hesabın var mı? giriş yap

  • internetimizin geç bağlanması sonucu epey bir süre radyo dinlemek durumunda kaldım. kesinlikle dayanamadığım tek bir şarkıcı vardı o da oğuzhan koç ve hangi radyo istasyonunu açsam en geç 2 şarkı sonra o geliyordu ‘kendime sardımmm’ diyerek. tamam tiksinmek biraz abartı olabilir ama bana göre rahatsız edici bir sesi var. hani espirisine telefonda sesimizi değiştirmek için elimizle burnumuzu kapatırız sinir bozucu bir ses çıkar. işte tam öyle bir sesi var ve bu adam o sesle para kazanıyor. helal olsun.

  • motoru kullanan kişi 50-60 saniye önce daracık bir yerden arabanın sağından geçiyor ve yoluna devam ediyor.

    dayı ile olan sahnesinde ise solda kaçacak geniş bir alanı olmasına rağmen ve hafif gaza yüklense çok rahat geçeceği halde bunu yapmıyor. acemi diyecem ama pek acemiye benzemiyor. kural mural demesin kimse, motorcu kurallara uyan birisi olsa ilk sahnede o dar yerden geçiş yapmaz.

    dayı emekli albay triplerinde ani bir çıkış yapıyor. dayı o çıkışı yapmasan dibine kadar haklısın, o tehditler yaşına yakışmamış.

    sonuç: her ikisi de hatalı. motorcu kameralara oynamış.

  • kim olduğunu bilmiyorum, ama haklı olan kadındır.

    bu çağda hala geceleri insanları rahatsız eden, uykusundan uyandıran bu gereksiz geleneğin tüm ülkede kaldırılması gerekiyor. ibadetlerinizi insanları rahatsız etmeden de gerçekleştirebilirsiniz. dünya değişiyor, hayat değişiyor artık yaşadığınız çağa ayak uydurmaya çalışın. korkmayın, medeniyet sandığınız kadar kötü bir şey değil.

    bu arada ülkenin %98.7’sini müslüman sanan yazar da, konya'nın herhangi bir köyünde yaşıyor sanırım.

  • babamın 4. golden sonra verdiği tepki;

    "ulan ingiltere'nin anadolu takımları ne güzel oynuyor öyle."

  • nacizane az cok fikrimizin oldugu bu konu hakkinda ben o kadar da olumsuz dusunmuyorum. paris anlasmasinin en buyuk artisi, dunyadaki nerdeyse tum ulkelerin tek bir metin uzerinde anlasmis olmasiydi. bu acidan insanlik icin de muhim tabii. ancak, en buyuk devlet antlasmadan cikinca ortada buyik bir kaos oluyor.

    aslinda bakilacak pek cok aci var, su anda kiyameti de en cok enerji ekonimistleri kopariyor tabii. fakat isin aslinda, benim dusunceme gore degisen pek bir durum soz konusu degil.

    paris iklim anlasmasi (pia) nin en buyuk odak noktasi, dunyadaki en buyuk fosil yakit tercihi olan komurun gelecek yillarda dramatik olarak azaltilmasi diyebiliriz. komur tuketiminin dramatik azaltilmasi ayni zamanda enerji kaynagi tercihlerinde de dramatik degisikler ortaya cikaracagindan yeni enerji-ekonomi modelleri de hizla hayata koyulmasi gereken sey olarak karsimizda duruyor. daha uzun da bahsedebiliriz ama ozetle, "circular economy" denen bir model var ve bu modelde "atik" diye bir sey yok. her atik yeni bir urun. "linear economy" dedigimiz ise klasik model, bir atik var ve o hep atik. ondan faydalanirsaniz da atiktan faydalanma olarak gecer. pia, circular economy modelini de saglam temeller uzerine oturtmustu. trump bu anlasmayi bozarak da circular economy modelini biraz oteledi.

