hesabın var mı? giriş yap

  • şu şekilde olabilir;

    +yakışıklı olduğun kadar kühtahsın.
    -ben küstah filan değilim. o nerden çıktı?
    +ben de onu diyorum yakışıklı olduğun kadar küstahsın zaten.

    diyip kaç. son cümleni anlayana kadar baya uzaklaşmış olursun.

    edit: imla.

  • mucize sanılan dandik reçete.

    eğer abd'deki gibi geniş ve kıraç boşluklarınız varsa, otomobil ve yakıt ucuzsa hobi olarak düşünebilirsiniz. ama bunu tr'de uygulamaya kalkarsanız şunlarla karşılaşırsınız:
    - daha geniş alanda imar uygularsınız.
    - tarım alanları, hatta orman alanlarına yayılmanız gerekir.
    - su, kanalizasyon, elektrik, doğalgaz, fiberoptik altyapıya daha fazla kamusal kaynak ayırırsınız. hizmetlerin birim fiyatı artar, verimsizleşir, niteliği düşer.
    - toplu ulaşım da verimsiz olur (uzun mesafede seyrek nüfuslu duraklar). otomobil kullanmanız gerekir. yakıt tüketimi artar.
    - her konutu ayrı ısıtıp soğutursunuz. enerji tüketimi artar.
    - çim yapmak için herkes gübreye, pestisidlere asılır. su ve toprak kirliliği oluşur.

    peki bunun çaresi dikey mimari mi ? hayır. bunun çaresi doğru mimari.
    topoğrafyaya, toprak niteliğine, orman örtüsüne, nüfusa, gelir düzeyine, iklim koşullarına göre oluşturulmuş bir mimari anlayışı.

    ülkemizde mimar="müteahitin istediği standart projeyi çizip söve ve alu profil ile süsleyen görevli" maalesef. (mimarları suçlamıyorum; onların da bu işten mutsuz olduğuna eminim.) bu koşullar altında doğru mimariye ulaşmak bir hayli zor.

  • silgi. okuldayken biri silgimi aldığı zaman, mahsus yanlış yazar, geri alırdım hemen. o silgi önümde durmazsa, sürekli geri alma planları yapar, ders dinleyemezdim.

  • paul davison ve rohan seth'in kurduğu alpha exploration'ın ürünü, ses temelli yeni nesil bir sosyal ağ.

    konuşma başlatmak için 3 seçeneğiniz var: open room, social room ve closed room. open room dışarıdan herkesin katılımına açık, social room sadece takipleştiğiniz kişilerle iletişim kurabileceğiniz, closed room ise dışarıdan başka kimsenin katılamadığı oda anlamına geliyor. çok kez yazıldığı üzere odalarda konuşulan hiçbir şeyin kaydı şimdilik podcast'teki mantık gibi tutulmuyor, tüm konuşulan şeyler oda kapandığı andan itibaren kayboluyor.

    crunchbase isimli web sitesine göre uygulamanın andreessen horowitz ve kortschak ınvestments'tan 2020 yılının mayıs ayında 10 milyon dolar yatırım aldığı söyleniyor. cnbc'nin 2020 mayısında paylaştığı habere göre ise 100 milyon dolarlık bir değere ulaşmış.

    uygulamadan para kazanmak olayına gelirsek, şimdilik spotify gibi platformlarda verilen reklamlar yerine içerik oluşturucularına kendi abonelik içeriği hizmetlerini kurmalarına izin veren, patreon ve kreosus gibi internet tabanlı platformlar sayesinde para kazanılabileceği fikri daha akla yatkın görünüyor.

