hesabın var mı? giriş yap

  • magnezyum vücudumuzda en çok bulunan dördüncü mineraldir. adenozin trifosfat (atp) metabolizması için çok önemli ve 300'den fazla enzimatik reaksiyon için bir kofaktör olarak görev yapmaktadır. magnezyum, dna ve rna sentezi, üreme ve protein sentezi için gereklidir. ayrıca magnezyum, kas kasılması, kan basıncı, insülin metabolizması, kalp uyarılabilirliği, sinir iletimi ve nöromüsküler iletimin düzenlenmesi için gereklidir.

    magnezyumun %50 ila %60 arası kemiklerde ve geri kalanın çoğu yumuşak dokularda bulunmaktadır. toplam magnezyumun %1'den azı kan serumunda bulunmaktadır.

    magnezyum değerlerimize kan tahlillerimizde bakarken aslında bu sonuçların çok doğru olduğunu düşünmeden şüphe ile yaklaşmak gerekmektedir.magnezyum durumunu değerlendirmek zordur çünkü çoğu magnezyum hücre içinde veya kemikte bulunmaktadır. magnezyum durumunu değerlendirmek için serum seviyelerinin toplam vücut magnezyum seviyeleri veya belirli dokulardaki konsantrasyonlar ile serum magnezyum konsantrasyonunun ölçülmesi gerekmektedir. magnezyum durumunu değerlendirmek için diğer yöntemler arasında eritrositler, tükürük ve idrardaki magnezyum konsantrasyonlarının ölçülmesi; kan, plazma veya serumdaki iyonize magnezyum konsantrasyonlarının ölçülmesi; ve bir magnezyum yükleme testi yapılmalıdır. hiçbir tek yöntem tatmin edici olarak kabul edilmemektedir.

    magnezyum eksikliği yaratan faktörler:
    -asitli içecek tüketimi: tüketilen asitli içeceklerin (özellikle kola) içerisindeki fosfat magnezyumu bağlamaktadır. bu durum yemeğin içerisindeki değerli magnezyumun emilmeden atılmasına sebep olmaktadır. makale

    -aşırı şeker tüketimi: işlenmiş ve şekerli besinler böbreklerden magnezyum atılımını hızlandırmaktadır. bu durum toplumun büyük kısmının magnezyum eksikliği yaşamasının ana sebebi olarak görülmektedir.

    -kalsiyum supplementi kullanmak: kemiklerimizi korumak için kalsiyum içerikli bir supplement kullanırken daha dikkatli olmalıyız. eğer kalsiyum supplementini magnezyum olmadan alırsak ciddi bir magnezyum eksikliği oluşumuna neden olabiliriz. makale

    -ilaç kullanımı: bazı ilaçlar magnezyum atılımını, emilimini ve kullanımını azaltabilmektedir. özellikle;
    antibiyotikler (tetrasiklin grubundakiler).
    kortikosteroid.
    diüretik.
    antiasid ve ppi. (özellikle mide ilaçlarının kullanımı ciddi magnezyum eksikliği yaratmaktadır. çünkü besinler yeterince sindirilmemekte ve emilememektedir. )

    -ileri yaş: magnezyum eksikliğinin kontrol edemeyeceğimiz tek mekanizması yaş ilerlemesidir maalesef. çünkü yaşlanan beden yeniden yapım ve reaksiyonların devamı için daha fazla magnezyuma ihtiyaç duymaktadır ancak bu karşılanamadığı durumlarda eksiklik ortaya çıkmaktadır.

    magnezyum eksikliğinin ortaya çıkardığı hastalıklar ve tedavi şekli:
    -kalp damar hastalıkları: magnezyum damar içerisindeki düz kasların rahatlamasına ve tansiyonun düşmesine yardımcı olmaktadır. bu durum kalp damar hastalığı riskinin azalmasını sağlamaktadır.

    -baş ağrıları: magnezyum özellikle kronik baş ağrılarında çok etkili bir çözümdür.

