hesabın var mı? giriş yap

  • yaptığı kadınlar günü için kadınların alınması güzel bi hareketti. umarım babalar günü için babaları da alır.

    çocuklar uzun zamandır burda zaten.

  • kendisi son derece başarılı bir hanım kızımız herhalde. tebrik ederim. umarım gider istediği yere.

    buraya kadar tanımdı, tırıydı, vırıydı.

    şimdi esasa gelelim. bu tip videoları izlerlerken yerin dibine geçen sessiz binlerden biri olarak söylüyorum. yapmayın böyle şeyler lütfen. ortalık gerekli gereksiz yüzlerce başarı hikayesi kaynıyor. çoğu pek çok kişi için herhangi bir anlam ifade etmiyor. dolayısıyla bir bağ kurmak zorlaşıyor. nihayetinde kimse böyle postmodern dilencilik zırvalarına maruz kalmak zorunda değil. kazanıp kazanmayacağı belli olmayan eleme için new york'a gidip oldukça külfetli masraflara katlanabilen biri burs bulmak için de daha asil yollar arayabilir. sıkıldım. bitti.

  • erik erikson ‘un “insanın sekiz evresi” başlığı ile geliştirdiği dönemler kuramı, normal ve normal olmayan kişilik gelişmesini açıklamaktadır. erikson bu sekiz evreyi benlik gelişiminin aşamaları olarak tanımlamıştır. her evrede benlik, belli bir takım gelişmeleri tamamlamakta; sorunları çözmekte ve evreye özgü bir psikososyal bunalımı atlatmaktadır. evrelerin adı, benliğin o evrede geçirdiği psikososyal bunalıma verilen addır. erikson, her evrede benliğin karşılaştığı bir olumlu benlik öğesi, bir de bunun karşıtını belirtmiştir. bu sekiz evre söyledir :
    temel güvene karşı güvensizlik
    özerkliğe karşı utanç ve kuşku
    girişimciliğe karşı suçluluk duygusu
    çalışkanlığa karşı aşağılık duygusu
    kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası
    yakınlığa karşı yalıtılmışlık
    üreticiliğe karşı verimsizlik
    benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk

    erikson’un kuramının dayandığı temel düşünceler şunlardır:
    · genel olarak insanların temel ihtiyaçları aynıdır.
    · benlik ya da ego, gelişimin temel ihtiyaçların karşılanmasıyla oluşmaktadır.
    · gelişim dönemler halinde meydana gelir.
    · her dönem gelişim için fırsatlar sağlayan bir krizle veya psikososyal problemle nitelenir.
    · farklı dönemler bireyin güdülenmesinde farklılıklar oluşturur.

  • uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşı aradım, bir sigorta şirketinde çalıştığını bildiğimden aramızda geçen konuşmanın fitilini verdim, şöyle:
    - beyefendi ben çükümü sigortalatmak istiyorum, fakat paha biçemiyorum.
    - biz biçeriz efendim, zaten 200 gram et parçası, fazla prim ödemezsiniz.
    - peki, başına birşey gelirse, siz yenisini takıyor musunuz?
    - yenisini takıyoruz efendim, fakat aynı yere değil.
    - orrozbuçocuuuuuu!!!
    (gülüşmeler)

  • yüksek sesle müzik dinlediği için kendisini uyaran emniyet mensubuna ateş eden bir maganda vuruldu diye üzülmek de ne bileyim...

  • ferrari yarış kültüründen gelir. yarış tecrübelerini yola aktarmak için çabalar. fiat'a inat uğruna doğmuştur.
    lambo tarım kültüründen gelir. enzo amcaya inat uğruna yoktan varolmuştur.

    ferrari şu anda her ne kadar fiat'a ait olsa da özerktir. iç işlerine kimseleri karıştırmaz. tamamen elemeği, göz nuru otomobiller üretir. fabrikasında maserati'yi karoser boyama ve evlilik için misafir eder.
    lambo vw grubuna aittir. tam bir özerklikten bahsedemeyiz. audi fabrikasında r8 departmanında üretilir. ayrıcalığını audi'nin en deneyimli en aşağı 30 yıllık personel takımının zaman zaman el emeği, zaman zaman robot yardımlı üretimi ile sağlar. bir anlamda sığıntıdır.

