hesabın var mı? giriş yap

  • kurban bayramında ziyarete gidilen aile dostu büyüğümüz yaşattı o tadı bana.
    abi aşiret reisi, eve gittim, koca salonda sandalyeler duvar diplerine dizilmiş, sen de 50 ben diyeyim 70 tane koca koca adam, sandalyelere oturmuş eller dizlerin üzerinde kafa önde oturuyorlar. bizim abi de ikili koltuğa oturmuş tespih çekiyor, arka bahçede de kurban eti pişiriliyor.
    neyse abi beni severdi çağırdı, gittim yanına oturdum konuşmaya başladık o arada önümüze et getirdiler, abi de bak bu eti öyle herkese vermem gel beraber yiyelim diyince dedim çok güzel et geliyor, taktım çatalı attım ağzıma, lan çiğne çiğne gitmiyor, ağzımda büyüdü de büyüdü yutamıyorum eti.
    abi de nasıl beğendin mi güzel mi diyor, ağızdaki et bir lokmayken bir kilo oldu çiğnenmiyor anasını satayım.
    sonunda abi bu et ne eti dedim, cevap verdi ama anlamadım ne dediğini, bir daha sordum

    taşşağı oğlum taşşağı dedi.

    zaten yutamamışım, e çıkarsak çok büyük ayıp. bir on dakika daha çiğneyip güç bela yuttum ama üzerinden neredeyse on beş sene geçti, şunu yazarken bie tadı geliyor ağzıma.

    debe editi: lan taşşak yedik dedik debeye çıktık yarrağı yedik desek uzaya çıkacağız herhalde, yapımda ve yayında emeği olan herkese teşekkür ederim.

  • hakkında türkçe kaynağın eksik olduğu, türkiye'de pek bilinmeyen, içerisinde karşı casusluk counterintelligence tekniklerini barındıran, yürüttüğünüz bir operasyon hakkındaki bilgilerin başkaları tarafından bilinmemesinin amaçlandığı aktiviteler bütünü. ing. operation security kısaltması.

    snowden dökümanları ile nsa'in yaptığı dinlemelerin ortaya çıkmasının ardından çok daha fazla önem kazanmıştır. opsec, sadece teknik gereçler ile başarılabilecek bir şey değildir. teknik araçlar ile birlikte kimliğinizin gizliliğini, nerede nasıl bilgisayar kullandığınızı, nasıl iletişime geçtiğinizi, kime/ne söylediğinizi de düşünmeniz gerekir.

    opsec'in birinci kuralının susmak olduğunu belirtmek lazım. yaptığınız aktiviteleri kimse ile paylaşmayın ve gerçek hayatınızdaki insanlara bu konu hakkında hiçbir şey söylemeyin. aynı şekilde anonim olarak aktivitelerinizi yürüttüğünüz insanlarla da gerçek kimliğinizle yaptığınız şeylerden bahsetmeyin. buna genel olarak hücreselleşme (compartmentation) deniyor. hayatınızı bu şekilde hücreye ayırmalı, hücreler arasında hiçbir şekilde veri alışverişi olmamalı. bu hücreselleşmede bilgisayarlarınızı, telefonunuzu da dahil etmelisiniz ki tam anlamıyla bunu başarabilesiniz. yani anonim faaliyetlerinizi yürütürken kullandığınız bilgisayarı, günlük hayatınızda kullanmamalısınız.

    işin teknik tarafında ise başkaları tarafından okunmasını istemediğiniz şeyleri şifrelemeniz gerekmekte. bunun için pgp güzel bir araç. bunların kullanım detaylarını da ilerleyen günlerde yazabilirim diye tahmin ediyorum.

    illegal aktiviteleri bir kenara bırakırsak türkiye'de ve diğer baskıcı rejimlerde muhalif gazetecilerin opsec konusunda bilinçlenmesi gerekmekte. bu gazeteciler aktif olarak dinleniyor ve gizli servisler tarafından izleniyor. bu konu hakkında bilinçlenmeyi amaçlayan ve yavaş yavaş gelişen türkçe kaynağa aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz.

    [https://opsectr.wordpress.com/ https://opsectr.wordpress.com/]

  • başlığı okuduğumda italyan koca bulunca din değiştiren manken zannettim.

    baya bildiğimiz sucukmuş anasını satayım.

  • arazide kaybedildiğinde daha bir zevkli hale gelen olay. 2008 yılındaki güneş operasyonuna katılan bir arkadaşım anlattı. elemanın biri kuzey ırak'ta bir tepede silahı kaybediyor. üstüne de kar yağıyor. silah falan yok ortalıkta. bölükçe arıyorlar ama yok. en son mayın dedektörüyle arayınca buluyorlar. temiz dayağını da yemiş eleman tabi.

  • hiç tanımadığınız birinin 3 gün evinizde kalması ve bu durumdan ev arkadaşınızla rahatsız olup başka yerde kalmanız.

    bir gün eve geldik baktık bir kadın oturuyor evde. merhaba dedi merhaba dedik. sonra aynı apartmanda oturan başka bir arkadaş geldi işte bu da bişey söylediğim gibi (söylemedi) sizde kalacak,sorun olmaz herhalde (olurdu) bende kalamaz çünkü ailem geliyor (bize ne?) dedi. biz de ayıp olmasın diye o an tamam tabi dedik. e sonra da tamam demiş bulunduk ama bildiğin salonda oturan bir kadın. koltukta yaşıyor. çay demliyor. lan kadın çamaşır yıkadı kuruttu salonda. ilk gün karşı koltuğa oturduk biz de. demlediği çaydan içtik. sonra baktık kadın rahatsız oluyor yani tip tip bakmamızdan. gittik başka arkadaşta kaldık.

    hayır kadın bize nasıl girdi? girdi neden kaldı? kaldı hiç mi tırsmadı amk biz tırstık. sonra bizim arkadaş mal mı kızı bıraktı gitti? biz mal mıyız evimizi bıraktık gittik? bir öğrenci evinde hiç mi normal olay yaşanmaz? babamın böyle yapmayı öğrendiği pastaya sokayım.

  • pazar aksami eksilerde olan moralimi aldi tavana vurdurdu bu film. uzun zamandir ilk defa bir film bitmesin istedim. senaryo, kurgu ve yonetmenlik boyle birsey iste. en bilindik konu hic bilinmedik oyuncularla mukemmel bir film icin yeterli olabiliyor. afferim rob.

  • kanser ilacını bulamayıp, yardım istediğinde dilenci muamelesi gören kızı akla getiren söylem.