hesabın var mı? giriş yap

  • acilin bilgi verecegim.

    1- olayin asil sebebi: abd konsoloslugunda calisan personelin sosyal meddaya ismi ve acik adresi verilecek sekilde gosterilmesi (abd de salin demedi hedef gosterdiniz dedi). "...hukuka dayalı bir mahkeme yerine medyada yargılanmasının amaçlanmasından büyük rahatsızlık duymaktadır." sabah gazetesi haberinde asagida olan resimde ilgili calisanin acik adresinin gorulmesi abd tarafini kizdiran sey saiyorum:sabah

    2- vize yasagi midir? somali vs gibi vize yasagi yemedik. hali hazirda gecerli vizesi olan etkilenmeyecek.

    3- vizesi islem surecinde olanlar: en kritik grup bu. ben de dahilim. abd sunu yapti. artik turkiyede ki konsolosluklarimdan bi sure basvuru kabul etmeyecegim. islem surecinde olanlar islemi sonlandirmak istiyorlarsa turkiye disinda farkli bir abd konsolosluguna gidecek. yani sofyadaki abd konsoloslugunda islemlerinizi tamamlayabilirsiniz.

    4- yeni basvuru yapacaklar: ya krizin bitip tamam tr deki konsolosluklardan basvuru almaya basladik aciklamasini bekleyeceksiniz ya da en yakin ulkelerdeki (yunanistan, bulgaristan vs.) abd konsolosluguna gidip basvuru yapacaksiniz

  • kendisi ile ilgili son insider bilgiler şu şekildedir:

    "1- fildişili boğaz’da ve alkent’te gösterilen evleri beğenmesine karşın tesislere uzak olması nedeniyle kabul etmedi. hatta “apartman dairesi de olur. ama tesislere yakın olsun” dedi.
    2- şu an konaklamakta olduğu four sesons hotel’e ailesinin getirilmesi önerisini “birkaç güne kadar eve çıkacağım o zaman getirin. düzenimi kurayım, öyle gelsinler” yanıtını verdi.
    3- kendi özel basın danışmanına “kendimi türkiye’de g.saray taraftarına ispat edene kadar bana röportaj alma” talimatı verdi.
    4- sarı-kırmızılıların performans uzmanı scott piri’ye “eksiklerim var bana özel programı ver” diyerek profesyonelliğini ortaya koydu.
    5- drogba ayrıca tam 2 bin 500 g.saray forması sipariş etti. yıldız futbolcu bunları ülkesine gönderecek."

    (bkz: copy paste'in ustasıyım gözlerinin hastasıyım)

  • bütün filmlerini üçer beşer kere izlemiş biri olarak, bu film açık ara en beğendiğim cem yılmaz filmi olmuştur. yeşilçamı gerek göndermeleri ile gerek ise film genelinde tuttuğu hava ile bize tekrar yaşatmıştır. hayrettir kimse hakkında yazmamış ancak şu repliklerin de berkine yazılmış olduğunu düşünüyorum.

    --- spoiler ---

    a.g - oğlum 50 yaşına geldi, buna rağmen her dışarı gönderdiğimde aklım kalıyor.
    c.y - nereye gönderiyorsun ki?
    a.g - fırına.

    --- spoiler ---

  • anlamsız argümanlarla izah edilmeye çalışılan parapsikolojik fantastik vaka, "ne kadar para alıyo o biliyon mu" denmiş, adamın sadece real madrid kariyerinde kazandığı para 7 sülalesi ve kendini çalışmadan zengin zengin yaşatır. yani sivas'tan aldığı para onun için çerez.
    bence teknik direktörlük kariyeri başlangıcı için en uygun ve kendisine iş verecek olası en yüksek kaliteli lig olarak burasını ve sivası buldu. fenerbahçe döneminden bildiği bi ülke, taşra falan gibi şeyleri bilmeyen kasmayan cool ve mütevazi bir adam herhalde. yani param var ama, hayatımın kalanını mal gibi boş boş geçirmeyeyim deyip bildiği bi işle ilgili bir kariyere başlamış, baya yüksek bir karakter. resmen olaylara farklı bakıyorum artık.

  • yaşlı bir adam olarak kızamıyorum bu gençliğe. oturarak yolculuk etmek isteyen yaşlılar, kendilerine daha iyi bir toplu taşıma hizmeti sunabilecek politikacıları seçselerdi şu anda oturarak veya bugün olduğundan daha rahat konumda yolculuk ederlerdi.
    bu gençlik de yaşlandığında ayakta kalacaksa, bütün bunların kendi tercihlerinin sonucu olduğunu bilmeli elbette.
    tepki gösterilmesi gerekene göstermeyip, sonra da mızırdanmamalı kimse.

  • kanun çok sesliliğe elverişli bir enstrüman olduğu içindir. batılı müzik otoritelerince “türk piyanosu” bile denir. birçok müzik eserinde de tınısının akustik ve bizim duyumumuza çok yatkın olmasından ötürü, piyano yerine tercih edilir.

    armoni ve arpej yapılabildiği için ud ya da üflemeli çalgılara tercih edilir. ayrıca orkestralarda tercih edilmeyen enstrüman kısmı da hiç doğru değildir. solo enstrümandır. klasik türk müziğinde taksim de atar, aranamelerde solo da atar. bir diğer şark enstrüman'ı olan ud'a göre daha sevilen bir enstrümandır. bir sebebi de natural sesinin ud'a göre daha forte olmasıdır.

    çok telli olmasının nedeni, santur ve klavsen'in geliştirilmiş hali olmasından kaynaklanır. enstrümanlar da bir evrim içindedir. bundan 50-100 yıl sonra ne tür çalgılar icat edilecek, ne yönde evrim geçirecek bilemeyiz.

    çok telli olmasaydı, geniş bir oktav aralığı sunanamaz, şöyle hem klasik bir eser icra edilemez (koma ve arıza sesler) hem de bir ortadoğu aletinden batı armonisi duymazdık.

    işte o
    bir diğeri
    burda armonik bir yapıda solo performansını dinliyoruz

  • hep yapmak istediğim şeyi yapmış koca yürekli şofördür.

    müsait olduğu bir akşam makas atan tiplerle de ilgilenirse çok iyi olur.

    zaten arap gezdirme aracına çarpmış, bir şey olmaz.