    ferrari bırakın her bir motoru el emeği ile üretmeyi, her bir motor bloğu kalıbını bile sadece bir motor için bir defa kullanır.
    lambo, mesela gallardo modelinde r8'in 80 hp güçlendirilmiş versiyonunu kullanır.

    ferrari aerodinami ile kafayı bozmuştur. otomobillerinin her bir tasarım detayını downforce üretmek ya da bir takım aksamlarını soğutmak için kullanır. bunun sinyalini daha f50'yi ürettiklerinde vermişlerdir. bu modelin büyük kanat kullanılan son model olduğunu, daha farklı ve akıl dolu (örn.difüzör) aerodinami araştırmalarına yöneleceklerini 20 yıl önce ifade etmişlerdir. çoğu kullanıcısı veya seveni bu detayları bilmez ve bazı tasarım özelliklerini anlamsız bulabilir. bundan dolayı da kaş yapayım derken göz çıkarmaya başlamışlardır. mesela f12'nin arkası net bir şekilde çirkindir.
    lambo'da da illaki aerodinami denen şey mevcuttur. aerodinami olmazsa bir araba süperspor, ya da egzotik olmaz zaten ama lambo ilk olarak adrenaline oynar.

    ferrari'nin her bir modelinin motor sesi ayrı ayrı çok güzeldir ama en güzel motor sesi taaa f355'te kalmıştır.
    lambo motor sesi üretmeye aventador ile yeni başlamıştır ve şu anda bildiğim en güzel motor sesidir.

    bir ferrari gördüğünüzde sanat eseri görmüş olursunuz. saygı duyarsınız. tüm dünya da marka prestijinin ilke örneğidir.
    bir lambo gördüğünüzde kalbiniz yerinden fırlar. aventador son yıllarda gördüğüm en güzel otomobildir.

    o kadar yazdım. italyan ekolünden bahsettim ama ben alman ekolüne, mühendisliğine inanırım. üretilegelmiş en sağlam, en binilebilir, sade ama kışkırtıcı otomobil porsche'dir. illa ki italyanlar rüya otomobildir. sesleri, görüntüleri ile ama porsche ve öncülüğünü yaptığı alman otomobil sanayisinin yer apayrı.

    inanmıyorsanız top gear'ın 19. sezonunda 458, mp412c ve r8'i ispanya'da terkedilmiş bir hava alanında kullandıkları bölümü seyredin. 458 ve 12c'nin alt takım kaplamalarının halini bez tavanlarının halini r8'inkilerle bir karşılaştırın.

    ayrıca bir saygı unsuru olarak (bkz: porsche 918 spyder)

  • karşılıksız yaptığınız her şey için bir gün gelir “yapmasaydın” tepkisini alırsınız.

  • doğru karardır. öncelikle yapacağın yoruma sokayım. bir kere işçi bu hareketiyle işverenin tüm güvenini ortadan kaldırmıştır, işveren böyle bir çalışanla çalışmamak istemekte haklıdır.

    verdiğin taksici örneğine ayrıca sokayım. bu kafa yapısıyla her türlü haksızlığı-hukuksuzluğu savunursun zaten. nasıl olsa "doğru" olmayan 8bin tane örnek bulabilirsin.

    son olarak da cehaletine sokayım. türkiye'de yıllardır çalışan insanlar bilir ki iş mahkemeleri büyük oranda işçi lehine sonuçlanır türkiyede ( evet enteresan ama istatistikler bu şekilde, neoliberal bilmemne hikayelerine girme). şirketler bundan dolayı iş genelde mahkemeye gitsin istemiyorlar.

    benim gibi emekçi yanlısı bir adama sinirle bu yorumu yazdırdığın için ayrıca sokayım senin tıynetine.

  • çok konuşan ama bir türlü restoranın adını ve konumunu söylemeyen anne.

    söylesin de kapsama alanımızdaysa gidip elin eniğinin zırıltısını dırıltısını dinlemeden huzur içinde bir yemek yiyelim.