    simdi pratik olarak baktiginizda, anlasmaya imza atmasina ragmen ben buyuk komur tuketimleri olan hicbir ulkenin anlasmayi sallayacagini dusunmuyorum. dunya o kadar durust bir yer degil. anlasma okundu mu bilmem ama anlasmada soyle birsey de var mesela "seffaflik ve hesap verilebilirlik" tabii muhasebe acisindan hesap verilebilirlik diyor. herkes "cin bile imza atti yav" diyor ama beni kimse cin'in komur tuketimini hem azaltip hem bu seffafliga uyacagina ikna edemez. mesela turkiye de imza atti. komur tercihlerinde de seffaflik konusunda da gelisme olacagini dusunmuyorum mesela:)

    zaten fosil yakitlarin birincil musterileri abd, cin ve oecd ulkeleri. zaten dunyada abd ve avrupa devletleri haricinda (ki onlardaki de tartisilir) seffaflik muallak olan bir sey. yani ozetle, herkes imza atti ama kimse bu anlasmayi sallamayacakti.

    anlasmanin en buyuk artisi avrupa birligineydi. yani avrupa ulkeleri. anlasmanin bozulmasi da en cok onlari etkileyecek. avrupa ulkelerinde zaten uc buyuk ulke disinda adam gibi bir nufus yok, demografik yapi cok ilginc hal almis durumda. yenilenebilir enerji kaynaklari kullaniliyor cunku nufus ve gelismislik izin veriyor. mesela, ben de youtube'dan isvec'in bilmem ne bolgesindeki yenilenebilir enerji operasyonunu hayranlikla izliyorum, ama ancak isvec, norvec, danimarka, almanya'nin bir bolgesi vs. de olabilecek seyler bunlar, ticari acidan uygulanabilirlik ile baktigimizda. mesela yine cin ornegini verelim, cin'deki sartlar altinda avrupa'nin hayata gecirdigi sey cin'de sadece model olarak kalir, kaliyor.

    trump biraz da kita avrupasina kil oldugundan reddediyor anlasmayi. ki bu dedigim gibi kita avrupasinin politikalarini az da olsa etkileyebilir. kita avrupasi ozetle soyle diyor: ben, gelismis, seffaf, hesap verebilir ve nufusu az bir bolgeyim. o yuzden fosil yakit tuketimim de az, yenilenebilir enerji uygulamalarim da mantikli, teknolojim de yuksek. ama bu gelismeleri yaparken, guncel yonetmelikler, yurutmelikler beni zorluyor. baska ulkeler cok daha kirli emisyonlarla uretim yapiyor, ben daha temiz uretim yapiyorum, ama benim urettigim malin birim fiyati bu yuzden pahali oluyor. piyasada kar elde edemiyorum. o yuzden bu anlasmayi uygularsak pazarimi en azindan korurum.

    simdi diger ulkelerde, ozetle "yav he he" diyerek imzayi atiyor ama soyle dusunuyor: "sen gelismis ve nufusu bu bahsettigin yontemler icin cok uygun bir bolgesin ama sen gelisirken neler yaptigini da biliyoruz, biz de bunlari yaparsak gelisecegiz, evet dunya kirleniyor ama gelismezsek de tepemize biniyorsunuz, ben imzami atarim ama el altindan isime de bakarim, sen zamaninda en ekonomik diye hangi metodlari denemedin ki? ben de en ekonomik metodlarla gelisecegim" tabii gelisme derken ekonomik buyumeden bahsediyorum. bu arada sunu da soyleyeyim, cin'in bu anlasmaya uymayacagini tum dunya biliyor. cunku cin bu anlasmaya uyarsa ekonomik buyumesi yavaslayacak. cin'in ekonomik buyimesinin yavaslamasi demek global ekonomik kriz demek.

