hesabın var mı? giriş yap

  • lütfen birisi şaka falan desin, viral olması için çekilen yalan bir video desin. böyle bir iyiliğe böyle bir sonuç, soğukkanlılık, sonrasında güvenmeyeceksin demesi akıl almayacak bir durum. serbest gezmeyi bırak nefes bile alması bu dünya için zarar olan bir ruh hastası.

  • dindarız diyenlerin müslümanız diyenlerin ülkede yaptıklarını gördükçe onlara benzemekten korkmaları normal değil midir

  • arapların yıllardır yaptığı bütün düşmanlıklara, ermenilere verdikleri desteklere rağmen filistin ve arap aşığı olanların görmesi gereken tweet'tir.

  • bugs bunny'ninde dediği gibi güller kırmızıdır menekşeler ise mor....peki kan dediğimizde neden aklımıza kırmızı renk gelir.

    bunun nedeni kan içinde bulunan hücrelerimizin(alyuvarlar-eritrositler) kırmızı renk almasından kaynaklanır ve bu görünüm, bu hücrelerde bulunan hemoglobin1 adı verilen bir protein sayesindedir. fakat bu küçük protein yapısal farklılık göstererek farklı renkler sergileyebilir ve bizde doğada yaşayan canlılarda kırmızı, mavi, yeşil ve mor dahil olmak üzere çeşitli renklerde kanlar görebiliriz.

    kırmızı kan:
    insan ve çoğu omurgalı canlıda kırmızı renkte kan bulunmaktadır. bunun nedeni yukarıda da bahsettiğim gibi alyuvarlarımızda bulunan hem grubu proteindir, bu protein içerisinde demir ihtiva ederek hemoglobin adını alır. sonuç olarak dışarıdan gözlemlediğimiz bir kırmızı renk oluşur ayrıca kanımızı kokladığımızda ve tadına baktığımızda ağzımızda ki metalik tatta bu yüzdendir.

    mavi kan:
    bu kan rengi daha çok omurgasız canlılarda bulunur. bir kaç örnek verecek olursak salyangozlar, örümcekler, ahtapotlar ve kalamar bu grup içinde yer alır. bu grubun kanlarında insandaki gibi hemoglobin bulunmaz bunun yerine benzer bir protein olan hemosiyanin bulunur. bu değişiklik kanın demir yerine bakır ihtiva etmesinden kaynaklanır ve bizde bu durumu kan renginde gözlemleriz.

    yeşil kan:
    yeşil kana sahip olanlar sadece filmlerde gördüğümüz uzaylılar değildir. bu grubun içinde deniz solucanları, bazı sülükler ve solucanlar bulunur. bunun sebebi, klorokruonin isimli bir diğer proteindir. aslında bu proteinin yapısı insanda buluna hemoglobine çok benzemektedir. hatta kimyasal yapıları neredeyse tıpatıp aynıdır, fakat 1 adet vinil grubu yerine aldehit grubu bulunur ve bizde ufacık farkı, renk değişimi olarak gözlemleriz.

    mor kan:
    hemen hemen hepsi okyanusta yaşayan canlılardır; fıstık solucanları, ördek sülükleri ve kıl solucanları gibi. bu renk de, yine, bir diğer oksijen taşıyıcı protein olan hemoeritrin moleküllerinden kaynaklanır. bu molekülde de demir ihtiva eder ancak yapısal olarak daha farklıdır. kanın içinden oksijeni alındığında kan renksizdir, ancak oksijenlendiğinde parlak mor-pembedir. diğer solunum pigmentlerinin çoğu gibi, hemoglobinden çok daha az etkilidir, hatta oksijen taşıma kapasitesinin sadece dörtte birine sahiptir.

  • maç sonrası röportajında "2 pozisyon gaçırdım gafam ordaydı sonra zor olanı yaptım gene" minvalinde bir şey söyledi ve ardından "burdan altuğ abiye, gomşum, selam gönderiyorum. gol atacağımı söylemişti." diye ekledi. altuğ ebini yesinler senin.

