hesabın var mı? giriş yap

  • 2021 türkiye gp'de gerçekleşen olay, ne yazık ki nihal yalçın ve tamer karadağlı şenlikleri arasında gündemde bir tık geride kalmıştır.

    göksel muhteşem okumakla kalmamış, amerika'da yıllar önce istiklal marşımızı eline yüzüne bulaştıran hadise'ye de en üst perdeden dis atmıştır.

    süper yorum, tüyler diken diken, tebrikler göksel.

    https://twitter.com/…?t=5h4syr8r0fxfyutzbr3ngq&s=19

  • mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtiği adam sağır ve dilsizdi. çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman işaretle sordu:
    "para nerede?"
    sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
    "ne parası? benim paradan maradan haberim yok. neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
    tercüman tercüme etti:
    - "neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
    baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
    - "şimdi sor bakalım, para nerede."
    tercüman işaretle sordu:
    - "para nerede?"
    sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
    - "şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
    - "ne söyledi?" dedi baba.
    tercüman yanıtladı:
    - "dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."

  • gencecik bi adamken clevelandda çıkarılan ham petrolü duyuyor ve orda para kazanırım diyerek hemen oraya gidiyor.

    gittiğinde gördüğü manzara onu şok ediyor. cleveland halkı ahlaksız, eğitimsiz ve aylak tipler. petrol çıkarılır ve fıçılarla sevk edilirken inanılmaz kayıplar fark ediyor. bu çıkarma ve taşıma işini düzeltirsem burdan para kazanırım diye düşünüyor.

    ama hayatındaki esas eşik samuel andrews denen bi mühendis sayesinde oluyor. andrews ham petrolü çok verimli ve kaliteli şekilde kerosene çevirip gazyağı lambası diye bildiğimiz lambayı johna gösterdiği saniyede john işte şimdi zengin olduk diyor.

    john o muhendisin kaliteli kerosen projesine yatırım yapıyor bir bakıma satın alıyor.

    sonra bu kaliteli kerosenden epey para kazaniyor. 1863 de kendi petrol rafinerisi kuruyor. (24 yaşında)

    26 yaşındayken ortak olduğu clarke kardeşler johnun sürekli borç alıp işi büyütmesinden çok rahatsız oluyorlar ve rest çekiyorlar. şirketi ya sen al ya ben alayim ve ayrılalalım diyorlar. aralarındaki pazarlıkta son teklifi 73000 dolar ile john yapıyor. clarke kardeşler bu çok para diyip işten vazgeçiyorlar. böylece rafineri tamamen ona kalıyor ve hayatındaki 2. devasa eşik bu oluyor. belki o gün john şirketi satmış olsa böyle bi dev asla olmayacaktı ve dünya bambaşka bir geleceğe doğru şekillenecekti.

    şirket kendisine kaldıktan sonra kendisine daha fazla para bulmak için yeni bir ortak arıyor ve bu henry flagler oluyor. flagler alkol distile eden bi yatırımcı. o da epey zengin. john projelerini flaglera gösterdiği an flagler 100bin dolar ile ortak oluyor.

    bu arada bir çok detay daha var. mesela tom scott diye bir adam var. bölgedeki demiryolları ağını kontrol ediyor. ucuz petrolü satın alıp kendi demiryolu ile pittsburgha getirip orda kendi fabrikasında işleyip kendi demiryolu ile her yere satan bi adam. epey güçlü. dolayısıyle rockefeller için en büyük tehditlerden biri. ama bu adamın esas gücü demiryolu ve dünyanın geleceğini burda görüyor. john rockefeller ise tam tersi esas geleceği petrolde görüyor. demiryolları sadece bi aracı onun için.

    dolayısıyla tom scott bi hata yapıyor. demiryolları nakillerini sabote ederse johnu bitireceğini düşünüyor.

    john vakit kaybetmeden hamle yapıp bir iki demiryolu yatırımcılarına gidiyor. kendi ağımızı kuralım petrolümü sizinle taşıyayım diyor. adamlar korkuyor ama john büyük bir risk alıp taşıma garantisi sunuyor hepsine. yani atıyorum günde 500 varil sözü veriyor karşılığında çok ucuz nakliye sözü alıyor. demiryolu için de karlı bir durum oluşunca ikisi de kabul ediyor. ama bu anlaşmalar hep gizli kalıyor.

    zamanla clevelandda bir suru rafineri acildıkça rekabet oyle artiyor ki fiyatlar dip yapiyor. john bu işin sıkıntıya yol açacağını düşünüyor.

