ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi itiraf
-
facebook'taki zaman tüneli zımbırtısı için eskiden paylaştıklarımı temizliyordum. en geriye gittim. bir de ne göreyim! siteyi yeni yeni öğrenmeye çalıştığım zamanlarda hoşlandığım kızın adını arama kutusuna değil de durum paylaşma yerine yazmış ve paylaşmışım. bu paylaşım yaklaşık 2 senedir orada öylece duruyordu. büyük utançlar içindeyim sözlük. o zamanlar kızın bana karşı olan davranışlarındaki değişimin sebebini yeni anladım.
londonphile
-
12 yıl kadar geçmişin olacağına fındık kadar... neyse bizi de uçurmasınlar şimdi.
orlando bloom'un selma ergeç'i etkileyici bulması
elektrikli araçların alınırlığı
-
menzil ve servis, bakım onarım nasıl olacak diye çok sorulmuş bu hususta tecrübelerimi aktarmak istiyorum;
- elektirikli araçlarda fosil yakıtlı araçlar gibi bin parçadan oluşan motor, şanzıman, turbo vb sorun çıkaran bakım isteyen parça yok. elektrikli motor bakım isteyen bi motor değil, binlerce km sorun çıkarmaz. balata bile yıllarca değişme ihtiyacı yok.
bu araçlarla periyodik servise gitme yok.
kaza darbe hariç servisle pek işiniz olmaz. tabi ben tesla için konuşuyorum, fosil yakıtlı modelden elektrikli araç yaratan markaların modellerini bilmiyorum.
- menzil meselesine gelecek olursak eğer bin km menzilli olsa bile otobanda 180-200 ile gidersen en fazla 300 km gidersin. ben şehirdışı yolculuğunda sabırsızım gözüm kadranda bataryada süremem, bu sebeple uzun yolda kullanmıyorum. ama normalde sakin süren 100-120 km bandında arabayı kullanan iyi bi planla her yere gidebilir.
- aracın yüksek beygirli olmasının bir numarası yok, sonuçta şehiriçi arabası, istanbulda yaşayan biri için 500 küsür hp'nin bir anlamı yok. hatta o ani hızlanmalar beni rahatsız ediyor.
dizel aracım var 240 hp, 514 hp'lik tesladan daha fazla sürüş zevki veriyor. araç seçerken yüksek beygir sizi aldatmasın, öncelik o olmasın diye bu durumu izah ettim.
- evde, işyerinde şarj imkanı yoksa araçtan hevesini aldıktan sonra işkenceye dönüşür, alınmaz.
elektrikli araç konusunda yorum yapan iki kesim var. bir hayattında elektrikli araba görmemiş, tecrübe etmemiş, hatta arabası bile olmayan ölümüne kötüleyen. diğeri ise özellikle tesla kullanıcıları arabayı premium araç sanıp dünyanın en lüx elektrikli aracı sanan, şu kadar hp var şunu bunu tokatladım diyen kesim var. bu iki kesimin yorumlarını dikkate almayın
ek bilgi: şuan aktif tesla model y kullanıcıyım, geçmişte e-tron ve kısa süreliğine eqb kullandım. yakın arkadaşlarımda e-tron, togg var. bu tecrübelere dayanarak bildiklerimi yazdım. şehirdaşında hiç elektrikli araç kullanmadım, bu konudaki yorumlarım tecrübeye dayalı değil.
ek bilgi-2: sonradan fark ettim ki batarya hakkında hiçbir şey yazmamışım, oysa en çok irdelenen konu.
teslada batarya ve motor(tahrik ünitesi) 8 yıl 192 bin üretici garantili, pil ünitesi tek parça değil. kalem piller gibi yan yana dizilmiş birden fazla üniteden oluşuyor. batarya tamiri konusunda türkiye'de faaliyet gösteren firmalar mevcut. ilerde de artacak. yani batarya kapasitesi azaldığında telefon bataryası gibi tamamı değişmeyecek, kapasitesi düşen üniteler değişir.
batarya üretiminde dünya ölçeğinde yatırım yapan firma sayısı her geçen gün artmakta. 8 yıllık garanti süresi sonrası üretimin artmasıyla batarya fiyatları muhakkak azalacaktır.
