ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
windows türkçesiyle istiklal marşı
-
medeniyet denen canavarın tek dişi kaldı ve kapatılması gerekiyor.
[dişçiye gönder] [gönderme] [daha fazla ayrıntı]
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
(bkz: at binmek)
be arkadaş o sendeki ne cürret, bu nasıl bir cesaret! ata binmeyi aklından nasıl geçirdin lan?!
johnny depp ve amber heard davası
-
davanın *tamamını* youtube'da canlı yayından izlemiş biri olarak "herhalde netflix artık bunda da amber heard'ü haklı çıkaramaz" diye düşünüyordum, ancak tebrikler, kurguyla ve dramatik müziklerle falan başarmışlar.
hakikaten bir konu ancak bu kadar gerçeklikten saptırılıp manipüle edilebilirdi.
amber'a yarayabilecek en minik detaylar cımbızla seçilirken johnny depp'i haklı gösterebilecek her şey, her kanıt, her detay atlanmış.
resmen sabahlara kadar oturup "amber'ı nasıl aklarız" diye düşünmüşler.
davanın tamamını izleyen herhangi bir insan evladı sanmıyorum ki esas kurbanın jd olduğunu açıkça görmesin.
ki açıkçası ben izlemeye amber heard'e sempati duyarak başlamıştım.
"herhalde yapmıştır zaten keş bir adam, arkası da sağlam" demiştim.
ama beden dillerinden ve olayları anlatırkenki tonlarından bile belli kimin gerçek kurban olduğu.
amber'ın abartılı taklitleri ve alaycılığının karşısında johnny depp'in sükuneti ve üzüntüsü net görülüyor.
ama hepsinden de öte inanılmaz absürt çelişkileri var amber'ın ve neredeyse hiçbiri yok bu netflix çöpünde.
en başlıcaları:
kendisini öldüresiye dövdüğünü iddia ettiği adama bıçak hediye etmesi.
ilişkilerine dair tuttukları günlükte farklı farklı günlerde sürekli ne kadar mutlu olduğundan bahsetmesi.
yine bu günlükte, çeşitli not ve mesajlarda sürekli "incittiği için" jd'ten özürler dilemesi ve sözler vermesi.
bir sürü farklı ses kaydında jd'i kavgalara karşılık vermemek ve hep saklanmak ile suçlaması.
kanıt diye sunduğu iki tane dandik fotonun da üzerinde oynanmış çıkması.
johnny depp'in o dev yüzüklü parmaklarıyla yüzünü yumruk yağmuruna tuttuğu, burnunu kırdığını falan iddia ettiği tarihlerde yüzünde bir çizik bile olmaması.
buna karşılık jd'in çeşitli fotolarda (profesyonel çekim olmayan) yüzünde görülen morluklar.
tüm bu sözde şiddet olaylarından sonra asla tıbbi destek almamış olması, kırılan burnunun kendi kendine iyileştiğini iddia etti örneğin.
kırıldığına dair bir röntgen bile yok elinde.
bunlar ilk bakışta aklıma gelenler.
yani "mükemmel kurban değilse kadınlara inanılmıyor." falan diye zırvalamaya gerek yok.
buradaki olay *mükemmel* kurban olamaması değil, basbayağı tüm kanıtların yalancı olduğunu göstermesi.
bir cümlesi var ki zaten abuser olduğunu çok net gösterdi bana:
"you make me do this" dedi johnny kendisini şiddete eğilimli olmakla suçlayınca.
"beni sen bu hale getirdin" abuser kitabındaki en eski cümle olabilir herhalde.
300 bininci olup istediği bölüme giremeyen kız
nusr-et
-
4 kişi gittik 2 kişi çıktık, öyle bir yer.
yaran fıkralar
-
jinekologun biri 'lanet olsun' der ve doktorluğu bırakır. arabalara merakı vardır.
niyeti araba tamircisi olmaktır. gider ve sendikanın sınavına girer. sonuçta 100 üzerinden 150 alıp gecer.
bunun üzerine bir soruşturma açılır. müfettişler sınav hocasına sorarlar,
- "bu iş nasıl oldu" diye..
hoca :
- 'valla, yağı değiştir dedim, değiştirdi. filtreyi değiştir dedim, degiştirdi. bujileri temizle dedim, temizledi.'
müfettiş :
- 'iyi de neden 100 degil de 150?'
hoca :
- 'bunların hepsini arabanın egzoz deliğinden yaptı!'
ceza'nın gülben ergen'e verdiği ayar
-
gülben ergen'in bedelli askerlikle ilgi yaptığı yoruma ceza'nın twitter'dan verdiği tarihi ayar
sözlükçülerin psikolojik durumları
-
"dokunsalar ağlayacaksın ama hiç dokunmuyorlar".
