hesabın var mı? giriş yap

  • verilen ödev üzerine yazdığım, parçanın klibinin imgesel bağlamda çözümlenmesi;

    "pink floyd genel olarak sistem eleştirisi yapan bir gruptur" desek yanlış olmaz. her albümü, her şarkısı, her sahne performansı yönüyle. özellikle the wall albümü, filmi; tek düzeleşme, robotlaşma, fordist dikta eğitim gibi kavramlarla savaş içeriği taşımakta. son albümleri olan "the division bell" (parlamentoda çalan çanı temsil etmekte)'in son şarkısı "high hopes" genel olarak pink floyd'un kuruluşu, gelişimi ve dağılışını konu almakta. başındaki zil sesi "fat old sun" şarkısından, şarkı içersindeki sinek sesleri "grantchester meadows" şarkısından alınmakta. bu yüzeysel bilgiler bile bize şarkının gidişatı hakkında bilgi vermekte. klibin çekildiği mekanlar grup için ayrı önem taşıyan cambridge'de çekilmiş. klipte köy; kalabalığın eziciliğinden kaçış, yalnızlığın özlemi gibi anlamlar taşır. gökyüzü ve yol, gitme-gelme gibi anlamlar taşırken kullanılan tüm mekanlar grubun hep üzerinde durduğu sınıfsal ayrılıklara gönderme taşır. gene en başta adamın uzağa bakmasının anlamı uzak ve yalnızlık özlemidir. aynı zamanda geçmişi düşünmesiyle paralellik taşır. tarlada ve klipte genel olarak sarı rengin hakim olması "sepya", "geçmişe dair" anlamları taşımaktadır. elmalar, yasak elma hikayesine gönderme ve aslında bir hiç uğruna bu çarkın içine atıldığımızı imgeler. dağlarda koşmak, bisiklet ve soytarılar çocukluğa dair izleri taşır. nehirden akan gitarlar grubun yıllardır ilerlediği ve arka arkaya yaptığı işlere göndermeler taşır. aslında olduğu gibi bütün klibin bir fotoğrafı gibidir. uzun bacaklarla yürüyen bavullu adamlar, okulu bitirip büyüyen öğrencileri anlatır. aslında söylenen şudur ki geçip giden hayatta bir çok aşama atlanır. ama her atlanan aşamadan sonra arkaya bakıldığında geçilen yerler ileriden hep daha yeşil ve daha masumdur. ama asla geri dönülemez, şarkıdaki hüzün burdan kaynaklanır. balonlar, çember şeklinde birbirine top atan insanlar gene geçmişe, çocukluğa dair izler ve özlemlerdir. sonraki sahnedeki "çan" taşıyan "boynu bükük" insanlar grubun başka bir eleştirisi olan dinin eziciliği konusuna gönderme yapar. sırt sırta çarpışan cinsiyeti belli olmayan insanlar, hep ileriye gidilsede aslıda içten içe geri dönülür demektedir (steps taken forwards but sleepwalking back again/ileri atılmış birkaç adım fakat uyur gezer geri dönmek). bir içe yolculuk söz konusu olduğu için bir sonraki sahnede içe bükülmüş bayraklar bizi karşılar. bu da geri dönüşüm anlatısıdır. ve daha sonraki dev pelerinle rüzgara karşı yürüyen adam klibin en vurucu ve en akılda kalıcı sahnesidir. david gilmour'un tasvir edildiği ve bütün pink floyd grubuna mal edebileceğimiz bu sahnedeki pelerin şan, şöhret, ün gibi sadece yük ve rüzgar karşısında sadece zorluk çıkartan şeylerdir. siyah olmasının nedeni ise şanın, şöhretin hiçbir iyi yanı olmaması, sadece ilerlemekte bize zorluk çıkaran birer pelerin olmasıdır. aynı adamı bu sefer tekerlek taşırken görürüz. bu da medeniyetin doğuşunun tasviri yani gene geçmiş özlemidir ve elma sahnesiyle paralellik taşır. oyuncak ayı sahnesi çocukluk ve geçmiş özlemine gönderme yapmaya devam eder. kayıkların nehirin üzerinden aktığı sahnede; kayıklar gene bireyler, nehir ise gene hayattır. ve uzaklara (geçmişe) bakan adam cenaze arabasına benzeyen aracın bagajını açar ve beyaz topları serbest bırakır. bunu "özgürlüğe bırakılan ceninler" olarak anlamak mümkün. sonu bütün bu karamsarlığa rağmen umutla biten klip roger waters'sız bir pink floyd'un sistem eleştirisini imgelem ve üstü kapalı şekilde yaptığına işarettir. klibin sonunda ve ortalarında gösterilen syd barrett heykeli, grubun isim babasına bir saygı duruşu ve shine on you crazy diamond, wish you were here gibi bu eserinde ona adandığının resmidir.

    bu da klip (mümkünse kliple eş zamanlı okuyun);
    https://www.youtube.com/…oupk8&ab_channel=pinkfloyd
    ---
    edith piaf: noktalama, bkz ve linkler.