    trump da sunu soyluyor: ulan benim en buyuk rakibim cin. ımza atacak ama uygulamayacak, zaten komunist parti, tek parti rejimi ve denetim mekanizmasi les. uymus gibi yapacak, uymayacak, yine mali en ucuza uretecek. ben imza attigimda esek gibi denetim mekanizmalari var, beni bu mekanizmalar engelleyecek. ben yine istedigim fiyattan pahaliya uretmek zorunda kalacagim. o yuzden cekilirim daha iyi.

    durum ozet olarak bu. he tabii trump'in cekilmesindeki en buyuk problem, abd'nin yenilenebilir enerji ve kuresel isinma konusundaki arastirma projelerine butce ayirmamasi olur, ki oyle olacak saniyorum. ama ne kadar butce kisarlar, onu bilmem.

    tabii guzel haberler de var, cin dahil butun dunya zaten komuru terk etmenin pesinde. ama anlasmanin istedigi hizda degil de kendi uygun gordukleri sekilde yapmak istiyorlar. zaten 2040 gibi dogal gazin komuru gececegi soyleniyor ki gercekten oyle gozukuyor. bir suser arkadasim "shale gas(kaya gazi) sektorune soz verdigi icin cekildi" demis ama zaten kaya gazi kirli bir metod degil ki, cok mantikli ve uygulanabilirligi mumkun, ekonomik ve dogal gaza yakin cevreci bir sey.

    son olarak, eger bu dunyayi yenilenebilir enerji kurtaracak diyorsaniz, yaniliyorsunuz. yenilenebilir enerji fosil yakitlara hicbir zaman alternatif olamayacak. dunya fosil yakitlara alternatif olarak nukleeri, ve hatta eger basarirlarsa-ki basarmak zorundalar medeniyet seviyemizi arttirmak icin- soguk fuzyonu tercih etme pesinde. gercekten bu iki metod ancak fosil yakitlari bitirir.

    edit: imla

  • acaba sadece ben mi yapıyorum diye merak ettiğim eylemdir. tuvalet esnasınca, maillere baktınız, ekşi sözlük okudunuz sıra geldi temizlenmeye, eğer evde değilseniz telefonu koyacak bir yer yoksa, kaçınılmaz son.

    edit: ulan kimse yapmıyormuş, ne pis adammışım ben. vurun.

    edit 2: noolur, beğenip favlamayın. bu kara leke ile debeye gircem nerdeyse, gitti kız gibi profil.

    debe editi: tüm ricalarıma rağmen bu boktan entryimi debeye sokup profilime kara leke çalan yazar arkadaşlarıma ince bir sitem gönderiyorum.

    debe editi 2: işbu entryimi kendi entryleri ile destekleyen, entry girip kendini rezil etmek istemeyen ama bana özel mesaj atarak yalnız olmadığımı hissettiren onlarca yazar arkadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum.

  • 36. dogum gününü kutlayan bekar bayan arkadaşın, neden hala evlenemedigi konusunda bir sohbet açılmıştır. arkadas yaşadıgı ilişkilerden bahseder ve annesiyle şöyle bir diyalog geçer;

    -tamam benim de hatalarım oldu bıdıbıdıı
    -ah suzan ah
    -noldu anne?
    -keşke seni ilk isteyene verseydik
    -aa ne alakası var şimdi anne?
    -e ondan başka isteyen olmadı be yavrum.

  • müslüman olduklarını düşünen bir kitledir .

    anladıkları dilden söylersem daha net olur. hani diyorsunuz ya hem müslüman hem laik olunmazz diye. benimde size lafım şu hem müslüman hemde kul hakkı yiyicisi destekçisi olunmaz .

    alnınız haram, sırtınız çıkar, ruhunuz kör.