şota arveladze
-
lig tv muhabiri: genellikle ligde bu haftalarda 3 büyükler ilk 3 sırada olurdu. bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
şota arveladze: benim zamanımda 4 büyük vardı, ne zaman 3 oldu?
iz bırakan kitap cümleleri
-
“ne makine şu insan be; içine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun. iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor!”
nikos kazancakis - zorba
bahçeli uçağa binmekten korkan bir zavallıdır
-
14 temmuz 2013 tarihinde hüseyin çelik'in basın toplantısı sırasında devlet bahçeli için kullandığı cümle.
insanların kişisel korku ve fobilerinin siyaset malzemesi haline geldiğinin göstergesidir.
babanın baba olduğunun anlaşıldığı an
-
- baba, para lazim.
+ (elini cebine atar) ne kadar lazim?
- cok para lazim baba.
+ dukkana gel.
- cok para dedim baba.
+ iyi. bankaya gidiyorum 1'de. oraya gelirsin, hallederiz.
- bankada halledilebilecek gibi degil.
+ arabayi mi sattiracaksin bana? ne kadar istiyorsun!
kendisinden para istendiginde ne icin para lazim oldugunu sormak yerine nasil temin edebilecegini dusunmesi.
sudan'da sokak ortasında kırbaçlanan kadın
-
kuran'da nur suresi 2. ayet'te belirttiği gibi:
“zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun. allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın. mü'minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.”
bakmayın bizim ülkedeki tatlı su müslümanlarına. gerçek islam tam olarak bu. kırbaç ve sopa cezası net olarak kuran'da belirtilmiştir. kaynak verdik, inanmayan gitsin evindeki kuran'dan teyit etsin. bu ülkedeki kadın ve erkek her fert yatıp kalkıp atatürk'e dua etmeli. onun sayesinde bu tarzda orta çağ'dan kalma bedevi adetlerine ülkemizde rastlanmıyor.
türk otomobil sürücülerinin en çok yaptığı hata
-
(bkz: takip mesafesi)
makine mi makina mı sorunsalı
-
bakın basit gibi görülen bu sorunsal aslında tdk için büyük bir sorumluluktur ve yıllardır halledilemeyen bir meseledir. tıpkı günümüzdeki " bulaş " kelimesi gibi.
aynı mevzu meyve - meyva vs. söylemlerde de var.
bakın mühendislik bölümü kitaplarına bir cümle içinde önce " makine " sonra " makina " şeklinde yazıdığını bile görürsünüz.
kelime dilimize italyancadan geçmiş. onlar " macchina " şeklinde yazıyorlar.
sonra 18. yüzyılda ebubekir ratib efendi, nemçe sefaretnâmesi'nde;
" ... makina elektrika dedikleri alet ile on beş mikdarı... "
şekline bir cümle kuruyor ve makina kelimesi dilimize girmiş bulunuyor.
amma velakin asırlar sonra 1965'te türk dil kurumu tarafından çıkarılan yeni imlâ klavuzunda kelime " makine " şeklinde yazılıyor ve o gün bu gündür bu şekli doğru kabul ediliyor kurum tarafından.
ancak günümüzde birçok üniversite bile " makina mühendisliği " şeklinde yazıyor bunu tabelalara veya belgelere.
yani misalen " makina mühendisliği " kazanmak isteyen bir lise talebesi üniversite giriş sınavındaki yazım yanlışı sorusunda " makina " şeklindeki yazımı yanlış kabul edip makina mühendisliği hayali kuruyor!
bize de bu kurumları hayretle izlemek düşüyor vesselam.