  • teknik olarak haklı da, karşısındaki kişi de günde belki yüzlerce etiket değişmesi istenen, değişmeyi gözden kaçırdığı etiket için aradaki fiyat farkının maaşından kesildiği ve tüm bunların yanında kasaya, depoya da bakması beklenen bir emekçi.

    sistemi öyle güzel kurmuşlar ki, arena'da milleti birbirine kırdırırlarken yukarıda localarından seyredip viskilerini yudumluyor pezevenkler.

  • death metal
    "sabah uyandım annemi doğradım, babamı doğradım, bakkala gittim bakkalı doğradım. mutluyum huzurluyum... "

    doom metal
    "sabah düşümde annemi doğradım, babamı doğradım, bakkala gittim bakkalı doğradım. bu yuzden bunalımdayım"

    gothic metal
    "sabah uyandim ne göreyim annem dogranmış, babam dogranmış, bakkala gittim o da dogranmış bu yuzden şüpheliyim karamsarım.."

    black metal
    "sabah uyanamadım. hala uyuyorum umarım annem, babam, bakkal doğranmıştır.
    bu yuzden zevk alırım "

    heavy metal
    "sabah uyandım annemi babamı bakkalı kesmişler... kimin umrunda ben maiden dinleyip biramı içerim...uyku mu? salla, annem mi? amaan, babam mi? hic sevmezdim. bakkal mi? dukkanini da soymuşlarmi. "

    power metal
    "uyanmaz olaydim, annemi dogramislar, babami dogramislar, tavernayi dagitmislar, bu yuzden kını kılıcı alıp öç almaya gideyim... "

    grindcore
    "beorghborghbeeeeorghorghoerherrbog boggrehoooorroooo. bu yuzden boooorghooogr "

    progressive metal:
    "sabah uyandım annem ağlıyo, babam aldatmış. bakkala gittim meğer gerçek babammış. akşam uyandım hepsi rüyaymış, ama artık daha olgunum "

  • insanlarla çok çabuk içli-dışlı olmaktır. yeni bir ortama girdiğinizde belli bir süre insanlarla aranıza mesafe koyun, zaman içinde zaten kimlerle bir paylaşım içine girebileceğinizi anlıyorsunuz.

    insanları tanımaya çalışmayın, biraz zaman geçsin onlar zaten kendilerini size tanıtacaklar.

  • kendi ağzından dile getirdiği tezidir. yazının ana teması rakı balık uyuşmazlığıdır.
    .......................
    rakı yüzde 40 veya üstü olan yüksek alkollü bir içecek. ayrıca aromatik açıdan çok fukara. örneğin iyi bir şarapta aşağı yukarı 200 civarında aromatik not veya nüans var. rakıda ise iki veya üç. yüksek alkollü ve tekdüze bir içki. damağı uyuşturuyor ve mideyi kazındırıyor. bu durum meyhane ve balıkçıların işine geliyor tabii. müşteriler ne yediklerinin pek farkına varmıyor rakı içince. özellikle de soğuk ve sıcak mezelerden sonra sıra balığa geldiğinde, müşterinin damağı hiçbir nüansı anlayamayacak durumda oluyor. ezine peyniriyle rakıya eyvallah. ama yemekle içki içecekseniz şarap, yoksa mineral açısından zengin doğal kaynak suyu derim...

    edit:
    1– biraz aşağıda verilmiş ama kaynak vedat beyin hürriyetteki köşesidir.
    2– "giydirme" kelimesi sırf başlık ilgi çeksin diye değil özellikle rakıseverlerin algısı ve rakıya bağlılığı düşünülerek tercih edildi. biraz fanatik bence rakıseverler.
    3– rakı senede bir kere içerim sağlam olacak şekilde. şarap ise iki yılda bir belki bir kadeh içerim. iki içkinin de fanatiği değilim. naçizane alman ve belçika biralarını severek tüketirim.
    4– babam şarap yapar. posa halindeki, sıkımı bitmiş üzümü komşumuz alır rakı yapar. bu, bilenler için rakıyı ikinci derece içki konumuna düşürebiliyor nedense.
    5– yazar haklı,katılmamak mümkün değil. ama yazısının hiç bir yerinde rakı ve içenlerini lanetlemiyor. bundan maada türk biraları hatta türk pizzaları için yaptığı sert eleştirilerde de son derece haklı bence.