hesabın var mı? giriş yap

  • helali hoş olsun, harcayın aslanlarım benim. sümeyyenur'ların talhacan'ların benzin paralarına gideceğine harcadıklarınız, aslanlar gibi ecnebinin cebine gitsin. havalarda uçuçsun latteler, makiyatolar.

  • espri anlayışı olmayan, mutsuz halkımın bir ferdini çileden çıkartmış gelin. ulan orası cenaze evi ya da devlet dairesi değil, senin düğünün, nedir bu kadar kasıyorsun? sen de çal bir parça pastayı gelinin suratına, beraberce eğlenin gitsin. bu kendini çok ciddiye almalar yüzünden çekilmez, mutsuz bir millet olduk çıktık.

  • benim için kalp krizi geçirdigi günkü haliydi. babanın kalp krizi geçirdigi ögrenilir ve apar topar memlekete gidilir. yogun bakımda oldugu için hergün yanına bir kisi girebilmektedir. üçüncü gün sonunda (ilk annem sonra abim) nihayet bana sıra gelir. sterilize kıyafetler giyilir ve içeri girilir. ardından baktım ki yatakta neredeyse ölü vaziyette durmaktadır. yanına gidip sarılınır. iyi oldugunu ve yakında çıkacagını kendine dikkat etmesi gerektigi hakkında biraz konusulur. ardından gözlerimin içine bakarak der ki 'seni okutamayacagım diye çok korktum'. o an aglamamak için yapılan bir ton çabadan sonra tekrar sarıldım ve sadece kendisine dikkat etmesini istedim ve ayrıldım. iki gün boyunca rüyalar ve kabuslardan sonra sonunda çıktı ve hayatına ailesi için dört elle sarıldı ve hayatına devam etti. ama o anı asla aklımdan çıkaramam. teşekkürler baba iyi ki varsın.

  • yıllar önce "sinema" dergisinde okuduğuma göre türkiye'deki bir basın toplantısında kendisine filmlerinde neden dublör kullanmadığı sorulmuş o da şu yanıtı vermiş: "üçüncü kattan atlayabilirsem atlarım, atlayamazsam ikinci kattan atlarım".

  • hoşlandığınız çocuğu okulda görmek. evet bu kadar basit. 26 yıllık ömrümde bu kadar heyecandığım an sayılıdır.

    üniversitedeyim o zamanlar.

    yıllar evvel baya* hoşlandığım çocuğa uzun bir stalking sürecinden sonra bulup facebooktan mesaj atmıştım. o zamanlar facebookta ekli olmadığın kişilerin mesajları diğer kutusuna düşüyordu ve okuyup okumadığını bilemiyordun, tik işareti ya da okundu bilgisi yoktu. neyse. ben buna biraz komik biraz romantik bir şeyler yazmıştım kendimce. üzerinden bir gün geçti tık yok.

    mesajı gönderdiğimin ikinci günü okul çıkışında gördüm ben bunu uzaktan ama mesajını almadan onu görmeye hazır değilim ve hiç olmadığı kadar heyecanlıyım. nabız 120-130 kesin. kalbimin sesinden başka ses duyamıyorum. ondan başka kimseyi de seçemiyorum, önüme koca bir duvar koysalar duvara tek başıma girerim o derece. ayaklarımın bağı çözüldü titriyor resmen, topuklu da giymişim zar zor yürüyorum. bayılıp kalacam ondan korkuyorum, kaldı ki ben soğukkanlı diye geçinirim ama inme geldi o an. neyse ki farketmedi bu beni arkadaşlarıyla geçip gitti yanımdan.

    ama şimdi evliyiz ve çok mutluyuz. iyi ki atmışım o mesajı.. demek isterdim ama diyemiyorum amk. acayip g.t oldum, bir insan ne kadar g.t olabilirse ben daha büyük g.t oldum. yıllar geçti üstünden hala gelen giden mesaj yok. mal. mal diyorum çünkü o mesaja ancak bir mal kayıtsız kalabilirdi.

    debe editi: ay yine bi heyecanlandım. sayesinde ilk debem. bi işe yaradı sonunda :)

  • eğer yeterince banka hırsız, bankayı soymak güzel vs diye suçu ve suçluyu övdü isek biraz da bankada çalışan birinin gözünden bu güzel amcamıza bakmaya çalışayım.

    her şeyden önce görev yapmaya başladığım her şubede bila istisna ilk toplantıyı tam kadro yapar ve tüm personelin önünde güvenliğe olası bir soygunda asla ama asla silahına müdahale etme diye açıkça talimat veririm. (hırsız arkadaşlar bundan güven bulup coşmasın alt kata belinde silah olmadan inmeyen müdür arkadaşlarım mevcut. trigger happy olmanın umuduyla yaşıyor adam cidden)

    bunu yapmamın sebebi kesinlikle yakalanacak olan bir hırsız yüzünden personelimin, oradaki insanların canının tehlikeye girmemesi. hırsızın silahının anlaşılabilecek kadar basit bir oyuncak silah olmasına karşın heyecanla kendini savunmaya çalışacak güvenliğimin hapis yatma riskinin engellenmesi. yoksa hırsız dostu değilim çok şükür. bir yere elinde herhangi bir silahla giren bir kişi oradaki insanları öldürmeye göze almış demektir.

    amca burada tamamen düşüncesizce ve kendince kahramanca olası bir zararı gidermeye çalışıyor ancak bir sözlük yazarının daha söylediği gibi silah boğuşma sırasında anlamsızca peşpeşe ateş alıp çok fazla kişinin ölmesine sebep olabilirdi.

    bu kadar uzun uzun yazmamın tek gerekçesi var. lütfen bir bankada soygun görürseniz müdahale etmeyin, ortamı germeyin. kahramanlık sadece filmlerde var. herkesin işini yapmasına izin verirseniz o hırsız çok büyük ihtimal yakalanacak zaten.

  • devre arasında prandelli kesinlikle sneijder'i çıkarıp direnci arttırmalı demişti. not düşelim buraya. bu yüzden sen devre aralarında tv'de yorum sıçarken prandelli gibi adamlar ise soyunma odasında taktik veriyor.

    eyyorlamam bu kadar.