ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir şişe suya 14 lira istemek
-
bana bir anımı hatırlattı. zamanın birinde bir restoranta gittik. menüde fiyat yazmıyor. ben de o ne kadar bu ne kadar soruyorum. garson bir süre sonra;
"beyefendi burası tahtakale değil ama" dedi :)
ben de sen kimsin terbiyesiz herif ben senin maaşın kadar her ay hesap ödüyorum. sen buraya fiyatları yazmayınca ben sormaktan mı çekineceğim? ya buraya fiyatları yazacaksın ya da tek tek tek cevap vereceksin sorduklarıma dedim.
adam gitti sonra müdürü geldi. kusura bakmayın hatalı davranmışlar, ben yardımcı olayım dedi. ben de gerek yok menünün fotoğrafıyla birlikte yarın sizi şikayet ediyorum. ürünlerinin fiyatını görülebilir şekilde belirtmek yasal zorunluluktur dedim ve gittim. sonra üşenmedim gerçekten şikayet de ettim.
demem o ki gençler hangi mekana giderseniz gidin. sipariş vermeden önce menü isteyin. yoksa fiyatları tek tek saydırın. bu ayıp değildir. eziklik hiç değildir.
rahat olun.
edit: arkadaslar yukarıdaki hikayede geçen kelimeleri birebir aktardım. ne garip insan sürekli değişiyor, olgunlaşıyor ve kendine kızabiliyor. ibareyi değiştirmek istedim o yüzden editliyorum.
bana o lafı eden garson arkadaşa "senin maaşın kadar her ay hesap ödüyorum" demem tamamen görgüsüzlüktür ve ayıptır. şu an aynı olayı yaşasam bu kelimeleri kullanmazdım. bilmenizi isterim.
iyi yerine hayırlı kelimesini kullanmak
-
- mahmut, bu jartiyer nasıl olmuş üzerimde?
- hayırlı.
- senin amk ben.
49 türk istihbaratçının suriye'de yakalanması
-
olay ne kadar gerçektir bilemesem de takıldığım bir nokta var. 1-2 istihbaratçı yakalansa hadi neyse de arkadaş 49 tane istihbaratçı nasıl yakalanır? pilav gecesi falan mı düzenlemiştiniz nedir?
agar.io
-
"free food" isimli elemanın biri peşimde koşarak zorla kendini yedirdi. gülme krizine girdim yemin ederim.
arkadaş canlı bomba
-
kadının beğendiği adamı arkadaşına göstermesi yanlış anlaşılmıştır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kızın fotoğrafını 498 kişi beğenmiş. bizim burda o kadar oy alınca belediye başkanı oluyorsun."
kobe bryant
-
maç sonunda kendisiyle yapılan röportajda 81 sayı atmasıyla ilgili olarak bu maçta galibiyete hakikaten çok ihtiyacımız vardı, galip gelebilmek için sonuna kadar savaşmalı ve tüm çabamızı göstermeliydik, 81 sayı da bu kadar çabanın bir sonucudur" diyerek dinleyenlere yeme beni kobe dedirten basketbolcü.
tamam sen bu takımın hücum kabiliyeti açık ara en fazla olan oyuncususun artı bugünün senin için özel bir gün olduğu da belli, e zaten 50yi üçüncü çeyrek bitmeden geçmişken, cumaya kadar başka maçın da yokken at atabildiğin kadar, kimsenin seni rekor kırmaya çalışıyosun diye sorgulayacağı yok, zaten buna hakkı da yok*... ama kalkıp bi de son çeyrekte topun her hücum 20 saniye senin elinde olmasını, takımın kullandığı topların hemen hepsini kullanmış olmanı (takımın kullandığı 88 şutun 46sı artı 33 faulün20si, bunların ikisi üçlüktü yani buradan da bir 9 şut, eder 42 dakikada 55 şut denemesi), son çeyrekte takımın attığı 31 sayının 28ini atmış olmanı takımın galibiyete çok ihtiyacı olmasına bağlayıp, 81 sayının takım için çabalarken tesadüfen geldiğini, özel bir çabanın sonucu olmadığını ima ederek daha da takdir toplamaya, seyircinin gözüne girmeye çalışma; keza bu hem insanları aptal yerine koymaktır hem de kendini küçük düşürmektir. yine de,
bir kez daha tebrikler...
