hesabın var mı? giriş yap

  • obama abisi izin vermeden sıçmaya gitmeyen, obama suriyeye girme planları yaparken paralel olarak savaş planları yapan, obama abisi yok suriyeye girmeyelim yeaaa dedi diye esada saldırmaktan vazgeçen dümbüklerin başkalarını amerikan yalayıcı olarak tanımladığını görmemizi sağlayan olaydır. yazmadan önce git sor lan obama izin veriyor muymuş ahahahah

  • belki küçüklükten beri herşeyini herkese göstermek hevesinde değildir, gittiği her yerin ve yaptığı herşeyin de aslında çok kimsenin umrunda olmadığını biliyordur.

  • bir öğrencim var biz ona musa diyelim. musa yaşıtlarına göre epey kısa ve zayıf, kaydederken kimlikte doğum yılına baktım doğru mu acaba diye. sesi de kendi gibi minicik. o kadar sevgi dolu ki cümlesine hep canım öğretmenimmmm diye başlıyor o minik ince sesiyle. mest oluyorum yemin ederim.

    bugün sulu boya kullanmayı öğrendik, boya nasıl kullanılır, fırça nasıl kullanılır anlattım sonra da bıraktım resimlerini boyadılar, bir süre sonra baktım ki musa arkasını dönmüş minik ayaklarını sallıyor, elleriyle yüzünü kapamış.

    gittim yanına noldu dedim. benim güzel kalplim diğer çocuklara heyecanla resmim güzel oldu mu diye sormuş, çocuklar da iğrenç, hep taşırmışsın, ıyyy çok kötü gibi şeyler söylemişler gülüşünü soldurmuşlar. gel dedim ikimiz beraber çok güzel bitane yapalım, onlara gösterelim resim nasıl yapılırmış. yanına oturdum çok güzel bi resim yaptık beraber. bu sefer bütün çocuklar onun yanına gelip iltifatlara boğdular. minik cılız sesiyle çok güzel yaptıkkkk canım öğretmenimmmm dedi sevindirik oldu. neşesi yerine gelince ben de mutlu oldum.

    sonra masama geçtim düşündüm biraz. hadi bunlar çocuk ama insanlar büyüyünce de aynı. hevesini kırmak için herşeyi yapıyorlar. senin mutlu olmandan rahatsız oluyorlar. dibe çekmeye çalışıyorlar. umarım ilerde musa bu tarz insanlarla hiç karşılaşmaz. lan insanlar üzmeyin sakın onu büyüyünce. bırakın hevesle bir şeyden bahsettiğinde baltalamayın, destek olun. yeminle gebertirim hepinizi.

  • - nasıl baba, iyi mi oyun, test drive adı...
    - hahaha... dur konuşturma beni...
    - ebürreh... baba bu kadar kaptırma, kaza falan yaparsan yeniden başlarsın...
    - önemli olan böyle oynamak, sizinki gibi zibidilik değil...

  • türkiye için oldukça kötü bir durum. bizim en büyük ithal kalemlerimiz dolar üzerinden iken en büyük ihracatımız euro bölgesine yapılıyor. arbitraj avantajımız maalesef kayboldu

  • kimin kazancağından ziyade bu iki türün kendine has niteliklerini temel alırsak şöyle bir karşılaştırma olur, sanırım:

    ancalagon'un soyundan gelen ve 200 yıl boyunca hiçbir meydan okumayla karşılaşmayan smaug'a, orta dünya'da sadece cüceler karşı gelebildi. balrog gibi ateş ve karanlıkla boyanmış bir kötülükle karşılaşan gandalf'ın ise o anki çaresizliği ve umutsuzluğu yüzüne yansımıştı. içi, korku ve çaresizlikle dolan gandalf, balrog karşısında ne yapacağını bilmiyordu, ta ki khazad-dum köprüsünde onunla yüzleşene dek. ian mckellen, bu bakımdan filmde müthiş bir performans sanatı sergilemişti.

