemem!
    limuzin verseniz, ne yapayım limuzini?
    eleman verseniz, ne yapayım?
    neufchatel'de malikane, bana göre değil!
    eyfel kulesi'ni sunsanız, ne yapayım yahu?

    aşk istiyorum, neşe, eğlence, espri anlayışı istiyorum, paranla mutlu edemezsin beni, o zaman hep beraber: özgürlüğümü keşfetmeye, klişeleri unutmaya, hoşgeldin gerçekliğime!!

    iyi davranmandan yoruldum, bana fazla geliyor!
    ellerimle yemek yerim, ve evet ben böyleyim!
    sert konuşurum ve dürüstüm, kusura bakma!
    ikiyüzlülükle işim olmaz, kaçar giderim!
    boş laflardan bıktım!
    seni suçlamıyorum ve ben böyleyiiiiim!!

    aşk istiyorum, neşe, eğlence, espri anlayışı istiyorum, paranla mutlu edemezsin beni, o zaman hep beraber: özgürlüğümü keşfetmeye, klişeleri unutmaya, hoşgeldin gerçekliğime!!

    -mot a mot çevirmedim, gelip de kalbimi kırmayın- (burası şarkı sözü değil, çevirenin notu)