avrupada bataryası biten aracı yarı fiyatına satılıyor demişler. aynı avrupa motoru biten, şanzımanı cortlayan fosil yakıtlıyı hurdaya gönderiyorlar para etmiyor. hatta hiçbir arıza vermezse bile 8 yaşındaki fosil yakıtlı araçlar orda gene çoluk çocuk eline düşüyor. arabaların değersiz olduğu ülkelerde kimse batarya tamiriyle uğraşmaz ama bizim ülkede o bataryayı tamir ederek on yıllarca kullanırlar, fosil yakıtlı araçlarda tamirle kullanım süresini uzattığımız gibi.
yedek parça: teslayı teslim aldığımda yetkili şahsa yedek parça fiyatlarını sordum, tesla'da yedek parçanın çok ucuz olduğunu bu konuda herkesi çok şaşırtacaklarını söyledi. örneğin cam tavanın tamamının değişim maliyetimin 17 bin tl olduğunu söylemişti. doğru mu değil mi ilerde göreceğiz.
kaporta vb parçaların pahalı olacağını düşünmüyorum. ama yeni özellikler satın alındığında güzel ücret alırlar örneğin şimdi arabanıza geliştirilmiş oto pilot almak istediğinizde tesla shop'tan 95 bin tl civarı ücret ödersiniz. yanlış anlaşılmasın araçta standart oto pilot var, geliştirilmiş halini yazılım yüklemesiyle satın alabiliyorsunuz. performans yükselmesini gene yazılım olarak satın alıp aracınızı güncelliyorsunuz.
burda işin güzel yanı aracı satın alıp teslim aldıktan sonra yeni çıkacak teknolojik özelelikleri satın alıp aracınıza yükleyebiliyorsunuz. tesla bu işlerden para kazanacak tampon, far, sinyal kolu satarak değil, bu sebeple çağın arabası diyoruz.
mehmet aydın'ın yat sefası
-
elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın;
escobarın dünyayı dolandırdığı yaştasın.
dizeleri ile selam gönderiyoruz buradan kendisine.
bir erkeğe en çok yakışan şey
-
(bkz: sakinlik)
sadece sevgili değil yakın olduğum normal erkek arkadaşlarımın bile bu yapıda olan kişilerden oluştuğunu farkettim. bir ortamda küs/kavgalı olduğunuzu belli eden, laf sokan, durduk yere internette ona buna çatan, tabir-i caizse b.kuyla kavga eden, sinirlerine hakim olamayan, ortamda dikkat çekmek için abartılı hareketler yapan erkeklerden ömrümün sonuna kadar hoşlanmayacağımın farkındayım.
28 ocak 2020 arda turan açıklaması
-
adam hala normal birşeymiş gibi evet yanlışlarım oldu diyor.
yanlış dediği de silahla hastane basmak.
hangimizin yanlışı olmadı ki ardacığım? ben daha dün roketatarla kreş vurdum.
müvekkilimi cinler tahrik etti
-
türk edebiyatı'nın en büyük yazarlarından sabahattin ali'nin katili ali ertekin'e maktulu neden öldürdüğü sorulur. normal şartlarda 25 yıl hapis cezası alması gereken ertekin, sabahattin ali'nin kendisinin "milli hislerini" tahrik ettiğini, bu yüzden dayanamayıp şahsı öldürdüğünü söyler.
sonuç, ali ertekin'in cezası 4 yıla inmiştir. bununla da yetinmeyen yüce mahkememiz, katilin 3-4 hafta yatmasını yeterli görmüş, af çıkararak tahliye edilmesini sağlamıştır.
hoca komşusuna dönüp sorar : "milli hislerin tahrik ettiğine inanıyorsun da cinlerin tahrik ettiğine mi inanmıyorsun?"
debe editi : bu entry, yakında yazar olarak sözlükte arz-ı endam edecek kendiicindefederaldevlet'e adanmıştır.
debe editi-2 : 2019 seçimlerinde oylar nazlı'ya kampanyası adlı güzel kampanyaya desteklerinizi esirgemeyin lütfen, daha fazla ilgi görmeyi hak eden bir çalışma.
uzaya çıkanlar neden yukarı doğru gidiyor
-
dik gitmiyor aslinda, hava inceldikten ve belli bir hiza olastiktan sonra once capraz sonra baya yatay gitmeye basliyor. taa ki yatay hizi yercekimini asacak noktaya gelsin. roketler ucaklar gibi suzulerek gitmez, havadaki oksijeni de kullanmaz, bu yuzden yercekimine (edit: ve hava surtunmesine) karsi gereksiz yakit harcamaktansa bir an once uzaya cikip yatay hiza ulasmaya calismasi en efektif yoldur.
edit: baslik sahibinin sorusu cok yerinde. buna benzer bir sekilde, yillar once uydulari roket yerine neredeyse yere paralel toplara yerlestirip patlama ile gondermek dusunulmustu. ama uydunun yorungeye oturmasi icin en az saatte 25 bin km hiza ulasmasi gerek. bu hizlara yere yakin ulasirsa, hava surtunmesinden dolayi eriyip parcalanacagi icin cok uzerinde durulmadi.
