hesabın var mı? giriş yap

  • eğer çocuğun alerjik bir reaksiyonu yoksa, o velinin çocuğu uzun vadede izlenmeli. 20 sene sonra toplum içerisinde nerede olacak çok merak ediyorum.

  • kendisinden sonra gelecek olan şairler güruhu tarafından pek hazzedilmez kendisinden, çiftçi falan derler, hor görürler. cidden de şiirlerinde böyle kırsal bir hava mevcuttur, ama üzerinde iyi durur adamın, iyi taşır. söz konusu güruh gibi (modern tayfası, ezra pound, t s eliot falan...) o da amerika'dan ingiltere'ye göçmüştür. şiir yazmaya hayli geç bir yaşında başlamış. konuşma havasında geçer çoğu şiiri. türlü çağdaş amerikan şiiri antolojilerinde ilk sırada yer almasına rağmen, şiirleri de, soyadının etkisiyle belki, oda sıcaklığında bile ilk günkü tazeliklerini korur.

    ve uyumadan önce millerce yol gideceğim.
    ve uyumadan önce millerce yol gideceğim.

  • işleri zamanında ve olması gerektiği gibi özenli yaptıktan sonra ister yatsınlar ister erkenden mesailerini bitirsinler. böylesi iki taraf içinde daha mutlu ve kazançlı olur. akıl, mantık ve bilim bunu söylüyor.

  • cep herkülü;

    naum salamanof, böyle yazmam samimiyetimden degil türkiye'ye gelmeden bulgaristan'da kullandıgı isim oldugu icin, kücücük boyuna bakmadan yeri geldiginde 180 kilo kaldırıp hayretlere gark ederdi bizi. o halter salonlarında yan tarafta bulunan beyaz toza güvenmez, öle adettendir diye onu ellerine sürerdi.

    1986 yılında bu naim avusturalya'ya bir $ampiyona icin gider, tabi bulgar gizli servisinin elamanları her an naim'in ensesinde. adamlar gizli servis kacabilir korkusu had saffada.. naim yemege gider arkada$larıyla, arkada bulgar gizli servisi. beyaz renalult toros kullanıyorlardır illa.. niye bilmem sol aynasıda olmaz bu torosların..
    neyse naim yolda bi ali cengiz oyunu yapıp araba degi$tirir. bulgar gizli servisi falan kalmaz ortada. hemen türk konsolosluguna gider naim.. ve $ok naum'un ilk iltica talebi kabul edilmez. naim hemen melbourne'de bir eve gidip sinirinden 200 kilo falan kaldirir.. dört gün falan evde oturur, bu sıra devreye turgut özal girer ve naim ikinci gidi$inde iltica talebi kabul edilir..
    avusturalya hükümeti naim süleymanoglu'nu bir gun boyunca sorgular. en sonunda inanırlar bu aslan parcasına kendi istegi ile gittigine.. türkiye'den özel bir diplomat gider turgut özal özel ucak falan gönderir, ucakta halter bile vardır naim yolda sıkılmasın diye.. ucak önce londra'ya gider oradan türkiye'ye varır. naim bol bol $ampiyon olur, turgut özal'ın elini öper, time dergisine kapak olur, saclarını üfler..

    o dönem icin örtülü ödenek diye bir $ey ögretir bir de bize naim. meger böyle bir havuz varmı$, bi$i oldugu zaman devlet onu kullanabiliyormu$.. 1 milyon doları bulgar hükümetine boca etmi$iz o dönem. sonra tansu ciller di stefano'nun jubile macı icin 5.5 milyar verdi iyice akıllara kazındı..

    naim türkiye'ye geldikten sonra halter'de patlama oldu. mahalle aralarında herkes ta$, kaya falan kaldırır oldu. nasıl bir dönem naumoski'nin terini formasının yakası ile silme hareketi varsa, naim'de bize agır bir $ey ta$ırken sacımızı üflemeyi ögretti.
    sokaklarda biraz güclü adamlar sizi böyle omuzlar, ''ve naim silkmede rekor kırıyor'' diye bagırırlardı ''ulan bir dur'' demenize aldırmazlardı hic.

    bugun karate salonlarında kafalarıyla kiremit kıran adamları bile ben naim'in rekorlarına baglarım.

  • hoşlanırken aşık oldum zannediyorsun. gerçekten aşık olduğunda nefret ediyorum sanıyorsun. gerçekten nefret etmeye başladığında çok seviyorum diyorsun. gerçekten çok sevene dek çoktan unutmuş oluyorsun.

    düşün bak, yeterince eski sevgililerinin hangisini özlemiyorsun?

