ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gümrük limitinin 30 euro'dan 22 euro'ya çekilmesi
-
isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!
paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?
dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.
edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.
buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.
şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.
yeni başlayanlar için freelance çalışmak
-
- sahsi reklaminiz icin bir internet sitesi olusturun. sade olsun, net olsun. cikabilecek tipik islere ornekler koyun, ancak her isinizi koyma derdine girmeyin, fikir vermesi yeterlidir. unutmayin orasi bir vitrin.
- (eger tasarimvari bir is yapiyorsaniz) yaptiginiz isi sanattan cok zanaat olarak gorun. cogu is eglenceli ve guzel degildir, ne olursa olsun amaca uygun ve temiz is cikarmaya bakin. suresi olan ve keyifli islerde ucarsiniz.
- sizinle ayni isi yapan insanlari arayin bulun - (uc bes hiyarin disinda) cabucacik kaynasirsiniz, cunku ayni dertlerden muzdariptirler. sikistiginizda yardim isteyeceginiz veya is paslayacaginiz kisileri tanimis olursunuz.
yaran tatlı hayat diyalogları
-
menekşe: (şair ihsan yıldırım’ın yazılı anonsunu yapmaktadır)
efendim müsaadenizle. baylar bayanlar ve pek değerli muhterem,
sözlüklerde azamet kelimesi, saygı duyulan, büyüklük, ulaşılmazlık, huşu veren bir güç kelimeleriyle ifade edilir, ancak iki kelime hep unutulur: ihsan yıldırım!!!!
sözü daha fazla uzatmadan, huzurlarınıza sizlerin sevgili dostu -benim değil- şairi azam ihsan yıldırımı davet ediyorum…..
ihsan yıldırım: (sahneye çıkar ve başlar şiirlerini okumaya)
sevinç sevinç
sen ki sevgide benim için birinç
senin yerini tutamaz ne dolunay ne de bir vinç
sevinç, sen ol hep bana ayıklayan pirinç
pelin pelin
aldım seni gelin
hem de piskopos olmasına rağmen velin
fakat, bana torun verdin
afferin afferin
yorgo ve feraye
sizin bu gidişat nereeeye nereeeye
sizi dökesim geldi egeeeye egeeeye
fakat, özlerim sizi biraz yüzüp dönün geriiiye geriiiye
irfan
seni her görüşümde derim haydaaaa
bana öyle geliyorki senin akrabaların var uzaydaaa
fakat, yerini tutamaz kimse ne dünyada ne aydaaaa
fidayda da irfancığım fidayda
türkler dublajı iyi yapıyor
-
(bkz: dublajlı film izlemek)
şeklinde bakınız verilerek, dublajlı film izlemeyi ya da iyi dublaj yapılmasını eziklikmiş gibi gösterenlere denk gelmemizi sağlayan durum.
yıl 2014, muhtemelen 30 yaşına yakın çoğu kişinin annesi ya da babası ingilizce bilmiyor ve gözleri belirli bir derecede bozuk. umarım bu basit örnek anlaşılması için yeterli olmuştur.
evde kadın varken erkeğin yemek yapması
-
evde kadın varken yemek yapmak israfa girer. önce dolaptaki dünden kalan kadın tüketilip ardından yemek yapılması çok daha makuldür.
19 nisan 2022 zaytung'un sözlük tweet'i
-
"son dakika - ekşi sözlük yönetimi, aynı anda hekimlere küfretmekten ve ümit özdağ fanatiği taklidi yapmaktan yorgun düşen kadrolu ak troller için bayramda 9 günlük tatil teklifini gündeme aldı..." şeklinde olan tweet'tir.
yazarların bu tweet hakkındaki görüşlerini merak ediyorum doğrusu.
