ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
direksiyon sınavında mala bağlayan kız
-
öğretmen: daha önce araba kullandın mı?
kız: direk gidiyorum.
çalışılan pozisyonlar ve maaşları
-
laaan hani biz salonun ortasında leğende yıkanmıştık?
hani hiç rotring kalemimiz olmamıştı?
hani mahellede top oynarken annemiz ekmeğe salça sürerdi?
beraber yazmadık mı o iç burkan fakirlik anılarımızı?
herkes dalga mı geçti lan? yalandan mı yazdınız onları? ben çok ciddiydim amk?
şimdi ne ara ceo oldunuz, adını bile anlamadığım mesleklerinizden 10 bin dolar falan kazanıyorsunuz??
ve ben niye hala fakirim?
steve jobs
-
"iyi sanatçılar taklit eder. büyük sanatçılar ise araklar" sözünü pablo picassodan araklamış insan.
20 eylül 2011 fenerbahçe manisaspor maçı
-
enteresan karı koca diyaloglarına neden olabilecek maçtır.
adam: hayatım yarın akşam napıyoruz?
kadın: ben maça gidiyorum.
a: ne maçı yahu?
k: fenerbahçe'nin maçı!
a: hep böyle yapıyorsun pakize. maç! maç! maç! hiç benimle ilgilenmiyorsun. varsa yoksa maç. bıktım senin maçlarından.
k: la havlee...
a: ben napıcam tek başıma?
k: çağır ismeti oturun işte evde.
a: uff yaaa..! bu ayakkabılar ne böyle?
k: yeni aldım :) halı sahaya abone olduk. bu cumartesi başlıyo. çok güzel olmam lazım. en güzel ben olmam lazım..
19 ekim 2021 taksi plakası sahibinin şoför olması
-
ibb'nin "yazan mevzuatı uygulama" hamlesi
https://twitter.com/…tatus/1450171725413552132?s=20
plaka sahibi olma koşulu, taksiyi kendisinin kullanması (imiş verilirken)
yani plakayı al, her gün başkasına kirala, kiralanan bilgisiz /eğitimsiz şöför verdiği kirayı çıkartma telaşı ile millete oç'lik yapsın devri bitiyor
elalem ne der hapishanesi
-
firar etmenin mümkün olduğu hapishanedir.
geniş aile
-
cevahir'in sukufe'ye "kisaltma kablom" demesiyle bana da selam cakmis dizidir.
diyarbakır'da 19 çocuklu ailenin yardım beklemesi
-
yardımdan sonra "allah rızkını verdi" diye 5-10 çocuk daha yapmalariyla sonlanacak olay.
kapıyı bornozla açmak
-
zor bir eylemdir. anahtarla daha kolay açılır zannımca.
kavga eden üç pkk'lı mağaralarını ayırdı
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
1999 yılı, mecidiyeköy'de firewall yazdığımız günler. altı aydır maaş alamıyoruz. cebimde beş kuruş para kalmamış. kira ödeyecek param olmadığından ofiste kalıyorum. 1.5lt'lik plastik boş kola şişelerinin depozitosuyla kokoreç alıp karnımı doyuruyorum. yine ofiste sabahladığım günlerden biri. aşırı açım. boş kola şişesi bakındım, bulamadım. mutfaktaki buzdolabına bakmaya gittim. bomboş. sadece bir kavanoz zeytin var. açlıktan yarım kavanoz zeytin yemiştim. o kadar midem bulanmıştı ki sonrasında yıllarca kahvaltıda zeytin yiyemedim. hala da çok zeytin hastası değilimdir. o olaydan kısa bir süre sonra ekşi sözlük'ü kodlamıştım. yüksek dozda zeytinin etkisi olmuş mudur bilmiyorum.
edit: "madem beş paran yok kola şişeleri nereden?" diye soranlar oldu. ekseriyetle üçbeş kuruş parası olan iş arkadaşlarım dışardan getiriyordu. şişe depozitolarına ben konuyordum.
tatilya'ya gitmiş efsane nesil
-
su kayağı tepeye tırmanırken elinde balta olan maket işçiyi dalgınlıkla tam yanına varıldığında fark edince, bir an korkudan uçan adam sabri gibi allah allah nidaları atmış nesildir.
erkenden uyanıp çizgi film izlemiş nesil
-
çizgi film öncesinde ve aralarda da duman avcıları zırvasını izlemiş nesildir.