hesabın var mı? giriş yap

  • bakara makara sorun degil, beni temsel eden basbakanin elini kolunu yardirarak omzunu araya sokarak fotograf karesine girmesi sorun degil. turkiye ekonomisinin 19. siraya dusmesi sorun degil. adamin peceteye parayi teslim aldim yazip cezadan yirtmasi sorun degil. bunlara bakip ne gunlere kaldik demiyoruz ama birisi asker kiyafeti bornoza benziyor diye dusakabin diyince ne gunlere kaldik oluyor. dikkat ettiysen daha yolsuzluk kayitlarina dogudaki sorunlara girmedim. akpnin cogunluk oylari almasi garip bir durum degil her gun daha cok ispat cikiyor. koyunogullari

  • adana'da arı sinemasında, eskiler bilir, en arkadaki 2 sıra boydan boya 2li koltuk olurdu, yani koltukların arasında kol koyacak yer olmazdı ve bu da en çok mekansız sevgililerin işine gelirdi. yalnız bu koltukların biletleri çok çabuk bittiği için kalabalık günlerde erkenden gidip kuyruğa girmek sureti ile alınırdı...
    mekansız bir genç olarak ben de o dönemdeki kız arkadaşımla bu güzide sinemaya gitmeye kalktım, ama kader ağlarını örüyordu :
    tam sinemanın kapısında annesine yakalandık ve kız kulaklarından kavranmak sureti ile ellerimin arasından çekilip alındı...
    eh, kendimi bari film seyrederek avutiim dedim ve gidip iki kişilik koltuğuma yayıldım. hemen yanımda bir çift vardı ve adam 25 - 30 yaşlarında oldukça kalıplı iri bir adamdı. biraz sonra nedendir bilinmez bu çift film esnasında tartışmaya başladılar. sanırım adam kıza yaklaşmaya kalktıkça kız olmaz yapma diyordu. derken kız çok kızdı, herifi itip kalktı sinirle sinemadan çıktı, adam peşinden ayağa kalktı, ayıptır söylemesi, o karanlıkta bile çok net algılanabilecek bir çadır durumu vardı ortada... kız çıkıp gitti...
    adam kalakaldı...
    sonra bana dönüp, "eeeee, kaldık mı senle başbaşa şimdi..! " dedi...

    arkama bile bakmadan kaçtım.......

  • andrew garfield, aka real life peter parker'ın bir başka nefis performansını görmemize vesile olan müzikal. filmden sonra jonathan larson'ın videolarını izledikten sonra saygım bir kat daha arttı kendisine. garfield hem larson'ın mimik ve jestlerini birebir kopyalarken hem de doğal ve kendine has kalabilmeyi başarmış.

    yaratım süreci, dünyaya iz bırakmak ve bunun için hayatı karşına almak gibi ince mevzuların üzerinden çok tatlı şekilde geçiyor film.

  • normalde 2 şarkıyı da dinlemem, ikisi de ilgi alanım değil. kim kimden ne çalmış o da sikimde değil. ancak öyle şeyler yazılmış ve şukulanmış ki entry yazmadan rahat edemedim.

    " shape of you'da, tcl no scrubs
    sample'inin kullandığını ve bunun telif hakkı ödenerek yapıldığını bilmeyen youtibirlar varmis ya "

    bu cümle tam olarak nasıl çalıntı iddiasını çürütüyor? shape of you'nun sample'ı no scrubs'dan alınmış, sen olsan bari'ninki de shape of you'dan. bu söylem iddia çürütmez.

    " ben çok bilgiliyim o youtuber benim kadar bilgili değil öyleyse bu adam haksız olmalı "

    düşünce de vizyon da bu.

    bilmek zorunda mı youtuber? bu nasıl bir ego?

    " yerine .... koy yine aynı çıkacak "

    hayır efendim bu kadar benzer çıkmayacak. kullanılan gam, bpm farklıdır yazılan melodi farklı. 8'lik notalarla 120 bpm çaldığın bir şarkının aynısı 16'lık notalarla 80bpm'de çalınabilir.

    bpm, nota değerlerinden bahsetmiyorsak bize çok fazla şey anlatmaz.

    bu şarkıda hem ton, hem bpm, hem de nota değerleri çok benzer olduğu için muazzam bir örtüşme gerçekleşiyor.

    adam video'da shape of you'nun melodisi klavye olarak kullanılmış, az bir oynanıp çok benzer bir şekilde kullanılmış diyor.

    pop müziğin ortak özellikleri olsa da bu melodilerin benzer olduğu anlamına gelmez.