    -kemik erimesi: magnezyum d vitamini ve kalsiyum gibi kemik yapılımını aktive eden önemli aktörlerin işlevlerini yerine getirmesine yardımcı olmaktadır. dolayısıyla magnezyum kemik sağlığını geliştirmek için oldukça önemli bir yer özelliğe sahiptir.

    -fibromiyalji: kronik kas ağrılarına çok benzeyen ve henüz net bir tedavisi olmayan fibromiyalji hastalığında magnezyum takviyesi ağrıların rahatılmasına büyük ölçüde destek sağlamaktadır.

    günlük beslenmemize magnezyum açısından zengin besinleri dahil ederek takviye alımından büyük ölçüde kurtulabiliriz. magnezyum için tavsiye edilen günlük alım (rda) 200-400 mg arasındadır. (bu miktar cinsiyete, yaşa ve diğer faktörlere göre değişmektedir. görsel

    en çok magnezyum içeren kaynaklar, ıspanak. badem, kabak çekirdeği, kemik suyu, avokadodur.

    magnezyum emilim problemi yaşıyor ve doğru beslenemiyor isek takviye alımına ihtiyacımız olacaktır. birçok farklı formda magnezyum takviyesi vardır. bunları uzman bir doktora danışmadan almamaya lütfen özen gösterelim. her ne kadar eksiklik bir problem olsa da magnezyum fazlalığı çok daha büyük sorunlar yaratabilmektedir.

    -magnezyum glisinat: en popüler magnezyum takviyesidir. kapsül olarak alındığında beden tarafından hızlı bir şekilde, yüksek miktarlarda emilebilmektedir. genel magnezyum seviyelerinin yükselmesini sağlarken bağlı olduğu glisin aminoasidi, bedeni ve zihni rahatlatmaktadır. araştırmalara göre, daha iyi bir uyku uyunmasını kolaylaştırırken, uykusuzluk hastalığı tedavisinde kullanılabilmektedir. bu konu üzerinde yapılan diğer araştırmalar ise magnezyum glisinatın gün içerisinde yaşanılan yorgunluğu hafiflettiğini ve hafızayı güçlendirdiğini göstermektedir. araştırma

    -magnezyum klorür: bu takviye optimal mineral seviyelerini tutmakta zorlanan veya beslenmesinden yeterince magnezyum almayan kişiler için önerilmektedir. sprey veya damla formatında satılan, yağımsı hissiyata sahip magnezyum klorür ise cilt üzerine uygulanarak kullanılmaktadır. topikal cilt problemleri; akne, egzema, dermatitin tedavisinde yardımcı olmaktadır.

    -magnezyum l-treonat: bazı maddelerin kandan beyin ve omurilik sıvısına geçişini önleyen kan beyin bariyerini doğal olarak aşabilen magnezyum l-treonat, beden tarafından kolayca emilmekte ve hızlı etki göstermektedir. yapılan sınırlı sayıdaki araştırmalar bu takviyenin, hafızayı güçlendirdiğini, yaşlanmaya bağlı zihinsel gerilemeyi yavaşlattığını ve öğrenmeyi kolaylaştırdığını göstermektedir. araştırma

    -magnezyum laktat : doktor gözetiminde kullanılması önem taşıyan bu takviye, genel seviyeleri çok düşük kişilerde tedavi amaçlı olarak, yüksek dozlarda kullanılmakradır. aynı zamanda bir tür gıda takviyesi olarak kullanılan magnezyum laktat, mide asidine bağlı problemleri hafifletmektedir.

    -magnezyum malat: magnezyumun hücrelerin enerji üretimini destekleyen malik asite bağlı formda satıldığı bir takviye çeşididir. gün içinde enerji seviyelerin yükselmesine yardımcı olmaktadır. beden tarafından daha kolay sindirilebilen ve uzun süre korunabilen takviye aynı zamanda fibromiyalji ve kas problemlerine de yardımcı olduğu gözlenmiştir. araştırma

    -magnezyum oksit: kalın bağırsak hareketini destekleyen magnezyum oksit bu konuda özel olarak rahatsızlığı bulunan kişiler için önerilmektedir.. kullanım dozunu doğru ve az miktarlarda ayarlamanın önem taşıdığı bu takviyenin büyük bir kısmı beden tarafından atıldığı için genel magnezyum seviyelerini yükseltmemektedir.

