ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'den ingiltere'ye tıbbi malzeme yardımı
istanbul'dan taşınılacak en ideal şehir
türklerin psikolojilerinin bozuk olmasının sebebi
-
özellikle 80'den sonra doğanlar için geçerli olan ruhi sıkıntıların sebepleri;
- milleti olduğundan farklı tek tip bir şekle sokmayı amaçlayan tedrisat sisteminden geçirilmiş olmak,
- çocukluğundan beri her gün haberlerde terör ve şehit haberleri izleyerek ile büyümüş olmak,
- 10-20 yaş arasını anadolu lisesi, fen lisesi ve son olarak da üniversite sınavı stresi içinde geçirip, akranlarını arkadaş olarak değil, sahip olmak istediği geleceğe giden yoldaki rakipler olarak görmek,
- yolsuzluk içinde kıvranan bir ülkede büyümenin getirdiği, sürekli "hakkım yenecek" kaygısı yaşamak,
- hayatı boyunca birden fazla iktisadi buhran görüp, mevcut durumu iyi olsa bile gelecek kaygısı yaşamak,
- küçüklüğünden beri basın-yayın yoluyla yapılan ahlaki saldırılara maruz kalmış ve ciddi manada etkilenmiş bir toplumun ferdi olmak.
afganistan'da 9 yaşında evlendirilen kız
-
bir insanın siki nasıl bir çocuğa kalkabiliyor, ben anlayamıyorum.
anneannem öksüz kalmış, halası yanına almış, insan eti ağır derler, küçücük kız ona da ağır gelmiş olacak ki 12 yaşındayken dedeme vermişler. daha adet görmüyormuş anneannem. 13 yaşında teyzeme hamile kalmış, 15 yaşında annemi doğurmuş.
çok fakirlermiş, kızlarına bezden çöpten bebek dikermiş ama önce kendisi oynarmış, hevesini aldıktan sonra bebekleri kızlarına veriyormuş ama yine de birlikte oyun oynuyorlarmış. dama yatıp geçen bulutları seyredip bir şeylere benzetirlermiş, çocuk anne ve çocukları.
anneannem ölene kadar çizgi film seyretti, gizli gizli kendine oyuncak ve bebek alırdı.
nur içinde yatsın, kaderini kabullenmekten başka çaresi yoktu.
dedeme küfretmek isterdim ama iyi bir adamdı; üç çocuğunu da yokluk içinde okuttu, meslek sahibi yaptı ve anneannemi ve çocuklarını da çok sevdi. o da kimsesizmiş, ortada kalmış, köyün delisi gibi bir şeymiş (vizontele'deki deli emin gibi) . sonradan biraz aklı yerine geldi gibi. ya da biz ona çektiğimiz için dedem bize normal geliyordu.
nereden nereye yine.
deney yaparken anneannenin gazabına uğrayan çocuk
-
nice marka nice fenomen bunun bokunu çıkaracaktır. allahtan yeni sezonda değiliz. yoksa beyaz show'a çıkarıp deneyi tamamlatırlardı.
https://twitter.com/…ikir/status/629337907430559744
kürt işadamı kaliforniya'da kendi ülkesini kurdu
-
elektriği kaçak mı çekiyor acaba?
at alacaklara tavsiyeler
-
almayın çok yakıyor. onun yerine golf alın hem ikinci eli iyi gider
edit: başlık başa kalmış. ciddi ciddi tavsiye veren bir ilk entrisi vardı bu başlığın.
banu berberoğlu
-
lan bi yürüyün gidin. sözlükte mal olduğunu bilirdim de bu kadar mal olduğunu bilmezdim. nerede ikibinli yılların başındaki sözlüğün seviyesi, nerede kalitesi magmaya yaklaşmış bu ergen topluluğunun seviyesi.
ulan hiç mi insan görmediniz. sıradan insan ya. sanki kendileri yalılarda yaşıyorlar da, işte bize gerçek hayatı hatırlatacak birisi diyorlar. ulan zaten bim'den çıkmayan adamsın. bu kadar mı eblehleştiniz. sanki metrobüslerde milletin ağzındaki soğan kokusunu ayırdedebilecek olan sizler değilsiniz.
nesi güzel olm bu videoların. beyniniz akıllı telefon karşısında eriyip gitmiş, farkında değilsiniz. ondan bu kadar hipnotize oluşunuz bu boş videolara.
yazık ulan vallahi yazık.
alt-right
-
"alternative right" öbeğinin kısaltması ve kabaca, göç karşıtı sağ partilere verilen isim.
itibarsızlaştırmadan ziyade politically correct bir tanım olarak bile kabul edilebilir. eskiden avrupa'da çok az oy alan bu partiler "far right" yani "aşırı sağ" olarak görülürdü ve bu partiler bayağı establishment dışı partiler idi.
daha sonraları avrupa'ya doğru artan göç dalgaları, ortaya çıkan entegrasyon sorunları ile birlikte avrupalılar bu partileri de bir seçenek olarak göz önünde bulundurmaya başladı ve bu partiler ekonomide daha ılımlı politikalar izlemeye yöneldiler. zamanla daha fazla oy alarak establishment dışı "aşırı sağ" olmaktan ziyade establishment'ta yeri olan "alternatif sağ" partilere dönüştüler.
en zor zamanlarını tek başına atlatan insan
-
karada ölüm yoktur ona...
pek çok insani özellikleri artık yoktur.muhtemelen yaşadığı stresli dönemden kalan uykusuzluk sorunu vardır.geceleri az uyur.kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz misali kötü günlerini geride bırakmış olsa da yediği kazıkları unutmaz.
bu tipleri mutu edemediğiniz gibi artık üzemezsiniz de.
otellerde evlilik cüzdanı sorulması
-
otellerde evlilik cüzdanı istenmesi ihtiyaridir. kanuni bir zorunluluk olmamakla beraber tamamen otel yönetiminin insiyatifine bırakılmıştır.
ülkemizde 1774 sayılı kimlik bildirme kanununa göre kalınacak otelde kimlik ibraz etmek gerekmektedir, bu kanun maddesinde evlilik cüzdanı ile ilgili bir vurgu yapılmamıştır. yabancılar ise pasaportlarını resepsiyona vermek zorundadır. otele giriş işlemi yapıldıktan sonra belgeler sahiplerine iade edilir.otellerin kimlik belgelerine el koymaları söz konusu değildir. konaklama tesisleri geceleme yapan müşterilerinin bilgilerini emniyete bildirmekle yükümlüdür.bildirim yapmayan işletmeler yaptırımla karşılaşırlar.
ayrıca, otel odası meskun mahaldir. eviniz gibi düşünebilirsiniz. bilginiz veya izniniz olmadan hiç kimse giremez. herhangi bir nedenle polisin gelmesi içeri girmesi, savcının arama iznine bağlıdır.
herhangi bir şekilde acenta aracılığıyla veya direk otel işletmesiyle yapılan ve ödemesi yapılan rezervasyonunuz mevcut olduğu halde işletme evlilik cüzdanı olmadığından konaklamanıza izin vermezse, dava yolu açıktır.