    (bkz: fomo)

  • orantılı zekaya muhteşem bir örnektir.

    http://webtv.radikal.com.tr/…de-piknikli-eylem.aspx

    helal olsun çocuklara. madem orası halkın sarayı, istersem gider piknik yaparım, istersem içini gezer tozarım (limitler dahilinde) kimse de bana karışamaz. ama sen en doğal hakkını kullanmaya çalışan çocukları yaka paça göz altına almaya çalışıyorsan sadece zavallısın demektir.

    yıkılacaksın erdoğan, korkunun ecele faydası yok!

    edit: videonun girişindeki atletli abinin polise karşı hala rol kesmesi, polisin önünde karpuzlu topla oynamaya çalışmaları muazzam ya. bugün polis canlarını yakmış olabilir ama dirençleri ve soğuk kanlılıkları ile polisleri mala bağlatmışlar, acınacak duruma sokmuşlar. bunun zevkini yaşayıp mutlu olsunlar.

    edit 2: bu video daha güzel bir çekime sahip ve daha detaylı; https://m.youtube.com/watch?v=sfqks-d_wfc

  • çoğunlukla 50 gb olarak uygulanan adil kullanım kotası o kadar komik ve adaletsiz ki, bunu rakamlarla açıklamaya çalışalım:

    8 mbps'lik bağlantıyı tam kapasite kullanan biri saniyede 1 mb veri indirebilir. bu da ayda, (60*60*24*30=) 2.592.000 mb eder.

    yani ayın 1'inden 30'una kadar hiç durmadan 24 saat full download yapan birinin indirebileceği toplam miktar en fazla (2,592,000 / 1024=) 2531 gb'dır. yani yaklaşık 2,5 terabyte. interneti download olarak görüyorlar ya, işte 8 mbps'lik hattın download kapasitesi bu: 2,5 terabayt.

    aylık kapasitesi 2.5 terabayt olan bir hattın daha 50 gb'ını kullanan birine, "sen bu hattı sömürüyorsun" demek, en basit anlamıyla arsızlıktır.

    ben hattımın kapasitesinin daha % 2'sini kullanmışken, sen bana nasıl "adaletsiz kullanıyorsun" dersin?

    adil kullanım kotası gerekli olabilir ama bu şekliyle ve ttnet'in uyguladığı biçimle en adaletsiz uygulamalardan biri. rakamlar da ortada.

    üstüne üstlük, bu paketleri "limitsiz" adı altında satıyor. yani % 2'den sonra sınırlayacağı hattı satarken "limitsiz" ibaresini koyup tüketiciyi aldatıyor.

    benim kapasitemin % 2'sini bana sınır olarak koyan, paketin ismiyle tüketiciyi yanıltan şirketi hangi mahkeme haklı bulur acaba?

    avukat olsam veya bu işlere harcayacak param olsa bu sisteme dava üzerine dava açarım.

  • dört yıldır cehennemde bronzlaşa bronzlaşa eda taşpınar'a dönmüştür fesli üstadımız.*

  • sanki tam olme aninda soylemis gibi anlatiliyor. sahibi ile son gorusmesinde, ayrilirken soylemistir ve bunu her aksam sahibi laboratuvardan ayrilirken de soyledigi yaziyor. bunu onun ne kadar akilli oldugundan suphe ettigim icin degil, sadece anlatim seklindeki yanlistan dolayi aciklamak istedim.
    alexin hayati

  • "...ancak dersanelerle başlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar pek çok vicdan ehlini rencide etti" diyerek gerçekleşendir.

    öncelikle hakan şükür "vicdan ehlini rencide etti" kalıbını 3 farklı cümlede kullansın, bugün bilet alıp pensilvanya'ya el öpmeye giderim.

    sonrasında;

    bre adam senin seçildiğin yerde, 6 ay önce, ortalık birbirine girdi. milyonlar sokağa döküldü. o zaman vicdan ehli rencide olmadı da birkaç kişi çıkıp dershanelere laf edince mi oldu?

    insaf yok, anladık bunu da allah korkusu da mı yok?

  • hafta içi işinde gücünde olan insanların ödediği vergilerin sırtından geçinen, ne kadar asalak tip varsa hepsi orada.

  • oruç tutup fakirlerin halinden anlıyoruz da mesela bir ay olsun, altımıza ferrari çeksinler zenginlerin halinden de anlayalım.