ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ben yazacaktım lan şükelası
-
aklınıza gelen entry'i, örneği, linki, bkz'ı başkasının verdiğini görünce ben yazacaktım lan diyip verilen şükeladır.
hdp'nin türk bayrağı taşıması
-
hdp'nin "istanbul" mitinginde türk bayrağı taşıması olacak o başlık. türk bayrağını diyarbakır mitinginde taşımadıkları sürece parti başkanı benim için şu sözleri ile hatırlanacaktır.
başkan apo'nun heykelini dikeceğiz
kimsenin kimseyi kandırmasına gerek yok. hepimiz birbirimizi biliriz.
agnostik
-
benden uzak allaha yakin ol derken, verilen adresin neresi oldugundan tam olarak emin olamama durumu...
yaran tweet'ler
-
"o sitelere girme, içki içme, sigara içme, olaylara karışma, 3 çocuk yap.. sanki iktidarda akepe değil de annem var lan."
sabah 07.00'de uyanacak olmanın verdiği huzur
-
her insanın hayatında en azından bir kere yaşadığı huzur.
güzelce yüzünü yıkıyorsun. pencereyi açıp dışarı doğru geriniyorsun. kuş sesleri... güneşin yavaş yavaş doğuşu. sevdiğin kıyafetleri giyiyorsun...
şaka lan şaka. perdeyi bile açmıyorum, güneş yüzüme vurmasın diye. pantolonu asansörde giyiyorum. sokayım böyle hayata.
türklerin övdüğü overrated şeyler
-
köprü
zorlu center'daki 17 milyon dolarlık daire
-
o nasıl bi boğaz manzarası ben ankara'daki evimden daha iyi boğaz manzarası görebiliyorum..
seherindugunuvar.com
-
site ismi bile gelinin kafa yapısını ele veriyor. yani sadece seherin düğün var. eşi olacak adamın düğünü yok. yani ata denilen eleman sadece küççük prensesimizin düğün sponsoru. onun için site adında anılmasına gerek yok. çünkü seher evleniyor. seher ulan işte.. gelin evlensin yeter, gerisi teferruat zaten.
tanrıya inanmanın değil inanmamanın garipsenmesi
-
(bkz: kutsal demlik)
(bkz: bertrand russell)
"eğer ben dünya ve mars arasında eliptik bir yörüngede güneşin etrafında dönen çin seramiği bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişiye yakınçağda bir ruh doktoruyla ya da daha önceki çağlarda bir engizisyon yargıcıyla bir randevu alınırdı."