fazıl say
-
"hadi bi takla at oyna göreyim", "askerlerin kurtulmasına sevinemedim", "ananı da al git", "türkiye'de işsizlik olduğuna inanmıyorum", "ittihat ve terakki zihniyeti sürüyor", "gücü olan doğalgazı kullanacak", "700 tl işçiler için nimettir", "işkence konusunda hamdolsun ülkemizde sorun yoktur", "batı'nın ahlaksızlığını aldık", "ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum", "ölmek madencilerin kaderinde var", "karl marx'ı tarihten sileceğiz", "dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz", "hatamız tekel işçilerine merhamet etmek", "dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın", "hükümetle zıtlaşan belediye iş yapamaz", "askerlik yan gelip yatma yeri değil", "önemli olan boy değil soy", "hem laik hem müslüman olunmaz", "manşetle gelen manşetle gider", "köşe yazarları az yazarsa ülke huzur bulur", "bize karşı çıkan kanı bozukları tahlil etmeli", "alkol içmeyin üzüm yiyin", "rabbime sordum cleveland dedi", "artistlik yapma lan", "sanki ilk defa maden kazası oluyor", "baykal ve bahçeli'yi ağzıma almam", "gensoru da artık bu ülkede yalama oldu", "polisin kullandığı gaz sağlığa zararlı değil", "şimdi iş daha kolay 5 çocuk bile olur", "nereden bileyim sevindiğini", "bize akp diyenler edepsizdir iftiracıdır", "aziz nesin konuşmasaydı baban ölmezdi", "ben arkeolojik bir inceleme yapıyorum", "aşırı doz sütten rahatsızlanmış olabilirler", "biz teröristmiyiz biz marksistmiyiz leninist miyiz", "kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor", "feminizme davetiye çıkarmamak gerekir", "turk sehitlikleri duzmece", "ateist dinsiz bir gençten kimseye fayda gelmez", "bisiklete binin benzin gerekmez" ...
halkla düpedüz kafa bulan bir zihniyete çok güzel bir tepki vermiştir.
(bkz: anladığı dilden konuşmak)
ayna kırılmasının uğursuzluk getirmesi
-
ayna kırılmasının uğursuzluk getireceğine olan inanış, en eski batıl inançlardan biridir. kökeni ilk aynanın yapılışından yüzyıllar öncesine, hatta ilk çağ insanına kadar gider. göllerde veya su birikintilerinde, kendi aksini gören ilkel insan şaşırmış, bunun kendisinin ruhu olduğunu sanmış, suyu bulandırıp görüntüsünün kaybolmasına neden olanları da düşman bilmiştir.
ilk aynaların kullanılışı eski mısır devirlerine rastlar. bunlar pirinç, bronz, gümüş hatta altın gibi metallerden yapılmış ve çok iyi parlatılmış yüzeylerdi ve de tabii ki kırılmaları mümkün değildi. bu devirde de bu parlak yüzeylerden yansıyan görüntünün o insanın ruhunun bir yansıması olduğuna inanılıyordu. sonraları buna vampirlerin ruhları olmadığından bu parlak yüzeylerde görüntülerinin de yansımadığı inancı ilave edildi.
cam kapların yapılmaya başlanılmasından sonra da, içindeki sudan yansıyan görüntünün ruhun bir yansıması olduğu inancı devam etti ama camlar kırılabiliyordu ve o zaman da içinde bulunan ruhun bir parçası vücudu terk ediyordu. birinci yüzyılda romalılar bu uğursuzluğun süresini 7 yıla çıkardılar. romalılar hayatın her yedi senede bir kendini yenilediğine inanıyorlardı. camın kırılması sonucu ruh ve dolayısıyla insanın sağlığı tahrip olduğundan, vücudun kendini yenileyerek, sağlığına kavuşması için yedi yıl geçmesi gerekiyordu.
bu batıl inanç, 15. yüzyılda italya'da, venedik şehrinde, arkası gümüş kaplı, çok kolay kırılabilir ve pahalı ilk aynaların yapılması ile birlikte iyice gelişti. inanç biraz da ekonomik boyut kazanmıştı. aynayı taşıyanlar, evlerde aynaları temizleyen hizmetkarlar, aynaları kırmaları halinde, yedi yıl boyunca, ölümden daha beter felaketlerle karşılaşabilecekleri hususunda uyarılıyorlardı.