    john bir gun “bu işi aşmak için diger firmalari satin almam lazim ama bunun icin paramiz yok, bana cok para lazim nasil olcak bu” diye dusunurken henry flagler denen arkadasi “anonim şirket kuralim ve hisse satalim” diyor.

    john “yok artik, bu muhtesem bi fikir henry, senin kadar ticari zekaya sahip olmak isterdim” diyor.

    ve standart oili kuruyorlar. hisse satis reklamlari yapiliyor ve sirkete hisse talebi yagiyor. 2 sene içinde tüm sermayeyi tam 3 e katlıyorlar hisse satışı ile.

    yatırım için anormal paralari oluyor. john hemen koşa koşa rafineleri tek tek satin almaya gidiyor.

    once ufak ve ucuzlari aliyor. 15-20 rafine aldiktan sonra sona kalan gucluleri tehdit etmeye basliyor.

    ya bize ortak ol ya da ailen sefalet çeksin diyor. herkes ortak oluyor.

    clevelanddaki tüm rafineriler komple johnun oluyor. (1872 yılı yani henüz 33 yaşında)

    tom scott bir sürü komplo deniyor. çok sert oynuyor. halkı isyanlara teşvik ediyor. petrol madenlerini ateşe verdirtiyor vs. bu sürecin sonunuda halk rockefellerı suçluyor hep.

    sonraki süreçte avrupa ve amerikada ciddi ekonomik kriz çıkıyor. nakit krizi o kadar artıyor ki herkes iflas ediyor. rockefeller hariç. o bu süreçte kendini korumasını biliyor. kriz alım fırsatıdır diye düşünüyor.

    ve bu ekonomik krizle batan diğer eyaletlerdeki bütün petrol rafinelerin satın almaya başlıyor. ancak yasalar gereği kendisi satın alamadığı için paravan şirketlerle satın alımlar yapıyor hep.

    sonra iş demiryollari tehditini kirmaya geliyor. ufak boru hatları döşeyerek petrolü demiryollarına ihtiyac duymadan taşıyacak alternatifler yatırımlar yapıyor.

    tom scott buna karşılık ülkedeki diger rafineleri sahipleri ile konuşup karşı örgüt kurmak için çalışmalar yapıyor. john hemen bir görüşme ayarlayıp bunu yapmamaları için tehdit ediyor ama reddedilince savaş başlıyor.

    rockefeller çok büyük oynayıp bütün rafinelerinden petrol sevkiyatini tamamen durduruyor. böylece demiryollari zarar etmeye ve is durdurmaya basliyor. rockefeller bununla da yetinmiyor. ülkedeki tüm petrolü satın alıp sevkiyata çıkmalarını engelliyor. böylece demiryolları tamamen duruyor. demiryollari iscileri ayaklaniyor ortalık harap oluyor. 1877 de amerikan tarihinin en büyük işçi ayaklanmalarından biri oluyor bu.
    demiryolları bu sürecin sonunda tamamen batıyor.

    bu öyle sert bir savaş ki demiryolları 10 milyon kaybettiyse rockefeller da nerdeyse bi o kadar kaybediyor ama bu aldığı müthiş risk ile demiryollarını batırmayı başarıyor.

    rockefeller demiryollarına ait ne var ne yok her şeyi satın alıyor. (3.4 milyon dolara)

    ancak bir sıkıntı var. rockefellerı da bu işten çok zararlı çıkarabilmek ve hatta rezil etmek için satışın 1 gün içinde tamamlanmasını şart koşuyorlar. rockefellerın 1 gün içinde 3 milyon nakit bulması lazım ve 1 gün içinde banka sahipleri ile görüşüp parayı buluyor. (yetenek ve güven farkı, iyi network başarısı)

    standart oil oyle buyuyor ki 40 yaşındayken amerikan petrolünün %90 ı onun oluyor. kendi istihbarat agini, kendi yasadisi ordusunu kuruyor. politikacilari satin aliyor vs vs

    o kadar büyüyor ki devlet en son bir sekilde tekel davalari sonucu 7 parçaya bölmeyi başarıyor.

    chevron, exxon, shell, bp gibi devler bu bolunme sonucu surec içinde oluşan firmalar.

    oyle buyukler ki devletleri kontrol ediyorlar. yatirimlar dustukce orda darbe, isyan, ekonomik kriz hatta savaş vs cikarip ulkeleri istedikleri gibi yonetiyorlar.

    illuminati denen hadise de bi bakima budur.

    bu surecte bi kaç kritik şansi var. 3 tanesi;
    -çok verimli keroseni bulan muhendis arkadas.
    -anonim sirketi fikrini bulan henry flagler
    -ampulun icadi ile butun yatirimlarinin patlama riski dogduktan kisa sure sonra otomobillerin ortaya cikisi ile işlerinin daha da devleşmesi.

    yani özetle sıfırdan başlayarak, yaptığı akıllı yatırımlar ile 40 yaşında dünyaya hükmetmeyi başarıyor.