  • royal icing; ilk olarak "modern pastaların annesi" olarak nitelendirilen elizabeth raffald tarafından hazırlanmış ve "the experienced english housekeeper" adlı kitabında ilk kez bahsedilmiştir. sonraki süreçte kraliyet ailesinin düğün pastalarının vazgeçilmezi olmuş ve günümüze kadar gelmiştir.

    royal icing; kurabiyelerde, keklerde, pastalarda pek çok farklı kullanıma sahiptir. temelde 3 malzemeden oluşmaktadır: yumurta akı, limon ve pudra şekeri.

    kullanım alanına göre yapılan kıvam farklılık göstermektedir. örneğin bir gingerbread house yapmak için ihtiyacınız olan royal icing tutkal görevi görmelidir ve viskozitesi çok yüksek olmalıdır. bu doğrultuda yapıştırma amaçlı ya da pastaların üzerini süslemek için yapılacak figürlerdeki kıvam, buttercream kıvamına en yakın olmalıdır. çok hızlı kuruyan, sert ve dayanıklı.

    bundan sonraki kıvamlar ise yüksek viskoziteli royal icing üzerine su eklenerek elde edilmektedir. örneğin, kurabiyelerinizin üzerine şeritler çizeceksiniz ya da pastalarınızın üzerine birtakım şeritlerden oluşan süslemeler yapacaksınız bu orta kıvamda bir royal icing ihtiyacını doğurmaktadır.

    son kıvam ise viskozitesi en düşük olandır. bu kıvam ise en çok doldurmalarda kullanılır. örneğin, kurabiyenizin ya da pastanızın kenarlarına orta viskoziteli şeritler çektiniz ve sonrasında ortasındaki tüm alanı royal icing ile doldurmak istiyorsanız bu kıvama ihtiyacınız olmaktadır.

    kıvam testleri için ise saniye kuralları kullanılmaktadır. bunu da hazırladığınız royal icing kabın içinde iken ortadan çizgi çektiğinizde o çizginin kapanma süresi istediğiniz kıvamı elde etme konusunda oldukça yardımcı olacaktır.

    - viskozitesi en yüksek royal icing: 25 saniye beklendi ve çizgi hala kapanmadı ise istenen yoğun kıvama sahip bir royal icing elde edilmiş demektir.

    - orta viskoziteye sahip royal icing : 12-20 saniye.

    - viskozitesi en düşük royal icing: 5-8 saniye.

  • isminizi burada görmek insana o kadar ilginç duygular hissettiriyor ki. daha geçen hafta oturduk sizinle, "odama gel kahveye, hep ben mi geleceğim?" dediniz. inanılır gibi değil şu an bu.

    her operasyona en önden koşan, gözünü kırpmadan bölücü hainlerin kökünü kurutan biriydiniz komutanım. böyle 2 satırla anlatılacak gibi değil kahramanlıklarınız.

    birlikte sabahlara kadar hainlerle mücadele etmemiz, kahramanca çatışmalara girip o şerefsizleri cansız olarak getirmeniz, bunun ardından yaşadığınız ve yaşattığınız haklı gurur hayatım boyunca hep aklımda kalacak.

    biz size minnettarız, hakkınızı helal edin bize. gözünüz arkada kalmasın, gebertildi o hain. keşke elimizden fazlası da gelebilseydi. pırlanta gibi 2 evladınız bize emanet, rahat uyuyun.

  • yegenimin banyo gunu rutini. $u ana kadar tanik oldugum banyo gunlerini kisaca ozetlemem gerekirse, o gun ya$anan kaosu anlatmaya bu cumle yeter de artar bile.

    banyo gunu programimiz:

    09:00 aileyle topluca kahvalti.
    10:00 cizgi film, vakit oldurme, ogle yemegi...
    13:00 uykusu varsa uyku, yoksa amcanin yaraticiligina bagli $ebeklikler ile yegeni eglendirme fasli.
    14:00 uyani$. uyku yoksa amcadan sikilma ani. :(
    14:15 banyo gunu oldugunu fark etme.
    14:16 kendini odaya kilitleme.
    15:50 anne ve babaya bagli milislerin odayi ele gecirmesi.
    16:00 strateji degi$ikligi.
    16:01 kirilacak ev e$yalari ile tehdit.
    16:59 strateji degi$ikligi.
    17:00 oyuncaklarini balkondan atma tehditleri.
    18:00 anne ve babanin tum yetkileri amcaya devretmesi.
    18:01 amcanin darbe kararini hizlica uygulamaya koymasi. yikamayalim da besleyelim mi?
    18:30 darbe iptal, amcanin cep telefonunu ele gecirmi$ amk. kirmakla tehdit ediyor. rehine krizi.
    19:00 bari$ goru$meleri ve yemek molasi.
    19:45 rehine krizi cozuldu. telefon emin ellerde.
    19:47 yemek sonrasi cukulata/bonibon/şekerleme pazarligi.
    20:00 annenin yetkileri tekrar geri almasi. demokraasi kazadi.
    20:01 annenin yegeni zorla kuvete sokma kararinin meclisten hizlica gecmesi.
    20:02 kuvete zorla sokuldu. ilk kur$un, hasan tahsin kuvette...
    21:00 kuvetten cikmiyor. oyuncaklarini yanina istedi.
    21:30 cikmiyor.
    22:00 cikti. :(
    22:15 istiklal mar$i
    22:20 kapani$. uykusu geldi garibimin. :(