hesabın var mı? giriş yap

  • "anayasa mahkemesi'nin kararını sevinçle karşılıyoruz."

    (error 0620) vekil.dll geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacak.

    bir tufa basın.

    hasarlı dosyalar onarılıyor...
    biat.rte dosya konumuna taşınıyor...
    bülentturan.exe yeniden başlatılıyor...

    “yetki gaspı.”

    (error 0320) omurga.dll bulunamadı.

    yine de devam et.

  • az önce cnn 'de çıkan haberler üzerine babam her zamanki gibi gel tercüme et diye çağırdı beni. dinlemeye başladım ama anlayamadım malesef. sonrasında gelicek olan bu kadar sene boşuna mı okudun bıdı bıdıları duymamak için sallamaya başladım. ama ne sallama, aman yarabbi ya. bunu gerçekten yaptım ve şu an hiç utanmıyorum.

  • alemdir bu trafik polisleri.. gecen istanbul bebekte yururken yine bi polisin biri kaza olan bolgede;
    - 34 kzc 40 bekleme yapmaa, bakma kardesim su kazaya ne oluyor bakınca sanki
    - puaa puhaa 34 mr 123 yurusene lan bakma dedim kardessim su kazaya, trafik yapmayın. aloo kime diyorum.. yurusenize bee, kızdırmayın beni..
    - puha puha bekleme yapma yuru yuru..
    ...
    bir süre sonra arkadan bi ekip otosu daha gorunur ve bağırmakta olan trafik polisine şöyle anons eder..
    - lan haydar fazla bagırma !!!

  • hayatinda hic oje surmemis toynakli suserlerin bilip bilmeden hakkinda konustugu kadindir.

    surekli oje surulen tirnak sararir ve sagliksizlasir. bu yuzden acik ayakkabi giymedigimiz kis mevsiminde genellikle tirnaklar kendine gelmesi icin ojesiz birakilir ve bu igrenc bir goruntu olusturmaz, ayak yine ayni ayaktir.

    yok bakimsiz yok gobekli yok baskasi icin mi suruyor bidi bidi.... gidin biraz tras kopugu yorumu yapin, en azindan ilerde sakaliniz cikarsa kullanma sansiniz var.

  • mi - askeriyede darbeci var, askeri okulları kapatın. o zaman neden hukuk fakültelerini de kapatmıyorsunuz? bir sürü fetöcü hakim var.
    gasteci - onların elinde silah var diye
    mi - hakimlerin elinde de kalem var. 3 sene 5 sene hapse tıkıyor.

    kaan kural ohoho'su çektim evin içinde. şa ha ne.

  • ortada durumun gerçekliğini kanıtlayacak herhangi bir belge (an itibari ile) olmadığına göre masabaşı haberciliğin artık senaristler tarafından yapıldığı gösteren haberdir.

  • planı, 1917'de ingilizlerin filistin ve suriye'de osmanlı ordusuna yaptığı ve zaten zayıf olan osmanlı ordusunu hallaç pamuğu gibi attığı taarruzla aynı ana hatlara sahip taarruzdur.

    planın fikrini ve ana hatlarını mustafa kemal paşa belirlemişti. bu plana filistinde maruz kalmış ve iki tarafındaki orduların çözülmesi ile düşman tarafından kuşatılacağını önceden sezerek şimdiki suriye türkiye sınırına kadar çekilerek dağılmaktan kurtulmuştu.

    ingiliz taarruzu çok üstün güçlerle baskın bir şekilde osmanlı ordusunun hareket beklemediği noktasına net şekilde yapılmış, rakip orduyu 3 parçaya bölmüş ve iki yandaki ordu parçalarını teker teker avlamıştı.

    mustafa kemal paşa da benzer bir planla yunan ordusuna saldırmak istemişti. bu planın başarılı olması için baskın şekilde yapılması şarttı. o sebeple yunan ordusunun beklemediği bir zamanda, beklemediği bir noktasına yapılmalıydı.

    yunan ordusunun en kuvvetli olduğunu düşündüğü noktası afyon müstahkem mevkii idi. burası ingiliz askeri heyeti tarafından "taarruz beklenecek" bir yer olarak görülmüş ve zaten iyi tahkim edilmiş haldeyken daha da güçlendirilmiştir. ingiliz askeri heyeti bu tahkimat için "burası 6 ayda aşılamaz" teşhisini koymuştu.

    mustafa kemal paşa taarruz ağırlık noktası olarak bu mevkiyi seçti. bunun iki sebebi vardı.