  • isvec'te gercek yuzdesinde alkol alabileceginiz tek mekan.

    system bolaget devlet tekelinde olup bir gece klübüne ya da bara gitmediginiz surece alkol alabileceginiz tek mekandir. supermarketlerde sadece bira, cider gibi icecekler satilir ki bunlar da en fazla 2.5-3.5 arasinda degisen yuzdelerde alkol icerir.

    buradan alkol almak da o kadar kolay degildir. oncelikle bircok system bolaget'te numara alip siraya girmeniz gerekmekte. bu esnada vitrindeki ickileri cama yapisarak seyreder, numaralarini alirsiniz. eger ki gec kalmadiysaniz, ki system hafta ici 19da, c.tesileri 15te kapanir (pazarlari calismiyoz), 15-20 dakikalik sancili bir cuma aksami bekleyisinden sonra siraniz gelmistir. meshur yesil system bolaget torbanizi alir ve evinizin yolunu tutarsiniz. bu noktadan sonra gece saat 11de biraniz bitince yapacak hicbir sey kalmamistir...

    system bolaget'in yegane iyi yani size cok genis secenekler sunmasidir. bircok ulkeden gelen onlarca cesit ickiyi bulmak mumkundur. adami alkolik yapar.

  • sözü edilen kız kemal kılıçdaroğlu'nun kızı olsa başbakan mitinglerde "kızına, evladına sahip çıkamayan, onlara edep, terbiye veremeyen zihniyet nasıl olacak da ülkesine sahip çıkacak. işte bizim bunlarla aramızdaki fark bu." diyecekti.

    en azından bana öyle geliyor.

  • java'dan çıkıp bölgeyi neredeyse tamamen kontrolü altına alan majapahit imparatorluğu'nun sumatra adası ve açe bölgesi üzerindeki nüfuzunu yitirmesi sonucunda palazlanan bölgenin ilk islam devleti pacem sultanlığının yerine kurulup bölgede yaklaşık dört yüzyıla yakın hüküm sürmüş ve en güçlü olduğu 17'nci yüzyılın ilk yarısında sumatra adasının yarıdan fazlasını ve malay yarımadasının da önemli bir kısmını elinde tutmuş olan, ikinci selim döneminde kısa bir süre osmanlı imparatorluğu'nun himayesine gitmiş ve osmanlı ile yıkılana kadar da sıcak ilişkiler sürdürmüş indo-islam devleti.

    16'ncı yüzyıl itibariyle kendileri kurulmadan önce bölgenin kısa bir özeti için (bkz: majapahit imparatorluğu/#88272802).

    günümüzde banda aceh olarak da bilinen sumatra adasının en kuzey noktasındaki kutaraca şehrini başkent ilân ederek devleti 1514 yılında kuran ali mughayat syah, bölgedeki diğer küçük emirlikler ve yerel devletçikleri kısa süre içinde fethetmeye başladı. pasai, pidie ve daha güneydeki pariyaman gibi adanın önemli şehirlerini on beş yıl gibi bir sürede imparatorluğunun bünyesine katan syah'tan sonra tahta çıkan oğlu salahaddin dokuz yıl tahtta kaldıysa da iç karışıklılara engel olamayarak tahttan indirildi ve 1539 yılında syah'ın küçük oğlu alaüddin, pasai valiliği görevinden ayrılıp sultan olarak tahta çıktı. alaaddin döneminde sadece sumatra'daki yerel halkları birleştirmekten de ötesine geçilerek malay yarımadasına yerleşmiş johor krallığı ve portekiz kolonileriyle de ciddi savaşlara tutuşuldu ve 1568 yılında malakka bölgesine türk gemilerinin de desteğiyle ciddi bir sefer düzenlendi. bu sefer ağır bir mağlubiyetle sonuçlandı ve aşağı yukarı otuz yıl süren bir iç karışıklık dönemine yol açtı. 1607'de 23 yaşında tahta çıkan iskender muda, bu karışıklıklara nokta koydu ve hem kuzey sumatra böglesinde yeniden açe hakimiyetini tesis etti hem de malay yarımadasında açe'nin en güçlü olduğu dönemin yaşanmasına sebep olacak zaferlere imza attı. önce 1614'te bintan adası açıklarında portekiz donanmasına yoğun kayıplar verdirerek stratejik olarak önemi büyük olan tancangpinang limanı'nı ele geçirdi, sonrasında da yarımadanın doğu kıyısındaki kritik limanlar olan johor, trengganu ve pahang'ı fethetti. 1619 yılında kedah'ı da topraklarına katarak malay yarımadasında hakimiyetini daha da sağlamlaştıran iskender muda, daha sonra özellikle portekiz donanması karşısında ağır yenilgiler almış ve kendisinin döneminde sumatra'nın güneyini ele geçirme çabaları sonuçsuz kalmıştır.

