hesabın var mı? giriş yap

  • dominos, pizza hut, little caesars, pizza bulls, pizza lazza benim teyit ettiklerim. papa john's da buyuk ihtimal bu grupta.

    "salam, sucuk, sosis vb. urunlerin tamami isil islem gormus pilic urunudur" diye yemeksepeti'nde uyarmislar zaten.

    dana etli urunler kullandiklarinda her pizzadaki maliyetleri 3 tl (50 gr) civarinda olacakken, pilic urunleri ile bunu 0.5 tl'ye cekmekte ve her pizzadan elde edecekleri ekstra 2.5 kar ile sagliginizla oynamakta sakinca gormuyorlar.

    dunyanin baska hicbir ulkesinde bunu yapmaya cesaret edebileceklerini de sanmiyorum.

  • depremden sonra malatya'dan çıkmaya karar verdik. ya mersin'e, ya da konya'ya gidebilirdik çünkü tanıdıklarımız oradaydı.ama hem kayseri hem gaziantep yolu kapalıydı. hayatımda hiç gelmediğim sivas'ın yolu açıktı sadece. başka alternatif yok diye de saat 14:00 gibi yola çıktık ve buraya gelmeye karar verdik.

    kangal'a kadar tüm benzin istasyonları kapalıydı. kangal'da bir dinlenme tesisinde yemek yiyelim dedik. suyumuz da hiç yoktu. nerdeyse 1 koli su aldık , yemek yedik.
    bize ekstra ekmek verdiler yolda lazım olur diye .ben bir tane de sigara aldım . adam 1000 tl dese okeyim yani. adam bana hocam 100 tl ver yeter dedi. ilk başta şaka sandım. neler yediğimizi içtiğimizi söyledim suları gösterdim. abi siz depremden kaçıyorsunuz para bile almamam lazım dedi. valla sarılıp ağlayacaktım.

    yollar tipi ve kar nedeniyle kapalı olduğu için de iki gündür de ismini vermek istemediğim lüks bir otelde nerdeyse klasmanına göre bedava denilecek fiyata kalıyoruz ailemle.
    tüm ekstraları da ikram yaptılar bize.
    haberlerde dinlenme tesislerinin ve bazı fırsatçılarım yaptıklarını görünce halimize şükrediyorum. gerçekten de yiğidin harman olduğu yermiş sivas. bu yaşadığım travmayı atlatmama çok yardımcı oldunuz halk olarak . buraya ayrıca tekrar geleceğim…

    edit: entry debe'ye girmiş farketmedim bile. bu günlerde kimin yanımızda olup kimin olmadığını bilinsin diye edit yapıyorum. entry ilk halinde reklam vs olmasın diye bundan bahsetmemiştim.

    kaldığım otel: ramada by wyndham sivas
    dinlenme tesisi konumu:petrol ofisi

  • normal telefon en fazla 6, cep telefonu en fazla 4 defa çaldırılır. daha fazla çaldırmak gereksiz ısrarcılık oluyormuş.

  • tebrikler! linç etmeden önce "dur bir okuyayım" diyerek medeni birey olmada büyük bir aşama kaydettiniz. bu içerik sizin gibi ekşi sözlük'ü linç etmek için şu anda büyük bir coşku hissedenlerle paylaşılması için hazırlandı. olabildiğince kısa tutuldu:

    - ekşi sözlük bir platformdur. twitter/facebook gibi. içeriğini kullanıcılar yazar. bunlar ekşi sözlük çalışanı, maaşlı editörler vs değildir. isteyen herkes kayıt olup ekşi sözlük'e yazabilir. dolayısıyla yazılanlar ekşi sözlük'ün firmasının görüşünü belirtmez. twitter/facebook gibi.

    - ekşi sözlük diye birisi yoktur. ekşi sözlük diye tek bir zihniyet de yoktur. her görüşten her kesim yasalar ve format çerçevesinde olduğu müddetçe istediğini yazabilir.

    - ekşi sözlük'e yazılanlar ön denetimden geçmez. twitter/facebook gibi. bunun tc yasalarında da böyle olması öngörülür.

