ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin en tuhaf korkuları
-
sokakta cop kutusuna bir sey atacakken icinden kedi firlayacak korkusu.
nezleyim
-
"dezleyib" şeklinde telaffuz edilen bir kelam-ı beyan. ayniyle manyak.
ahmet hakan'ın 29 temmuz 2016 tarihli yazısı
-
"sen ne büyükmüşsün hey atatürk" başlığına sahip yazı.
"hey atatürk" ne lan? uzaktan arkadaşına mı sesleniyorsun? bir kemalist söylese, samimiyetine inanırsın. mustafa kemal'e o kadar yakındır ki, hey mustafa bile der içtenlikle. samimi buluverirsin.
"ey atatürk" diyeceğine... bu adamları yazar yapıyorlar işte..
türkiye'nin en iyi futbol maçı spikeri
-
(bkz: orhan ayhan)
"evet top orta yuvarlağın beşiktaş sahasına bakan diliminde sergen'de, bu arada siz bilmezsiniz sayın seyirciler, bu sergen'in adı aslında ali rıza sergen yalçın'dır. yani sadece sergen değil önünde ali rıza'sı da var ama pek bilinmez, herkes onu sergen diye- bu arada metin kafa gol."
halk tarafından linç edilen tofaşçılar
-
aşağıdaki linkte görülebilecek muazzam doğa olayı... yıllardır içimden geçen şeyi eyleme dökmüş olan halkı da kutluyorum...
http://alkislarlayasiyorum.com/…larin-linc-edilmesi
yaran diyaloglar
-
zaman:2002, yer: roma, interrail sirasinda tanisilan alman bir cocukla -ki adi john boy'du- muhabbet edilmektedir. ingilizce yazmak zorundayim yoksa bir manasi yok.
john: i like doner a lot. so how can i say "i want one doner" in turkish?
ben: you should say "bir doner istiyorum".
john: can you write it here, so i can spell.
(kagida once turkce olarak "bir doner istiyorum" yazarim. cocuk duzgun telaffuz edemeyince, o okunusu veren ingilizce kelimlerle anlatmaya calisirim)
-"beer doner is tea your um"-
john: biir doner iz-tii-yor-um.. that's it?
ben: yep.
john: cool.. but you know, when i go to turkish restaurants in berlin, the turkish guys always use some words like "be" and "ulan". what does "ulan" mean?
ben (hadi buyrun): hmm.. "ulan" is a turkish lingo. it doesn't have an actual meaning but it adds a more serious feel to the sentence. like, "gel" means "come" in turkish; but if you say "gel ulan", it's more serious like "come here right now" or something.
john: hmm ok. what about "be"?
ben: not the same thing but similar.
john (aha burası): ok then.. so when i go to the restaurant, i'm gonna say "ulan biir doner iztiiyorum be"
ben: hahahaha!
john: ??
ibrahim üzülmez ile kız tavlamaya gitmek
-
-ibrahim bi kafanı kaldır lan, utangaç durma.
+abi zaten kafamı kaldırabilsem barcelona'da olurduk şimdi.
3 defa vuruşulan kızın borç para istemesi
-
ben buradaki herhangi bir kimsenin fikirlerini belirtmesine, istediği her şeyi eleştirebilme hakkının olmasına falan tamamen destek veriyorum da şurada saçma sapan şeyler yazan trollerden bıkkınlık geldi, keşke bunlardan arındırılsa şu ortam.
gılgamış destanı gibi yazıyorlar bir de nicklerini de alta inmeden göremiyorsun.
bunların bir de hayran kitlesi var bunları zeki falan zanneden. ne güzel yazıyor ya falan diyorlar, onlar pek güzel yazmıyor da siz ''avelsiniz'' arkadaşlar.
edit; ekleme
atom bombası atılınca yapılması gerekenler
-
yoğurt yiyin. dışarı çıkmanız gerekiyorsa da üstünüze yoğurt sürün. çünkü süd zehri alır.
14 mayıs 2023 seçim hezimetinin asıl sorumlusu
-
kemal kılıçdaroğlu hariç herhangi birisidir. kemal kılıçdaroğlu olumsuz bir şeyden sorumlu tutulamaz, tutulması akıldan bile geçirilemez.
mesele sadece makarna kömür değil arkadaş
-
bulgur da var tabi.