hesabın var mı? giriş yap

  • insan hayatının sarsıcı donum noktalarından birisidir.
    uzun zamandır pesinden kostugunuz,icli dıslı olup bir türlü sevgili klasmanına sokamadiginiz kiz yavas yavas bıkkınlık vermeye baslamistir.
    daha az aramaya,daha az dusunmeye baslarsiniz.
    iste tam bu sirada evrenin gotos yasaları devreye girer ve kız sizin aramalarinizin yoklugunu hissetmeye baslar.icin icin sizi dusunmekte ve hatasını anlamaktadır.
    yorgun argın gecen bi is gunu sonrasi eve gelirsiniz.karnınız acikir.hersey olabilir yemek icin.yuzlerce cesit vardir elinizde.ama siz kuzu kelle yemeyi tercih ederseniz bilinmeyen bir icguduyle (evrenin gotos yasalari strikes back)
    siparis verilir kelle eve gelir.dil ayri damak ayri beyin ayri yenir.goz emilir.
    o sırada kapı calar.ah iste sigaranız da gelmistir.gider kapıyı acarsiniz.
    diliniz tutulur.elinizde tuttugunuz kuzu gozu yuzlerce ton cekmektedir sanki.agzınızın etrafindaki yaglari yalamaya calirsiniz ama nafile.
    hayran oldugunuz kiz kapinizdadir.mahcup bir sekilde gozlerini yere dikmistir.
    cok dusundum diye baslar soze
    cok dusundum ve sana haksizlik ettigimi anladim.gorundugunden cok farkli ve zarif biris... aa aa o ne elindeki goz mu o elindeki .ay goz yiosun sen yaaa

    kaltak ya.susi de yiyoruz.o zaman gelsene.

  • niye kan dondurması gerektiği anlaşılamayan twit. illa kanın donsun istiyorsan berkin'in 14 kilo olarak gömüldüğü gerçeğini hatırla, yeter sana.

  • geçen yıl 70 liramı yedikten sonra, bakın ben öğrenciyim almayın benden para diyerek başvurduğum banka. kendileri tamam öğrenci hesabınız tanımlanmıştır artık kart parası almayacağız sizden diyerek sevindirmişlerdir. ama 10 temmuz günü bankamda kalan 15 liranın 10 lirasını çerekek sefalet içerisinde bırakmıştır beni.

    allah belanı versin garanti bankası, yaz okulunda aç bıraktın beni. 10 lira deyip geçme hacı.

    (bkz: fakir sözlük yazarları)

  • bu olay "çocuktur bunlar kavga eder" kadar basit değildir. bir anne durduk yere çocuğu darp edildiği için "darp raporu" almaz. sorumsuz aileler yüzünden "zorba" denilen, ileride de bir boka yaramayacak insanlar yetişiyor. çocuğunuza azıcık eğitim verin de insan olsunlar. ver eline tableti, açsın youtube'u, oh ne ala "çocuk yetiştirmek".

  • marshall mcluhana göre söylenenin önemi yoktur, önemli olan nasıl iletildiğidir. burdan yola çıkarak mc luhan, matbaanın bulunmasıyla beraber insanlar linear bir hayata adım attıklarını ve daha sonra bu linearliğin endüstri devrimini ortaya çıkarmış oldugunu savunur. ayrıca milliyetciliğin de matbaanın bulunmasına bağlı oldugunu; insanların kiliselerde latince vaazlar dinlemek yerine kendi dillerinde ibadet etmeye başlayıp yan kilisedekilerden farklı olduklarını anladıklarını, böylece ayrışmanın ve gruplaşmanın başladıgını söyler.
    ona göre teknoloji zihinsel güçlerimizin uzantısıdır.

  • keops piramidi, mısırda bulunan en eski ve en büyük üç piramitten birisidir. eski dünyanın yedi harikalarından birisi ve günümüzde büyük oranda bozulmamış tek yapısıdır.

    bu piramitlerin nasıl yapıldığına dair birçok teori bulunsa da, henüz nasıl yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. bu teorilere chris massey isimli birisi ilginç bir teori daha eklemiştir. bu teoride bazı eksik noktalar olsa da, temel noktası taşların taşınması ve şekillendirilmesinde suyun kullanıldığıdır.

    keops piramidinin yakınlarında su kaynağı bulunmamaktadır. en yakın su kaynağı nil nehriyle birleşen küçük bir akarsudur ve keops piramidiyle arası yaklaşık 10 kilometredir.

    heredot, keops piramidinin bulunduğu gize şehrine geldiğinde, kendisine piramidin tamamlanmasının 10 yıl sürdüğü söylenmiş. chris massey, incelemeleri sırasında bölgede çok sayıda su yolu ve şerit görmüş ve teorisini bu gördüklerine dayandırmış.