    - ekşi sözlük bir türk firmasının olduğundan tc yasalarına tabidir. (twitter/facebook bu yasalara tabi değil). (edit: bir kullanıcı "o zaman yurtdışına taşıyın" deyince ekleme gereği hissettim: twitter/facebook'un türkiye'de açık kalma sebebi uluslararası bilinirlikleri. çünkü kapatılınca bir sonraki ab ilerleme raporunda muhakkak konu ediliyorlar. çat çut kapatılıp bir daha geri açılmayan sürüyle site var. en son örnek booking.com. ekşi sözlük gibi sadece türkiye'de bilinen bir mecranın uluslararası çalkantı yaratma riskini düşük göreceklerinden açık tutmakla uğraşmazlar. velhasıl yurt dışına taşımak tc yasalarından yırtma garantisi vermiyor)

    - t.c. yasaları internet'te de geçerlidir. o yüzden gerçek hayatta söylenmesi suç olan bir şey ekşi sözlük'te de yazılamaz. ekşi sözlük denetimi bunları kaldırır, kaldırmayacak olursa mahkeme kararıyla kaldırmak zorunda bırakılır.

    - ekşi sözlük email, web, telefon gibi yollarla şikayet kabul etmekte, türkiye'nin en düzgün denetlenen, şikayetlerde en kolay ulaşılabilir mecrasıdır. şikayetlerinizi şu adresten iletebilirsiniz: https://eksisozluk.com/iletisim

  • ön not: grammy ile ilgili genel bilgilerin verilmediğini fark edince kendi bilgilerimden bir entry toparladım. bu entry grammy'nin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve yapısını ele alır.

    the recording academy'nin* organize ettiği ödül töreni.

    grammy ödülleri hem reyting hem de prestij açısından abd'nin en büyük müzik organizasyonudur. yapısına bakmak gerekirse:

    - grammy'nin takvimi oscar ödülleri'nden farklı çalışır. ekimde başlar ve eylülde biter. örneğin 2018'de yapılacak 60. grammy ödülleri'nde 1 ekim 2016 - 30 eylül 2017 tarihleri arasında yayınlanan şarkı ve albümler yarışabilir.

    - 30 eylül'den sonra adaylık süreci başlar. ilk önce aday adayları belirlenir. sonrasında esas adaylar belirlenir ki genellikle her kategoride beş aday olur. oyların eşit çıkması durumunda bu sayı artabilir. adaylar genellikle aralık ayının ilk haftası duyurulur. son oylama yapılarak kazananlar belirlenir. kazananlar ocak ayının son haftası ya da şubat ayının ilk iki haftası içinde yapılan iki ayrı törenle duyurulur.

    - bu süreçte oy kullanan kişiler the recording academy'nin üyeleri arasından seçilir (yaklaşık 12000 kişi). üyeler, oscar üyelerinden farklı olarak olarak şarkıları değerlendirmek için bir yere davet edilmezler ya da şarkılar onlara gönderilmez. online ortamda kişisel olarak dinlerler ve oylarlar.

    - yarışacak şarkıları recording academy üyelerinin kendisi seçmez. yarışacak olan projeler, şarkıcılar (doğal olarak onların şirketleri) tarafından kategorisi belirlenerek gönderilir (bu crossover artistler için önemlidir. bir şarkı "country pop" türündeyse, kategoriyi şarkıcı seçer. ister pop kategorilerine gönderir, isterse country kategorilerine). 150 uzman, şarkının veya albümün doğru kategoride olup olmadığına onay verdikten sonra şarkı ve albümler the recording academy üyelerinin ulaşabildiği online ortama sunulurlar.

    - gönderilen şarkıların bir albüme dahil olması, single olarak yayınlanması ya da stüdyo kaydı olması gerekmez ve şarkıcılar aynı kategoriye birden fazla şarkı/albüm yollayabilirler ancak şarkıcıların %95'i single olarak yayınlanan şarkıları yollarlar ve oyların bölünmemesi için kategorilere genellikle bir proje yollarlar.

    - bir albümün grammy'de yarışma süreci iki yıldır ve albümün yayınlandığı yıl "esas yıl"dır ki bu, aday olma ihtimalinin daha güçlü olması demektir. aday olarak bir kez gönderilen projenin tekrar yarışması mümkün değil. istisnalar ise remix versiyonlar ve live performanslardır.