    -magnezyum orotat: atletik performansı arttırdığı için kullanılan magnezyum orotatın bu etkileri bilimsel olarak desteklenebilmiş değil. bu nedenle yüksek fiyatına rağmen diğer formlarına oranla çok fayda sağlamadığı için takviye olarak birçok kişiye önerilmemektedir. ancak kalp ve kan damarı dokularındaki enerji üretimini artırarak kalp sağlığını artırdığı yapılan araştırmada ortaya çıkmıştır.

    -magnezyum sitrat: sakinleştirici, kasları gevşetici ve bağırsak hareketlerini hızlandırıcı etkilere sahip magnezyum sitrat birçok narenciye meyvesinin içinde doğal olarak bulunmaktadır. genel magnezyum seviyeleri çok düşük olan kişilerin tedavisinde kullanılan bu takviye aynı zamanda gece yatmadan önce alındığında daha iyi bir uykuya destek vermektedir.

    -magnezyum sülfat: en sık kullanılan magnezyum formu olan magnezyum sülfat takviye olarak satıldığı gibi yüzde 100 saf kaynağı olduğu epsom tuzu biçiminde de bulunabilmektedir. kasları rahatlatmak, gözeneklerden toksinlerin atılmasını kolaylaştırmak için kullanılabilmktedir. magnezyum yeterince emilmese de rahatlatıcı etkilerinden faydalanılabilmektedir.

    -magnezyum taurat: magnezyum taurat bağlı olduğu taurin aminoasidi sayesinde tek başına magnezyum alınmasından daha etkili bir şekilde kan şekerini ve tansiyonu düzenlemektedir. yapılan küçük çaplı araştırmalarda takviyenin, diyabet hastalarının h1c seviyelerini düzenlediğini ve insülin direnci tedavisinde yardımcı olduğu ortaya koyulmaktadır. araştırma

  • türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı'na hakaret etmek, açıkça suç işlemektir. bu suçtan kaçınmak için, söylediklerinizin afaki savurmalar değil, somut gerçeklikler olması gerekir.

    mesela, birinin iki farklı tarihteki beyanlarının tutarsız veya birbirine tamamen zıt olması, ya bu kişinin aklının yerinde olmadığına ya da bunların birinde yalan söylediğine dayanaktır. ve bu tutarsızlık ya da zıtlık, rahatlıkla ispatlanabilecek bir şeydir.

    mesela, öldürülmüş birinin arkasından sanki maktul bunu hak etmişçesine konuşmak, konuşan kişide (kanun dilini kullanıyorum) canavarca hislerin bulunduğu düşüncesini destekler.

    mesela, öldüren biri için "emri ben verdim" demek, çok açık bir şekilde azmettirme ikrarıdır. bu da öldürenle aynı cezai sorumluluğu gerektirir.

    bu örneklerin hiçbirinde hakaret bulunmamaktadır.

    yeter ki gündemi iyi takip edelim.

  • kalitesi giderek düşen fast food zinciri.