    kalker taşı, taş ocağından çıkarıldığı ilk etapta yumuşak bir taştır ama atmosferdeki karbondioksit ile temasa geçince sertleşir. kalker taşını taş ocağından çıkardıktan hemen sonra suyun altına koyarak setleşmesinin önüne geçilmiş ve bu sayede yumuşak kalan taşlara şekil vermek daha kolay olmuş. aynı zamanda taşları suyun altında çevirmesi de daha kolay hale gelmiş. su seviyesinin, taşı şekillendirmede boyut olarak faydası da olmuş. suyun dışında kalan parçalar kesilerek, her taş aynı boyuta getirilmiş.

    kalker taşını suyun içinde hareket ettirmek kolay değildir. suyun kaldırma kuvvetini kullanarak, bu işi kolaylaştırmaya çalışmışlar. kalker taşını suyun içinde yüzdürmek için çeşitli yöntemler kullanılmış. ilk etapta kalker taşına tahta bağlandığını düşünse de, dönemin şartlarındaki imkanlara göre pek inandırıcı olmayan miktarda odun gerektiği, bu sebeple odundan başka malzeme kullanıldığını düşünmüş massey. teorisine göre, hayvan derisini papirüs ile kaplayarak, kalker taşını bununla sarmışlar ve bu şekilde suyun içerisinde yüzdürmüşler.

    papirüs, mısırda yaygın olarak kulanılan bir malzeme. hayvan derisi ise o zamanlar su ve şarap gibi sıvı maddeleri taşımak için yaygın olarak kullanılan bir malzeme.

    daha önceki teoriler kalker taşlarının nil nehrinden papirüs tekneleri üzerinden getirildiğini söylemektedir. bu yöntem ise hem daha güvenli, hemde taşların devrilme ihtimalini ortadan kaldırmaktadır.

    taşların taşındığı geçit yolu, daha önce belirtildiği gibi su yolu ve şeritlerden oluşmaktadır. ilk geçitin su seviyesi, limandaki su seviyesiyle aynı olabilir. kalker taşı ilk kapıdan geçtikten sonra kapı kapanacaktır. suyu tutan ikinci kapı ise yükselerek taşları tepeye doğru çıkaracaktır.

    suyun içerisinde kalker taşının yukarı doğru gitmesi pek mantıklı gelmese de, atmosfer basıncı sayesinde mümkün. kısaca şöyle ve şöyle

    ilk iki kapı genel olarak şöyle özetlenebilir.

    taşları daha yukarı itmek için daha fazla basınca, dolayısıyla daha fazla kapıya ihtiyaç vardır. taşları yan yana getirmek için işçilerin halat kullandığı düşünülmektedir.

    son kapıdan geçen taş, hendeğe doğru yüzdürülerek inşaat alanına ulaştırılır. inşaat alanında son işçilikler yapılarak, taş istenilen yere getirilir ve istenildiği gibi şekillendirilir.

    piramidin bir tarafı bu şekilde inşa edildikten sonra, aynı sistem diğer yanları inşa etmek için kullanılır.

    son olarak başka bir su yolu olduğu düşünülen şöyle bir fotoğraf daha bulunmaktadır.

    bu teoriyle ilgili daha detaylı bilgi youtube üzerinde bulunmaktadır.

  • kırk asırlık türk yurdu düşman elinde esir kalamaz

    bir hatay'lı olarak, dedemin babasının yani hasan ağa'nın 80-85 yıl öncesi yaptığı gibi silahı alır dağa çıkar ne kadar suriye sevdalısı varsa hepsini kuş gibi avlarım. ben sofu hasan'ın torunuyum. benim dedem ağalığını, canını düşünmeden memleket elden gitmesin diye çalışanları ile hatay'ın dağlarında fransızlara, suriyelilere, araplara karşı eşkıyalık yapmış iken bu halimle kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ben hepsinin alnını karışlarım.

  • öncelikle yazıdan bir bölüm:
    "kahve tiryakisi de olmuştum. en sevdiğim şeylerden biri evde kahve yapmaktı. ama onu taşıyamıyordum. daha doğrusu ayakları swing dans hareketleriyle yönlendirip salona geçiyordum. ya da benim için taşıyanlar oluyordu."

    eurosport'ta staj yaptığım dönemdi. kafayı kaldırıp etrafa bakındı. her zamanki gibi gözüm üzerindeydi. "hey stajyer!" dedi, "senden bir şey rica edebilir miyim?"

    caner eler, yani benim spor spikerliğine başlama sebebim, bisiklet tutkumun ses bulmuş hali, idolüm, benden bir şey rica ediyordu; bense ricasını zaten emir telakki etmeye dünden hazırdım.

    "buyur abi, tabii ki" dedim.
    "köşedeki starbucks'tan kahve alabilir misin bana?" diye sordu.
    ben hala benden bir şey istediği için şaşkın bir mutluluk içinde ona bakarken açıklamaya yapmaya girişti:
    "ben alırım aslında da, taşıyamıyorum.."

    nasıl üzüldüğümü ama onun için bir şeyler yapma şansına eriştiğim için de nasıl sevindiğimi anlatamam. yazıdaki mavi kısımla yazılan kelimelerin altına saklanan yüzlerce insandan biri olmanın mutluluğu vardı içimde.

    ah be caner abi.. ağladığım yazının sahibi..