    60 lı yaşlardan sonra ciddi hayır işlerine ağırlık veriyor. 97 yaşında ölüyor. öldüğünde bıraktığı servet olağanüstü.

  • bir suru kotu yanina ragmen abd'de yasamaktan tam da bu tip sacmaliklarin olmamasi yuzunden memnunum:

    -federal hukumetin resmi dili yok. her donem bunu teklif eder bazi muhafazakarlar, her sene de yenilirler. yani otobuse atlayip meclis binasina gitsem -ki kafama gore gidebilirim turkiye'dekinin aksine- , ispanyolca sarkilar esliginde tango yaparak kursuye ciksam, oradan da farsca bir metin okusam suc islemis olmam. yaptim oradan biliyorum.

    -50 eyalet icinde 27'sinin resmi dili var. bazisi cok dilli, bazisi salt ingilizce. ama onlarda dahi mahkemeler sizi o dili bilmiyorsunuz diye kapidisari etmezler, gerekirse vizigotca tercuman bulmak zorundadirlar (germen dili oldugundan alman'in tekini bulup getiriyorlar cogu zaman yuttururuz diye ama o kadar kusur kadi kizinda da bulunur, sonucta burasi bir isvec degil)

    -anayasada degistirilmesi teklif dahi edilemez seyler yok. ifade ozgurlugu adi altinda teklifini edersin, sonra ayarini yer oturursun.

    -eger bir kanun anayasaya aykiriysa dahi, askeriye basin bildirisi yapmaz. zira askerin isi ne anayasayi fiilen korumak/yorumlamaktir (bu is icin supreme court var) ne de anayasa hakkinda resmi aciklamalarda bulunmak (bu is icin asker disinda herkes var, baskandan tut sivil toplum orgutlerine, talk show'culardan senatorlere kadar herkes). onun yerine askerin isi ride of the valkyries esliginde baska ulkeleri bombalamaktir (..oylar gelsin artik)

    -kimse genelkurmay baskaninin * ismini cismini bilmez. kendisi bile bilmez. savaslari zaten robotlar yaptiklarindan komuta kademesinin onemi yok. ben de demin wikipedia'dan baktim, meger bir oncekisi benmisim. vatandas bile degilim halbuki. oyle esitlikci bir yer burasi. ama bir isvec degil.

    -bizim genelkurmay diyor ki "dil birliğinin olmaması durumunda bunun sonuçlarının neler olacağı, tarihteki birçok acı örnekleriyle gözler önündedir". dil, din, irk, renk birligi olmayan amerika'nin icler acisi hali ortada: 220 senedir askeri darbe olmuyor, 150 senedir ic savas cikmiyor. adamlar sikintidan gidip baska ulkelerde ic savas ve darbe yapiyorlar (ti pi tissss..anti-amerikan populizminin fazlasindan zarar gelmez)

    -amerika'da kizlar teklif etmiyor, evet diyecegini varsayip direkt saldiriyorlar. asker birsey demiyor.

    simdi biz, sivil konularda, bir amerika olmadigimiz icin mi askeriyeye muhtaciz, askeriyeye muhtac olageldigimiz, muhtac birakildigimiz icin mi bir amerika olamiyoruz? daha muhimi amerikalilar biraz zayiflarlarsa bir isvec olabilirler mi en sonunda?

  • hali hazırda kedi sahibi olanların (sahiplik olayı biraz göreceli gerçi), ''bir kedi var, eve almak istiyorum ama...'' diyen kişilere vereceği tavsiyelerdir.

    - öncelikle o kediyi sokakta bırakmayın, hemen alın. çetrefilli bir iş ama dünyanın en zor şeyi değil.

    - kediler genelde, kendisi için aldığınız pahalı minderlerde/evlerde yatmayı tercih etmezler. kedinin huyunu suyunu öğrenene kadar, gereksiz masraflara girmeyin.