    yukarıdakileri açıklamak için örnek vermek gerekirse: the weeknd, starboy albümünün ilk single'ı starboy'u 21 eylül 2016'da yayınladı, albümün kendisini ise 25 kasım 2016'da yayınladı. ilk single 30 eylül'den önce yayınlandığı için 2017 grammy ödülleri'ne aday edildi (adaylık çıkaramadı), ancak albüm 2018 töreni için yarışacak. the weeknd'in esas yılı, albümün dahil olduğu 2018 ödül töreni. esas adaylıkları bu törende çıkarması bekleniyor demektir bu. şarkıcı, albümden storboy şarkısı hariç istediği şarkıyı aday edebilir (starboy'un ise canlı performansını gönderebilir). gönderilen şarkı single olmak zorunda değil ama şansı fazla olsun diye single yollaması yüksek ihtimal. the weeknd, müzik dünyasında "crossover" denilen karışık genre şarkılar yapan bir şarkıcı. şarkıları pop ve r&b türünde. diyelim ki i feel it coming şarkısını seçti. bu şarkı pop ve r&b türünde olduğu için kategoriyi kendi seçecek. ya pop kategorisine gönderecek ya da r&b kategorisine. "i feel it coming" şarkısını pop group/duo performans kategorisine gönderdiğini varsayarsak, o kategoriye oylar bölünmesin diye yollama hakkı olmasına başka şarkı yollamayacak. bir diğer şarkısı party monster'ı da r&b kategorileri için gönderebilir. crossover şarkıcıların böyle bir avantajı vardır ama genellikle adaylık çıkarmayı başaramazlar.

    beyonce bir albümden farklı kategorilerde adaylık çıkarmayı başarabilen nadir şarkıcılardandır. örneğin, 2010 ödüllerinde halo şarkısı pop kategorisinde yarışırken, single ladies r&b kategorisinde yarıştı. hatta bir sonraki sene halo şarkısının canlı performansını gönderdi ve şarkı 2011 ödüllerinde bu kez canlı versiyonuyla yarıştı.

    kaldığımız yerden devam edersek;

    - sayıları sürekli değişmekle birlikte bugün 84 kategoride ödül verilir. ancak bu durum akademi üyelerince değiştirebilir. her iki yılda bir kategorilerle ilgili küçük oynamalar olur. son büyük değişiklik 2011 yılında yapıldı. performans kategorilerinde kadın - erkek ayrımı ile grup ve düet farkını kaldırdılar. iki farklı şarkıcının yaptığı düet şarkı da, bir gruba ait olan şarkı da aynı kategoride yarışıyor artık.

    - "genel kategoriler" adı altında dört kategori vardır: yılın albümü (album of the year), yılın kaydı (record of the year), yılın şarkısı (song of the year) ve best new artist (en iyi yeni şarkıcı). yılın albümünde kazanan albümün tüm ekibi kazanmış kabul edilir, düet yapan şarkıcılar dahil. yılın kaydı, şarkıyı seslendiren ve prodüktörlüğünü yapanlara verilir. yılın şarkısı ise şarkıyı söyleyenden ve prodüktörlerden bağımsızdır, şarkıyı yazan kişiye/ekibe verilir. en iyi yeni şarkıcı için piyasaya yeni çıkmış her isim en fazla üç kez başvurabilir.* yeni isim dedim çünkü bir grubun üyelelerinden biri ayrılır ve solo kariyerine başlarsa (zayn malik gibi) uzun bir kariyeri olmasına rağmen bu katgoriye başvurabilir. illa grup üyesi olmak gerekmez. katy perry gibi başka bir sahne ismi seçtiğinde de bu kategoriye başvurma hakkı doğar.

    - çok fazla kategori olduğu için aynı gün iki ayrı tören yapılır. ana törende genel kategorilerin yanı sıra altı ya da sekiz kategori eklenir ve toplam 10 - 12 kategori duyurulur. diğer kategoriler ise ana ödül töreninden dört saat önce başlayan "pre-telecast" denilen küçük törende hızlıca açıklanır.

    - kategoriler sadece performans, en iyi şarkı ve en iyi albüm türünde olmaz. hiç popülaritesi olmayan kategoriler de vardır. daha da ilginç olanı ise akademi, albüm paketlerini, şarkı sözü kitapçıklarındaki notları (booklet), aranjmanı, prodüktörleri ve remixçileri ayrı ayrı ödüllendirir. bir albüm, hem stardart versiyonu hem de deluxe versiyonu için kapağının, notlarının ve kitapçığının tasarımını içeren kategorilere aday olabilir.

    en ilginç kategorilerden biri mesela: best spoken word album. bu kategori şiir ve sesli kitaplara (audio books) ödül verir. bazı abd başkanları ve siyasetçiler bu kategori sayesinde grammy sahibi olmuştur. jimmy carter, bill clinton, barack obama, john kennedy ve franklin roosevelt buna örnektir. hatta hillary clinton bile bu dalda grammy kazandı.

    - kategorilerin tamamı için wikipedia.