sentinel adası
-
ada sahillerine zaman zaman karaya oturan gemiler ve insanlar yüzünden aslında ada dışında değişik bir hayat olduğunu bilen bir toplumun yaşadığı bir adadır.
dünyadan izole yaşamalarının nedeni dışarıdan gelenlerin genelde saldırganca davranması olsa gerek. adalılar da kendilerince bir sevr sendromu ya da sevr paranoyası geliştirmiş olmalılar. "sentinellinin sentinelliden başka dostu yoktur" gibi...
adalılar tarımla uğraşmıyorlar ama ellerinde demir aletler var. demiri, şu noktada görüldüğü gibi karaya vuran gemilerden tedarik etmişler.
ayrıca şu noktada da kıyıya yakın kızıl çatılı barınak gibi bir şey gözükmekte ama emin değilim. (ara edit: şu anda sanırım google earth fotoğraf güncellemesi yapmış ve bahsettiğim barınak şu anda görünmüyor. belgesellerde görünen türden, geçici çardak türünden bir barınaktı. kaldırmış olsalar gerek.)
uçakla bu adanın üzerinden 4-5 kez geçtim ve her seferinde görebilmek için aşağıya bakarım hava uygunsa. oradakiler de aslında gökyüzünde kayan bu beyaz noktayı ve peşinde bıraktığı bulutu görüyorlardır. kimbilir ne düşünürler, nasıl anlamlar yüklerler bize diye merak ederim.
sözlük'ün 40 milyona demirören'e satıldığı iddiası
-
40 ise biraz mantık çerçevesinde ben cevap vereyim. siksen satmazlar. 40 nedir arkadaş. eksisozluk yarattığı yan platformlarla bile daha fazla para kazanır. marka değeri öyle basit bir şey değil.
(bkz: pena)
(bkz: ekşi şeyler)
ulan en önemlisini söylemeyi unutmuşum.
(bkz: medyahaber kim aq)
baban size ev almış onu görücez tepeden
-
vay aq böyle bir hayatı gta vice city de bile yaşayamadım.
bir tarafta 6 yaşında açlıktan ölen kiz çocuğu diğer tarafta babasının aldığı hediyeye helikopterle bakmaya giden çocuklar. aynı ülkede aynı dönemde.
alışverişe gidilen mağazada personel sanılmak
-
benimde geçen gün zara'da başıma gelmiş durum. ondan tek kaldı deyip uzaklaştım.
hayata dair iç burkan fotoğraflar
-
yunus'un enkazdan bakışı
http://i.milliyet.com.tr/…0/25/fft99_mf1721683.jpeg
depremde ölmüş yunus'un bakışını hediye alma-verme sırıtışı
https://icdn.ensonhaber.com/…er/diger/esh1273_3.jpg
bir de akbabanın bakışı var
https://seyler.ekstat.com/…x-637515013807247347.jpg
bazı sırıtışlarla bazı akbaba bakışları aynı hissizlikte.
babanın koç annenin sabancı eşinin şahenk olması
-
batakta çiz. futbolda alllaaahııım goool. basketbolda yok artık lebron james.
bir düşünsene... ölsen cenazene gelecek çelenkler yüzünden türkiye çöl olur amk.
su istesen tsunami çıkar. acıktım desen avrupalıya yiyecek havyar kalmaz. yoruldum desen tüm masaj tekniklerinin anavatanı uzak doğudan türkiye'ye taşınır.
neyse...
abi poğaçanın biri kaşarlı olacaktı.