    öğrencilik yıllarımda part-time olarak yaklaşık 2 yıl boyunca bünyesinde yer aldım bu zincirin. o zamanlar daha farklıydı falan diyeceğimi sanmayın hemen. o zamanda kalite tavan yapmıyordu ama günümüze oranla daha idare edilebilir bir seviyedeydi. neyse değinmek istediğim konu o değil zaten. lezzeti, kalitesi, servis hızı, cartı curtu hepsi tartışılır. yazılan pek çok entryede hak veriyorum ama hak veremediğim ya da nasıl desem canımı sıkan asıl konu çalışanlarına hak etmedikleri laflar denilmesi. hemen " sen orada çalışmışsın tabi laf dedirtmiceksin" triplerine de girmeyin. işi yavaş yapan yok mu ? e tabiki var. ha senin istediğini bir değilde ikinci hatta üçüncüde anlayan yok mu? var tabiki. ama hepsi mi öyle ? sen genelleme yaparak gerizekalılar dersen ha bende orada bi dur arkadaşım bak o iş öyle değil derim sana. nasıl mı? dur anlatayım. restoranın açılış saatinden 2 saat önce gelirsin oraya. o yediğin hamburgerinin içindeki her şey hazır gelmiyor. hepsini açılış ekibi hazırlıyor. o soğanlar öle halka halka mı çıkıyor sandın? otur bir çuval soğanı ayıkla, onları makinada öle halka olacak şekilde kesmeye çalış ondan sonra geç karşıma bi konuşalım. iki saat boyunca tüm o malzemeleri hazırlamak zorundalar. geçen haftanın o gününe göre belirlenir miktarlar. dokuz kap domates diyorsa, o dokuz kap yapılacak sekizle kalmaz. yetiştirmek zorundasın. yetiştirdin mi açılışı eyvallah. aslansın kaplansın. ama daha dur bitmedi iş. restoran açılıyor hacım iş daha yeni başlıyor. sabah pek yoğunluk olmaz ama öğlen oldu mu hah sıçmalık vakti geldi demektir. o yoğunluğu senin en kısa sürede atlatman beklenir. servis hızı denen bişey var. bu süre 2.5 dakikadır. ( pişme süresi olan ürünler hariç misal fish royal, bean burger ) tepenede dikildi mi müdür hah çok güzel. o yoğunluk, o koşturma, o baskı, ha bide kasada açlıktan beni yiyecek bi müşteri. buyrun cenaze namazına. hadi o yoğunluğuda başarıyla atlattın. vallahi aslansın kaplansın. sıra senin ödülünde. yemek vakti! yarım saat içinde yemeğini yer girersin içeri. ha bu yarım saat içinde eğer ki olurda bi yoğunluk gelirse hayal olur o yarım saat.15 dakikada girersin 10 dakikada da. ama daha dur yine bitmedi. akşam üstü yine bi yoğunluk gelir. ha bu yoğunluklarında bi saati bi zamanı vardır. rush denir buna içerde herkes rush geldi diye bağırır. o rush varya senin canına okur canına. yok açılış değilde kapanışsın diyelim. tüm o yoğunluğu çekersin akşam restoran kapanınca bide o restoranın tüm alet edevatının yıkanmasını çekersin. ha bide sevkiyat geliyorsa vallahi zil takıp oynarsın. niye mi? o sevkiyat gecenin ikisinde üçünde gelirse sen oradan sabahın altısında yedisinde çıkarsında ondan. kendinden ağır kolileri taşımak zorunda kalırsında ondan. ertesi gün tekrar işe gelirsin o yorgunluk ve uykusuzlukla. sonrada biri geçer karşına sırf siparişini anlamadı diye yada yemeğini istediği sürede getirmedi diye yada şirketin ona dayadığı sos prosedürünü sanki kendi koymuşta uyguluyor diye sana gerizekalı der.

    yaran mı varda bu kadar gocundun diyenleri duyar gibiyim. evet var. banada dediler gerizekalı. hatta daha ağır laflar kullandılar. ben öğretmenlik okudum. karşıma bi eğitimci geçipte sırf yemeğini çabucak alıp gidemedi diye ( ürünün pişeceği ve bekletilebileceği söylenmesine rağmen ) “ben bir eğitimciyim sen ise ancak burada çalışabilen bi gerizekalısın” dediğinde kanıma dokundu. orada çalışan insanların her biri einsteindır demiyorum ama insandır diyorum. orada 3 çocuklu ailesini geçindirmeye çalışanda var öğrencilikte ailesine yük olmamak için çalışanda. orada kısaca ekmek parasını çıkarmaya çalışan insanlar var. onlara gerizekalı,embesil diyen sen insan mısın diyorum bende.

  • başlık: lan boyum 1 38 bisey soracam
    soru: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum

    5. tüfek kadar boyun var amk ne astsubayi

  • bir taksiye aceleyle atlayıp "öndeki arabayı takip et" demek.

    edit piaf: ohoo herkesin uktesiymiş bu içinde. herkesi sırayla taksi tutup birbirimizi takip etmeye davet ediyorum.