20 senedir aynı pantolonu giyen amca
-
"özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun kölelerdir."
michael jackson
-
daha onu tanımayan hiçkimseye rastlamadım, herkes tanıyor. ama tabi herkes arkasından ağlamıyor.
arkadaşlarım artık alıştı, babamlar gülüp geçiyorlar, bir tek kardeşim anlıyor beni, neden ağladığımı...
5 yaşında sahneye babası tarafından dövülerek zorla çıkartılmış, çocukluğunu yaşamasına asla izin verilmemiş, 50 küsür yaşında bile çocukluğuna özlem duyup, çocukluğunu yaşamaya çalışan bir insan.
çocuklara olan aşırı sevgisi yüzünden adı pedofiliye çıkmış, hiçbir zaman kanıtlanamayan (ancak öldüğünden sonra iftira olduğu itiraf edilen) iddialarla boğuşmuş bir insan.
hastalığıyla dalga geçilmiş, burnunun büyüklüğüyle dalga geçilmiş, dalga geçmesinler diye burnunu küçültmesiyle dalga geçilmiş bir insan.
ve tüm bunların üstüne, o yaşayamadığı çocukluğunu dünya üzerinde rengine, ırkına, dinine bakmadan bütün çocuklar yaşayabilsin
ve o çocuklar gitgide daha da kötü bir yer olan bu dünyayı kurtarabilecek kişiler olarak büyüsünler, umudumuz olsunlar diye ömrü boyunca bütün gücünü, parasını, vaktini, popülaritesini harcamış bir insan.
bakın sanatından ve dünya üzerinde şu ana kadar gelmiş geçmiş en büyük eğlendirici (saçma biliyorum ama entertainer'ın daha mantıklı bir türkçe'sini bulamadım) olmasından falan bahsetmiyorum. doğuştan gelen yeteneklerinden falan bahsetmiyorum. 35 yıl boyunca her çıkardığı albümle farklı farklı insanlara hitap edebilmesinden falan bahsetmiyorum. aynı anda "pop, rock & soul"un kralı sayılabilmesinden bahsetmiyorum. aldığı ödüllerden ve rekor kırma rekortmeni olmasından bahsetmiyorum. yaşarken dünya üzerinde yaşayan en ünlü insan olmasından bahsetmiyorum. 10 milyon satıştan aşağı düşmüş albümü olmamasından bahsetmiyorum. dünya üzerinde "ölün" dese ölecek milyonlarca insan olmasından bahsetmiyorum.
kendisine, kıçının üstünde klavye başında cahilce ama küstahça "pedofili" demekten, "rengini beyazlattı" demekten başka hiçbir vasfı olamayan insanlar daha fazla eğlensin diye yarım asıra yakın yaptığı şeylerden bahsetmiyorum.
onlar bile daha güzel bir dünyada yaşayabilsinler diye yaptıklarından bahsediyorum.
bugün, dünya üzerinde eğer hala umut varsa, bu dünya daha güzel bir yer olsun diye didinen insanlar varsa, hala çocukları seven insanlar varsa, ve onların geleceği için çalışan insanlar varsa; bunun nedenlerinden biri de senin bu insanların yapabilecek güçlerini farketmesini, bir şeylerin farkına varmalarını, iyi çocukluk yaşayıp iyi birer insan olmalarını sağlamandandır.
o yüzden, rahat uyu michael!
fans love you! your majesty, my king!
acemi asker komutan diyalogları
-
o gün öğle yemeğinde tas kebap, pilav ve kadayıf vardır.yemekhaneye yemek için gelen nöbetçi astsubay, acemi kısa dönem askerlerin masasına oturur.
- nabıyonuz gençler afiyet olsun
- saolun komutanım.
- bakın ne güzel yemek çıkarıyoz size.bunları dışarda yesen; pilav 2 milyon, tas kebabı en az 4 milyon, kadayıf da 2 milyon.bak dışarda yesen 8-10 milyon para vercen burda bedava
- iyi de komutanım ben de dışarda 2 milyar maaş alıyodum, burda 35 milyon lira veriyonuz
-..