    - taarruzun baskın şekilde olması için düşmanın hücum beklemediği bir noktasına hücum etmek gerekliydi ve yunan ordusu bu bölgeye bir saldırıyı o kadar beklemiyordu ki taarruzdan bir gece önce türk cephesinden kaçan bir asker taarruz edileceği bilgisini verdiğinde bile yunan ordu karargahı bunun bir aldatmaca olduğunu düşünmüştü.

    - türk ordusunun insan ve araç gereç kaynağı kısıtlıydı. o sebeple uzun sürecek bir cephe savaşını kaldıramazdı. her ne olacaksa kısa sürede olup bitmeliydi. o sebeple düşmanın bu en güçlü noktasına iyi bir darbe vurulursa düşman ordusunun toparlanması zor olacaktı ve taarruz kısa sürede amacına ulaşacaktı.

    "beklenmedik nokta" kısmı bu şekilde halledilmişti. peki "beklenmedik zaman" konusu nasıl çözülecekti?

    taarruz noktasına 12 türk tümeninin kaydırılması planlanmıştı. bu kadar büyük bir gücü neredeyse hiçbir doğal görüş engelinin olmadığı orta anadolu coğrafyasında düşmana sezdirmeden bir yerden başka bir yere taşımak mümkün değil gibi görünüyordu. peki bu kadar askeri güç nasıl fark edilmeden düşmanın burnunun dibine kadar getirilmişti?

    - birlikler gündüz uyuyup gece hareket ediyordu.

    -birlikler kalabalık şekilde birlikte değil küçük gruplar haline hareket ediyordu.

    - düşman fark edeceği için raylı taşıma yapılmıyor, birlikler yürüyerek yer değiştiriyordu.

    - düşman fark etmesin diye sahte karargahlar kuruluyor, birkaç göstermelik askerin etrafta gezdiği, içi boş çadırların olduğu sahte birlik toplanma alanları yaratılıyordu.

    - ağır toplar motorlu araçlarla değil kağnılarla hareket ettiriliyordu ve gece ses çıkmasın diye kağnıların tahtadan tekerleklerine çaputlar bağlanıyordu.

    - düşman hava gücünün keşif yapmasını engellemek için az sayıdaki ve sürekli arıza yapan türk uçakları imkanları elverdiğince sürekli taciz uçuşları yapıyorlardı.

    "beklenmedik zaman" sorunu da bu şekilde çözülmüştü.

    sonrasını zaten biliyorsunuz. 26 ağustos sabahı tek darbe ile üçe bölünen yunan ordusu mustafa kemal paşa'nın filistinde yaptığı gibi hemen o anda hızla geri çekilmek yerine bulunduğu alanı savunma tercihini yapınca 4 gün içinde paramparça oluyor ve 30 ağustosta muharip gücünü kaybetmiş yığınlara dönüşüyordu.

    askeri açıdan çok riskli, cesur ve o kadar da klas bir planla düşmanı vatanımızdan atıyorduk.

  • zil çalmış, hoca sınıfa girmiştir, arkadaş geç de olsa sınıfa dalar...
    -nerdesin olm sen?
    -şeyy hocam tuvaletteydim
    -zili duymadın mı be!
    -duydum hocam
    -eee nie gelmiyosun kaç saat oldu bıdıbıdı
    -e hocam yarım mı bıraksaydım!
    -!?**?!*

  • 24. yuzyilda yillarda dunyalilarin mars'i insanlarin yasayabilecegi bir yer haline getirmeye calismasini konu alan masa oyunu.

    son 2 senenin en populer oyunlarindandir.

    en onemli ozelliklerinden biri tekrar oynanabilirliginin oldukca yuksek olmasi. oyunda yanilmiyorsam 13 ayri sirket ve 200un uzerinde proje karti var. bu da iki oyunun asla ayni olmamasini sagliyor.

    https://boardgamegeek.com/…167791/terraforming-mars