  • boş laf. gençler bir günde böyle umutsuz olmadı. işin en kolay yanı gençliği suçlamak. kolaycılıkla prim yapıyor.

  • yepyeni bir dil, çok farklı bir ifade tarzı.

    twitter, facebook, ekşi sözlük, friendfeed... gibi ortamlarda yazarken kullanılan dil. kullanılan platformun teknik özelliklerinden kaynaklanan sınırlar var bir yanda. misal twitter'daki 140 karakter, friendfeed'deki 350 karakter sınırı gibi. öte yandan özel hayatı ifşa etmenin de herkes için farklı sınırları var.

    sanırım en tanınanı facebook etkinliğine yurtdışında olacağım yazmak. ama onla da kalmıyor. doğruyu tam olarak ifade etmeye platformun şartları el vermeyince, gerçeği kırpmak zorunda kalıyorsun. işte gerçeği neresinden kırpacağın da sana kalıyor. zaten seni çok iyi tanımayan insanlar var ortamda. eğer makası doğru yere vurursan, hem yalan söylememiş oluyorsun, hem de bu hiç tanımadığın insanlara hava basabiliyor, şanslıysan prim yapabiliyorsun.

    birkaç örnek vereyim:

    "italyancamı ilerletecek zaman bulabilsem keşke."
    takipçinin düşünmesi beklenen: italyancası var. oh oh şahane.
    gerçek: bon corno prinçipessa ve yemek isimleri dışında italyanca tek kelime bilmiyorum.

    "istemediğimi anlatmak için daha ne yapabilirim? bunaldım."
    takipçinin düşünmesi beklenen: vaaaay, peşinde köpek olan erkek/kadın var desene. ben de kimse senle ilgilenmez zannediyordum. peşinde koşanın olduğuna göre fark edemediğim bi şey olmalı. dur az da ben koşayım.
    gerçek: turkcell yeni kampanyasını tanıtacak diye günde 10 tane mesaj atıyor.

    "insan çalıştırmak çok yorucu. o kadar laf anlatacağıma kendim yaparım dediğim oluyor ki bu çok yanlış.
    takipçinin düşünmesi beklenen: ooo adam yöneticiymiş. müdür mü, şef mi neyse artık.
    gerçek: yurtiçi kargo'dan paket gelmedi hala. gidip kendim alasım da yok. öfff.

    "millet kafileler halinde amsterdam'a gidiyor. gidin gidin. benim bulamadığım bir şey bulursunuz belki orada."
    takipçinin düşünmesi beklenen: amsterdam'a gitmiş. beğenmemiş. demek ki daha güzel yerler de görmüş.
    gerçek: değil amsterdam'a, izmit'e bile gitmedim.

    "mmmm kendi tarifimle gnocchi yaptım. nefis."
    takipçinin düşünmesi beklenen: uu hem italyan mutfağını biliyor, hem değişiklik yapabilecek kadar hakim mutfak işlerine.
    gerçek: üç tane patatesi duru suda haşladım. çatalla ezip üstüne tuz biber ektim de yedim.

  • bu ortamda ne yapsam, rapor mu alsam diye düşündüren. rapor alsam nereye kadar alacağım. bugün rakip şirketler home office kararı vermişken, biz haftada bir gün home office yaparak mücadele edeceğiz. çalışana sıfır değer veren bir şirkette çalıştığımı öğrendim. şu korona belası bir gitsin, ilk işim iş değiştirmek olacak...

    edit: dm mesajlarına yetişemiyorum çok sayıda mesaj gelmiş. şirket bilgisi paylaşamıyorum afişe olmamak için, ama yalnız değilmişim. herkesin geç kalınmadan gerekli adımları atması dileğiyle...

  • atatürk gibi ülkenin ortak değerini siyasi diye ötelemeye çalışan bu eleman diyor ki siyaset bizim işimiz değil.
    peki o zaman adama sorarlar niye erdoğan'nın cumhurbaşkanlığı adaylık toplantısında en önde yerini aldın?
    niye erdoğan'ın iftarına koşa koşa gittin?
    bak stad açılışını söylemiyorum bile.