    bilindiği üzere smaug uruloki'lerin ateş soluyan son büyük ırkıdır. dev kanatları sayesinde angalacon kadar olmasa da fırtınalar yaratabilirdi. balrog'lar hakkında merak edilen en önemli konulardan biri ise, kanatlara sahip olup olmadığıdır. her ne kadar basit bir soru gibi görünse de cevaplaması oldukça zordur. bu konuyla ilgili şimdiye dek net bir açıklama yapılmış değil. tolkien'in kitabında da ifade ettiği gibi, kanatlarının olduğu kanaatine varılmış. "his enemy halted again, facing him, and the shadow about it reached out like two vast wings." keza the lord of the rings the fellowship of the ring filminde de görüleceği üzere buradaki balrog, kanatlı bir şekilde betimlenmiştir. peki kanatları olmasına rağmen uçabiliyorlar mıydı? işte asıl soru bu!

    şaka bir yana! asıl tartışma ve sorulan sorular, bu ifadelerden sonra başlamaktadır. zira yukarıda, balrog'ların belli belirsiz bazı silüetlerden tekvin edildiğini yazdım. bu silüetler veya gölgeler, tıpkı alev gibi farklı formlara giren ve zorlukla seçilebilen biçimlerdir. sıkı j.r.r. tolkien okuyucularının yorumları , kanatlarının, vücudunu sarmalayan söz konusu silüetler ve gölgeler tarafından oluşturulduğu yönündedir. bundan ötürü "gerçek" kanatlara sahip olmadığını savunun muhalif kişilerin değerlendirmeleri de pek makuldur.

    balrog'lar nam-ı diğer valaraukar'lar, birer maia oldukları için büyü ile alevlerden muhtelif silahlar yaratabilmektedir. silah yapmaları dışında, diğer yetenekleri gibi büyük gizeme sahiptir. zira gandalf the grey'in de ifade ettiği gibi, balrog karşısında kılıç ve ok gibi normal ve sıradan silahların hiçbir işe yaramadığı bilinmektedir. gandalf, durin'in felaketi ile dövüşürken bir gondolin kılıcı olan glamdring'i, büyü ile kullanmıştı. smaug da, bard the bowman tarafından daha önce yaralandığı karın bölgesine fırlatılan - zira ejderhaların derisi oldukça sağlamdır - ve orta dünya'da en değerli ve sağlam silahların ustası olan cüceler tarafından yapılan bir ok (black arrow) ile öldürülmüştür.

    bunun yanı sıra smaug kibirli, doyumsuz, altınlara karşı bastırılamayan, sönmeyen bir arzuya ve benliğinden ötürü alaycı bir mizaca sahip olan ejderhadır. gür sesiyle sürekli olarak kendisini sena eder ki, bu durum zaafını itiraf etmesine dahi müsaade etmez. kendisini orta dünya'daki diğer ejderhalardan ve antagonist karakterlerden ayıran bir diğer önemli nokta ise, kötülükten ziyade hazinelere karşı ihtiraslı ve amansız zaafları ve kişisel kibiridir. dağaltı krallığını altınlar ve diğer hazineler için düşürmüş ve burayı hazinelerle istifleyerek muazzam bir yatağa dönüştürmüştür. öyle ki, kendisi rahatsız edilmediği sürece orta dünya'da bir tehlike oluşturmuyordu. bu bakımdan dikkate değer bir karakterdir. keza balrog'da uyandırılmadan önce o da herhangi bir tehlike arz etmiyordu.

  • o yıllarda öyleymiş yani evet. artık çok şey değişti. son zamanlarda bir hafifleme geldi. artık her şey daha güzel. herkes ülkenin kıymetini bilsin.

  • yeni evliler kesinlikle. yani isteme sürecinden başlayıp gerdek gecesine kadar takip ettiğimiz bu insanların büyük aşkı ilişkiden soğutmuştur.