    - üyelerin hepsi genel kategoriler için oy kullanabilirken diğer kategorilerde uzman oldukları alanlarda oy kullanırlar ve bu dokuz kategoriyi geçemez.

    - yarışan şarkıların çok büyük bir çoğunluğu ingilizcedir ama yabancı dilde şarkılar da yarışabilir. fakat bunun için oscar'daki gibi "en iyi yabancı dilde şarkı" şekllinde bir kategori yoktur. şarkılar ait oldukları müzik türlerinin kategorilerinde yarışırlar.

    not: eski adı "national academy of recording arts and sciences (naras)" olan the recording academy, abd'de müzik endüstrisinin temel kurumudur.

    not 2: bir sonraki entry, sistemin teoride değil, pratikte nasıl işlediğine yönelik olacaktır.

    not 3: bu en karmaşık kategoridir. aslında tam kural: bir şarkıcı ya da grubun "en iyi yeni artist" kategorisine başvurabilmesi için single olsun olmasın yayınlanmış en az beş şarkısı ya da bir albümü olması gerekir. toplamda 30 şarkı ya da üç albümü aşarsa başvuramaz. üst sınır üç albüm olduğu için uygulamada en fazla üç kez başvurabiliyor.

    edit: recording academy bu yıl "yılın albümü" ile ilgili bir kuralı değiştirdi. artık albümü yapan ekibin tamamı değil, %33 katkıda bulunan kişiler şarkıcı/grup ile birlikte ödülü almış sayılacaklar. düet yapan şarkıcılar ya da sadece bir iki şarkıya yardım eden şarkı yazarları artık ödülü almış sayılmayacak.

  • "...ancak dersanelerle başlayan süreçte takınılan anlamsız tavırlar pek çok vicdan ehlini rencide etti" diyerek gerçekleşendir.

    öncelikle hakan şükür "vicdan ehlini rencide etti" kalıbını 3 farklı cümlede kullansın, bugün bilet alıp pensilvanya'ya el öpmeye giderim.

    sonrasında;

    bre adam senin seçildiğin yerde, 6 ay önce, ortalık birbirine girdi. milyonlar sokağa döküldü. o zaman vicdan ehli rencide olmadı da birkaç kişi çıkıp dershanelere laf edince mi oldu?

    insaf yok, anladık bunu da allah korkusu da mı yok?

  • bulunabilirlik 10 (türkiye'nin her manavında var)
    alınabilirlik 10 (mevsiminde kilosu 1 lira)
    görsel güzellik 10 (dışı güzel bir sarı, içi daha güzel bir turuncu)
    kabuk soyma kolaylığı 10 (pıtır pıtır, soyması da zevkli, portakal gibi değil)
    yeme kolaylığı 10 (dilim dilim, ayrı ayrı sarılmış şeker gibi, paket içinde paket)
    paylaşılabilirlik 10 (şu an elimdeki 11 dilimli, 11 kişiyle tertemiz paylaşılır)
    lezzet 10 (ne tatlı ne ekşi, kıvamında bir lezzet, sulu sulu)

    10 üzerinden 10 ile en sevilen meyvelerden bir tanesi. benim en sevdiğim meyve.

  • tokyo'daki bir metro durağında büyük işler çıkaran suşi ustası. aslında, bu şehirdeki restoran zenginliğini göz önüne alınca, çok da şaşırtıcı değil:

    "michelin rehberi 2008 yılında yüz yılı aşan geleneğini bozup gözünü asya’ya çevirdi ve tokyo’daki restoranları incelemeye aldı. tam bir gecede tokyo dünyanın en çok michelin yıldızı sahibi şehri oluverdi. karşılaştırma açısından bakarsak, 2016 rehberine göre bugün paris’te toplam 101 restoranın michelin yıldızı bulunmakta. oldukça etkileyici, ama bu sayı tokyo’da tam 217! iki ve üç yıldızlı daha nadir restoranların oranından bahsetmeyelim bile. sukiyabashi jiro honten de ilk değerlendirme yılında üç yıldızını aldı ve bugüne kadar da, bir restorana verilebilecek bu en yüksek övgü seviyesini korudu. peki bir metro durağının köşesindeki bu ufacık restoran bunu nasıl başardı? hele ki suşi gibi minimalist bir yemekle."

    mert ozkeskin'in jiro ono ve restoranı hakkında kaleme aldığı yazı mizanplas'ta yayımlanmış:
    jiro: imkansız mükemmelliğin peşinde