    yine de ismi günümüzde havalimanlarına verilecek kadar önemli bir figür olarak addedilen muda sonrasında sultanlığın ciddi bir düşüşe geçtiği aşikârdır. bilhassa, 17'nci yüzyılın ikinci yarısındaki hanım sultanlar dönemiyle birlikte sultanlığın sumatra ve malay topraklarındaki önemli kentleri***** birer birer bağımsızlıklarını ilân ederek bünyeden kopmuş ve 18'inci yüzyıl itibariyle açe sultanlığı'nın toprakları başken kutaraca ve civardaki birkaç ticari merkeze kadar gerilemiştir.

    sultanlığın son iki yüzyılı tam bir sözde bağımsız, ama özde ingiliz ve hollandalı koloniler arasında gidip gelen bir "hasta adam" suretinde seyretmiştir. baharat ve biber ticareti için önemli olan sultanlığın, kendileri için ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünen hollandalılar, 1874 itibariyle başkent kutaraca'yı ele geçirmişse de yaklaşık otuz yıl süren son bir direnişle karşılaşmış ve hem savaşın hem de dönemin yaygın hastalığı koleranın etkisi altında harap düşen açe sultanlığı'nın son temsilcileri 1903 yılı itibariyle hollanda hakimiyetini kabul ederek önce java, daha sonra da jakarta'da sürgün edilmiştir.

  • internette gördüğüm bir paylaşımı yazayım da, kimin şampiyon olacağını şimdiden açıklamış olayım:

    1997:
    almanya şampiyonu: bayern münih
    italya şampiyonu: juventus
    portekiz şampiyonu: porto
    ingiltere şampiyonu: manunited
    türkiye şampiyonu: galatasaray
    almanya kupası şampiyonu: stuttgart
    bundesliga'ya çıkanlar: hertha berlin, kaiserslautern ve niedersachsen eyaletinden bir takım (wolfsburg)
    dortmund'un finalden önceki son lig maçı: 1-2 mağlubiyet
    küme düşen: fortuna düsseldorf
    gol kralı: ulf kirsten - bayer leverkusen
    finalden önceki iki sene üstüste borussia dortmund şampiyonluğu (95, 96)

    şampiyonlar ligi şampiyonu: borussia dortmund

    2013:
    almanya şampiyonu: bayern münih
    italya şampiyonu: juventus
    portekiz şampiyonu: porto
    ingiltere şampiyonu: manunited
    türkiye şampiyonu: galatasaray
    almanya kupası şampiyonu: stuttgart (şu an finalde)
    bundesliga'ya çıkanlar: hertha berlin, kaiserslautern (şu an play-outlarda) ve niedersachsen eyaletinden bir takım (braunschweig)
    dortmund'un finalden önceki son lig maçı: 1-2 mağlubiyet
    küme düşen: fortuna düsseldorf
    gol kralı: stefan kießling - bayer leverkusen
    finalden önceki iki sene üstüste borussia dortmund şampiyonluğu (2011, 2012)

    şampiyonlar ligi şampiyonu: ....

    not: dün almanca'dan çevirip ekşi sözlük'te paylaştım, bugün gazetelerde yayınlanmış. bilgi ne kadar hızlı yayılıyor bu devirde, inanılmaz.