    - kediyi eve geldiği ilk gün, içinde kendinizin de olacağı küçük bir odaya koyun. tuvaletini ilk yaptığında (eğer kum yerine halı üzerini tercih ettiyse) bir gazeteyi çişe bastırın (dikkat ettiyseniz kedinin kafasını bastırmıyoruz) ve ters çevirin. bir dahaki çiş zamanında o gazetenin üzerine yapacaktır. kuma alışması için gazetenin üzerindeki çişi kuma dökün. bir dahaki sefere çişini kuma yapacağına emin olabilirsiniz. sonrasında leğenin içine girip yapmaya başlayacaktır. ilk zamanlarda leğeni gerekirse odanın tam ortasına koyun, hayvan iyice alışana kadar orda dursun. yine de kum harici bir yere tuvaletini yapmaya kalkışırsa, çömelip çişini yapmakta olan kediyi işini bitirmesini beklemeden elinize alın ve kumun üzerine bırakın. çişin yapıldığı yeri mümkünse çamaşır suyuyla temizlemeyin, çünkü kokusu kedi için cezbedicidir.

    - kum alırken ince taneli olanlarindan almaya dikkat edin. (mesela akkum) ayrıca, kum paketinin üzerinde bir ay kullanılabileceğine dair bir ibare göreceksiniz ama ne yazık ki bir ay dayanmadığını kedi büyüdükçe fark edeceksiniz. maksimum üç haftada değiştirmenizi öneririm. ayrıca kumdaki kakaları her gün bir kürek yardımıyla almalısınız. yoksa kokudan, kedi ve sizin hastalanmanıza kadar olan geniş bir yelpazedeki aksilikler kaçınılmazdır.

    - petshoplarda satılan leğen-kürek ikilisine dünya para vermektense, mahallenizdeki bir milyoncudan maksimum beş liraya temin edebilirsiniz.

    - ev yemeği verebilirsiniz ama bu kedinin ihtiyacı olan vitamin, mineral vs tam karşılayamacağı için mutlaka mama desteği de vermelisiniz. veya sürekli olarak kedi için yemek yapabilirsiniz. içinde tuz, soğan, sarımsak, salça olmadan. et/tavuk/balık, pirinç, sebze karışımı şeklinde. ek vitamin mineral gerekip gerekmediğini veteriner hekiminize danışmalısınız. uygun diyeti önerecektir.

    - mama alacaksanız ve ucuz markaları tercih etmek durumundaysanız, tavuklu olanlarından kaçının. zira o mamaların içerisinde tavuğun kısımları(gaga, ibik, deri, tırnak vs) vardır ama eti yoktur.

    - bazı sitelerden ve çevredeki petshoplardan kampanyaları takip edin. mümkünse kumu topluca, mamayı da 15 kiloluk olanlardan almaya çalışın ki totalde sonuçta tüketilecek şeylere ekstradan para vermiş olmayın.

    - aşılarını düzenli yaptırmanız önemlidir. hem sizin, hem kedinizin sağlığı için. hastalık taşımayan bir kedi, size hastalık bulaştıramaz unutmayın.

    - yıkamayın yıkamayın yıkamayın! kedi yıkanmaz. çok gerekli olan bir durum olursa da; (bkz: #21871673)

    - kediden istemediğiniz yerde uyumamasını, istemediğiniz yere çıkmamasını, terliklerinizi getirmesini vs beklemek hayalperestlik olur. eğitim için dürmüş olduğunuz gazeteyi hemen elinizden bırakın.

    - pişmemiş et ürünleri, çok fazla süt ürünü ve patlıcan yemesine izin vermeyin.

    - pencereler açıkken bir gözünüzü kediye dikkat etmesi için görevlendirin. düşerse çok üzücü tablolar yaşanıyor.

    - daha fazla kediye bakmak için maddiyatınız ya da eviniz veya psikolojiniz müsait değilse ve kısırlaştırılmasını istiyorsanız; (önceden farklı düşünüyordum ama okuduklarımla fikrim değişti) ilk çiftleşme döneminden hemen önce kısırlaştırmak en doğrusudur. dişiler için bir kere doğum yapsın, sonra kısırlaştıralım demek duygusal fakat çok gerekli bir düşünce değil. annelik hisleri yok mu, var. ama bizdekinden birazcık farklı. sekiz ay sonra kendi yavrusuyla çiftleşebiliyor mesela.

    - suyunu her gün tazelemeye özen göstermelisiniz. mamasının yanında bol miktarda su mutlaka olmalı. özellikle hayvan ishal olduğunda, kesinlikle suyunu ortadan kaldırmamalısınız. fazla sıvı kaybettiği için, normale göre daha fazla suya ihtiyacı olacak çünkü.

    -kedi ilgi isteyeceği zamanları genelde iki ayağınızın bir pabuçta olduğu anlara denk getirecektir. alışmaya çalışın...