    " aynı tonda olmaları icin şarkıyı yarım ses yukarı al, bpm'ini ayarla, sonra da 'aa harika bak ne kadar benziyorlar demistim calıntı diye' "

    inanmıyorum. gözlerime inanamıyorum. millete cahil demiş ancak kendisi daha gam kelimesinden bihaber.

    bir kere o aynı ton değil aynı gam olacak. bpm'i ayarla dediği 2 bpm, 2 bpm'i hiçbir kulak fark etmez. onu bir düzeltelim.

    bunu yazan adam hayatında hiç müzik yazmaya kalkmamış. çok net.

    ben pop müzikten anlamam, ama metal üzerinden süreci anlatayım. tamamen sıfırdan bir melodi yaratırsın, sonra ona uygun bateri, ona uygun ritim/lead, intro, bridge, chorus, solo vs. yazmaya devam edersin. kullanacağın gam melodi'den ziyade vokalin çıkabildiği perdelere göre değişir. melodi güzelse hemen her gamda güzeldir zaten. sen yaptığın müziğin türüne ve vokalin yeteneklerine göre gam ayarlarsın.

    ama o melodiyi ilk başta bulmak en zor kısmıdır. ilham kısmı odur. yaratıcılık odur. bir melodi bulduktan sonra onu desteklemek daha kolay.

    melodisi birbirine çok absürd aynı gamda 2 farklı şarkının birbirine uyum sağlayacağından nasıl bahsedebilirsin? her bir nota'nın nota değerinin dizi boyunca uyum göstermesi gerekir. bu da zaten doğrudan çalıntı olduğu anlamına gelir.

    bu video'yu hazırlayan adamın da iddiası zaten melodiyi hazır alıp az oynayıp ondan şarkı yapmışlar iddiası.

    ayrıca video'nun 8.17'sindeki benzerliği kaç farklı pop şarkıda görebilirsin? üstelik 2 şarkının da aynı kısmında var bu boşluk ve müziğin tekrar girmesi.

    denk mi geldi? olabilir.

    klavye'nin bu kadar benzer olması tesadüf mü? olabilir.

    ama değilse bal gibi de alıp üzerine yazmışlar.

  • gece 2-3 maçı.. nakkaştepe'deki halısahada maç yapılmaktadır ve halısahanın hemen dibinde villalar vardır*

    -ulan skecem oynayacağın topu pas versene lan!
    -abi top iste sen de!
    sibel can: çocuklar biraz sessiz lütfen..

  • atom numaraları 89 ile 103 arasına olan 15 radyoaktif elementten oluşmakla beraber aktinitler ismi serideki ilk element olan aktinyumdan ve esas olarak elementlerin radyoaktivitelerini ima eden yunanca aktis, "ışın" kelimesinden alır.*

  • anilari okunursa akdenizde gemi birakmadigi anlasilacak turk denizci.
    anilarindan bir alinti yapmak gerekirse;
    "kisi tunusta gecirdik, baharda 10 parca tekneyle acildik, sicilya yonune gidip barut, kursun, zeytinyagi, bugday,s eker dolu 20 kafir teknesi ele gecirdik, sonra sardunya aciklarina 10 ispanyol kafiri teknesi gorduk, 5'i batti, kalan 5'ini ele gecirdik, mora aciklarinda bizi arayan ispanyol donanmasiyla karsilastik, 28 parca gemiden olusan donanma bize saldiri hazirligindayken biz saldirdik, kafirler sasirdi, o sirada cok sevdigim bir reisim yanimda yaralaninca cok sinirlendim, 15-20 kafirin ortasina girdim. cenk cok cetin gecti, 120 kafiri esir ettik, 538 kafiri kilictan gecirdik. bizim 130 levendden 30 sehit verdik. 28 parca gemiyi yanimiza alip midilliye gittik. elde ettigimiz ganimetle sılamıza kavuşunca taze can bulduk. bütün akraba ve dostlarımız geldiler. hal, hatır sordular. yedi gün, yedi gece kazanlar kaynatıp, adanın bütün fakirlerini doyurduk. sünnetsiz çocukları sünnet ettirdik. ersiz kızları evlendirdik. gönüllerini şad etmek için, büyük düğünler yaptık."
    10 tekneyle acilip 60 tekneyle donuyorlar. ayrica nasil savastiklarini hayal bile edemiyorum, nasil bir deliliktik nasil bir gozukaraliktir ki 130 kisiyle 700 kisilik orduya daliyorsun.
    kendi tabirleriyle; "biz korsan değil, elhamdülillah mücahit gazileriz. din yolunda cenk ederiz."
    saygı duyuyorum.

  • banka personel genel mudur yardimcisi mulakata alir:
    gmy-cocuk yapmayi dusunuyor musunuz, malum bayansiniz.
    mm-hayir dusunmuyorum.
    gmy-malum bayansiniz, istersiniz bir ara?
    mm-esimle simdilik dusunmuyoruz beyefendi.
    gmy-olur mu, hayatin nese kaynagi onlar.. bakin bende uc tane var. siz de ileride istersiniz. malum bayansiniz.
    mm-oldu olacak seviselim, ureyelim, bitsin bu mulakat isterseniz.

  • at boku kokusuna bayılan bir avuç insan tarafından gerçekleştirilen protestomsu.

    bi zahmet ada’nın temizliğine dikkat etmiş olsaydınız başınıza bunlar gelmezdi. yerler bok içinde dolaşan kurtçuklardan ve sineklerden geçilmiyordu.

    ayrıca atların sağlıklı bir şekilde bakımının yapılmadığına, ölülerinin çöpe atılır gibi toplu çukurlara atıldığına ve ticari kazanç uğruna ölümüne çalıştırıldığına dair rivayetler var.

    geç bile kalınmış karardır. okey biz de nostalji severiz ama bedeli bu olmamalıydı.

    biraz da şorasına protesto edin.