bu inançla beraber geliştirilen bazı önlemler de oldu tabii. örneğin: aynanın kırılan parçaları toplanır ve güneye doğru akan bir ırmakta yıkanırsa veya toprağa gömülürse kötü şans yok edilmiş olur. ancak kırılan parçaları alıp evden çıkarken içlerine bakmamak gerekir. yatak odalarındaki aynaların üzerleri kullanılmadığı zamanlarda örtülmelidir ki ruh içinde kalmasın. ölen bir insanın evindeki aynaların da üzerleri örtülmelidir ki ruh gökyüzüne doğru olan yolculuğunda bir engelle karşılaşmasın. 17. yüzyılın ortalarında ingiltere ve fransa'da ucuz maliyetli aynalar üretilmeye başlanıldı ama batıl inanç o kadar yerleşmişti ki, günümüzün modern dünyasında bile hala devam ediyor.
(bkz: luzumsuz bilgiler ansiklopedisi)
(bkz: ayna kirmak)
çocuklar duymasın'ın taşdevri'nden arak olması
-
öyle ya da böyle, beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama çocuklar duymasın dizisi gerek rating, gerekse uzun süreli olması bakımından türk televizyonculuk tarihinde önemli bir yere sahip. (bakınız burası önemli, burada dizinin kalitesini tartışmıyoruz.)
peki zamanında tekrarları bile rating listelerinde üst sıralarda yer alan bu dizinin aslında bizlerin hatta anne babalarımızın bile çocukluğunda yer alan taşdevri (bkz: taşdevri) (bkz: flintstones) çizgi dizisinden epey esinlenildiğini iddia etsem…
haluk = fred çakmaktaş
meltem = wilma çakmaktaş
selami = barney moloztaş
gönül = betty moloztaş
havuç = bambam
duygu = çakıl çakmaktaş
çizgi dizide de fred (haluk) kaba saba iken barney (selami) light erkek.
fred (haluk) ve barney (selami) aynı iş yerinde çalışıyorlar.
barney (selami) ve betty (gönül)'ün de çocukları olmuyor.
wilma (meltem) tüm maçoluğuna rağmen fred'in tırstığı karısı.
fred (haluk) ve barney (selami)'nin patronu bay slate (bkz: bay slate) de tıpkı fıs fıs ismail (bkz: fıs fıs ismail) gibi sürekli başlarının birlikte belaya girdiği ama bölüm sonunda sorunu tatlıya bağladıkları bir karakter.
daha yazamadığım ve irdelenirse çıkacak pek çok benzerlik sebebiyle tekrar iddia ediyorum ki, çocuklar duymasın taşdevri'nden araklanmıştır.
rte'nin dine güncelleme çağrısı
-
(bkz: update ya resulullah)
8 şubat 2022 ilim yayma vakfı inşaatı mühürlenmesi
-
ibb tarafından gerçekleştirilmiştir.
https://twitter.com/…eri/status/1491043078094090240
kısaca ekrem imamoğlu elini masaya vurup bilal erdoğan'ın vakfına ''silüeti bozdurmayız, bizde kanun konuşur'' demiştir.
sanırım ibb'nin resmi olarak ilk restidir.
aşağıda bir arkadaş paylaşmış ilk entry'den koyalım herkes görsün diye edit geçiyorum. ibb'nin bütün böyle yapılara resti varmış. flood
yaran fıkralar
-
adamın birisi bir gün, trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.
bir ara, karadenizli'nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???
-bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!
-pen piçaumi vermem!!! demiş karadenizli....
-al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!
-vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!
-oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!
-haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!!!
adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati...
-bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?
-haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!!!
-sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.
-haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak....diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu ... yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum...kalkti pirisu dedu baa "-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, "altiyi çeyrek geçiii ???"
pınar küpetto
-
etiler'de çıkan bar şarkıcısı ismi gibi.