  • yapılan iş e-mail şifresi kırmak değildir, son derece organize bir şekilde kredi kartı bilgilerini çalıp, suç örgütlerine satmak çok ciddi bir suçtur. üç aşağı beş yukarı, hak ettiği cezayı almış dolandırıcıdır.

  • sebebi covid değil hiperenflasyon olan kepazelik.

    takdir edersiniz ki her fiyat değiştiğinde yeni menü basmak fazlasıyla maliyetli olacaktır.

  • ailesine sabır diliyorum, benim bile aklımdan çıkmıyor onlar ne yapsın. bu memlekette üç tane bir halt olamamış adam yanyana geldi mi her istediklerini yapabileceklerini düşünüyorlar. cahil insanın yaşadığını hissetmek için bu tarz vahşiliğe meyli var.

    bu karanlık sadece kardeşim alinin başını yakmadı yani anlayacağınız. bugün sevgilinizle el ele yürüyün mutlaka duvar dibine pusmuş üç beş çakalın tacizine maruz kalırsınız. saçınız uzundur küpe takıyorsunuzdur bu herifler size laf atacak cesareti bulurlar.

    kendi inançlarını, değer yargılarını, partizanlıklarını, taraftarlıklarını mutlak doğru kabul edip sizi yok etmek için bahane edebilirler. bahane edebilirler diyorum çünkü asıl sebep kesinlikle ideolojik değil. asıl sebep bu şuursuz pisliklerin yetersizliklerinden dolayı yaşayamadıkları hayatın acısını sizden çıkarmak istemeleridir. iki kelimeyi bir araya getirip konuşacak medeniyetten yoksun olduklarından kadınlara yaklaşamazlar, yaklaşana düşman olurlar. hissettikleri gibi özgürce giyinmek, dolaşmak isterler racona terstir yapamazlar, yapana düşman olurlar. iyi bir işte çalışmak isterler okul zor gelir okuldan kaçarlar, okuyup didinip bir yere gelene düşman olurlar. kızlı erkekli özgürce eğlenmek isterler, günahtır ahlaksızlıktır eğlenen kadın hafif meşreptir yapamazlar, yapana düşman olurlar.

    yani bu çöp yığınları her neyi isteyip yapamıyorsa onu yapanı yok etmek isterler. daha iyi yaşamak için ne yapmalıyım diye düşünüp gerçekten çabalamak zor olduğundan herkesi kendileri gibi yaşamaya mahkum etmek isterler.

    üç kuruş maaşla sefalet içinde 5 çocuk yapan ailesine laf edemez, gider çocuğum iyi eğitim alsın diye dişinden tırnağından arttıran emekçi ailenin aydınlık çocuğunu katlederler. bu şerefsizler yaşadıkları boktan hayatın sorumluluğunu her nasılsa kendilerinde, ailelerinde yahut devlette aramak yerine iyi eğitimli sorgulayan özgür bireylerde ararlar.

    üç çocuk yapın diyen hükümete "biz zor hayatta kalıyoruz hangi güvenceyle ben yeni insanların sorumluluğunu alayım dangoz!" diyemezler. tavşan gibi üreyip, hıyar gibi yaşamayı "allah kısmetini verir" bahanesiyle normalleştirirler. allah kısmetini vermediğinde de sersefil sokaklarda ona buna musallat olurlar. verilmeyen kısmetin hesabını allahtan yahut ailesinden yahut hükümetten sormaz sana bana eziyet olurlar.

    bu pislikler böyledir ali.
    seni onlar gibi olmadığın için dövdüler, öldürdüler.
    gerisi bahane, gerisi boş laf.

  • thy'nin yeni viral videosu.
    http://www.youtube.com/watch?v=rwc1ehpsjxw

    güyya eleman sevgilisine evlilik teklifi etmek ve güzel bir video çekebilmek için ülke ülke dolaşmış.
    bence asıl inanılmaz olan kızların bu videoyu facebook'ta ayyy ne güzeeeeel diyerek paylaşması.

    hadi geçtim thy reklamı oluşunu, adama sormazlar mı, üç ay boyunca bana yalan mı söyledin, madem bu kadar ucuzdu, önce evlenme teklifi etseydin de birlikte gezseydik diye. ben olsam kesin maraz çıkarırdım.

  • imamoğlu mansur başkana diss atıyor.

    anıtkabir'de yapılan temizlik haberine karşı imamoğlu'nun karşılık vermesi.
    türkiye böyle kapışma görmedi.

    olması gerekenlerin zamanla olacağının göstergesi.
    yıllardır kul hakkı diye yırtınıp dünyanın sayılı zenginleri haline gelen ''büyüklerimizin'' muslukları küçük küçük olsa da kapanıyor.