  • biraz once denk geldigim haklı serzenistir.

    kaynak

    edit: uye olmayanlar icin ekran alintisi

    --- spoiler ---

    teklifimdir. bütün yeni mezunlar vatandaşlıktan dahi atılsın. gönderilsin yurt dışına. onların ülkede ne işi var ki. belki bişeyler öğrenir gelirler. çünkü onlar daha konuşmasını bile bilmezler. onlar senelerce eğitim almamıştır çünkü. hep yan gelip yatmışlardır. hatta dövün yeni mezunları ! neden yeni mezunsun diye. gördüğünüz yerde ihbar edin yaşamasın onlar, ne de olsa her gittikleri yerde istenmeyen insanlar onlar. hatta bu yeni sistemde suç sayılsın "yeni mezun olmak" . bir de bunların kardeşi var "tecrübesizler " etnik grubu. bunlar daha tehlikelidir. artık yüzsüzleşmişlerdir. kovulsada gitmezler. bunlarıda içeri atmak lazım üç beş sene. belki tecrübe ! kazanırlar. bunu okuyan sevgili işe alımcı beyefendi ve hanımefendi ler . çok merak konusu bu biz istenmeyen grupların içinde; acaba sizler hangi gezegenden geldiniz? orda da eğitim öğretim 16 sene mi? ışınlanmayı buldunuz mu? dünyamıza nasıl alıştınız? siz yazın ben size dönerim. !

    --- spoiler ---

  • şekerle vs alakası yoktur. sigara bir bağımlılıktır. tüm bağımlılıklarda olduğu gibi dopamin seviyesinin yükselmesi ve alçalmasıyla alakalıdır.
    nikotin duman yoluyla vücuda alındıktan yaklaşık 10 saniye sonra ağız, burun ve akciğerlerin mukozal dokusu tarafından hızla emilir ve kan akışı ile beyine taşınır.

    nikotin şekil olarak asetilkoline benzer ve nikotinik asetilkolin reseptörlerine ( alıcılar) bağlanır. bu reseptörler ligand kapılı iyon kanallarıdır, hücre içine sodyum veya kalsiyumun girmesi sağlanır, bu reseptörlerin uyarılması sonucu dopamin salgılanmasını başlatır. nikotin aynı zamanda adrenal bezleri uyarıp epinefrin (adrenalin) nörotransmiterini uyarır. bu durum asetikolin salınımını arttırır, sonuçta dopamin salınımı artar, kalp hızı ve kan basıncı artar, kişi kendini iyi hisseder (asetilkolin iskelet kaslarını uyarır yani kasılmayı tetikler).

    benzer mekanizma kokain, metamfetamin gibi uyarıcılarda da görülür. bunların yoksunluğunda vücut eksikliğini hisseder çünkü dopamin salınması azalır. dopamin, beyindeki birçok bölge ile etkileşen ve kişinin kendini mutlu hissetmesini sağlayan bir moleküldür. dopaminin salınmasını sağlayan herşey kendimizi mutlu hissetmemizi sağlar. benzer etkiyi kahvedeki kafein de yapar. spor da sevdiğimiz hobiyi yapmak da, bazı uyarıcı ve uyuşturucu maddeler veya davranışların hepsi dopamini uyarır.

    daha detay çok da, sıkıcı olmasın. ama sigara içmek şekeri doğrudan tetiklemez. o işler başka mekanizmalar üzerinden gider.

  • bir yazar yazacağı romanı anlatırken, anlatacaklarının sonuna gelmiş ve bu sırada neyzen yüzünü buruşturup 'bu konuyu hiç beğenmedim' demiş. yazar da bunun üzerine 'peki ama siz hiç roman yazmadınız ki, nasıl fikir yürütürsünüz?' deyince neyzen 'ben yumurtanın da iyisini bayatını anlarım, fakat hiç yumurtlamadım' diyerek ağzının payını vermiş.

    (bkz: hazır cevap)

  • millet trafikte beklerken sıranın başına kaynak yapıp şeride girerek milletin hakkını yiyen birinin yakarması.

    edit: şu son anda kaynak yapanlar böyle cezalar yedikçe içimin yağları eriyor. biz mal gibi bekleyelim, beyefendi sıranın en önüne kaynak yapsın, sonra da şikayet etsin.

  • gecenin karanlığında karşı apartmanda beliren komşu kızının, onca soğuğa, zatürre tehlikesine rağmen saatlerce "bir kez olsun kıpırdamayışı" bile bir kuşkuya mahal bırakmadan kesilmesi. hem de en tarz, en kasıntı pozlarla. annenin "oğlum kafayı mı yedin? donacaksın orda gir içeri" çağrılarına karşılık vermeyeşin ardından sabah karşı balkonda duran şeyin kova içine ters dikilmiş vileda sopası olduğunu farketmek. (bkz: miyop) (bkz: karanlık)

  • amk böyle tüftüf savaşı bile olmaz.yaşlı başlı adamlar falan ateş ediyor birde ciddi ciddi.ağızlarıyla bi dıkşın-dıkşın yapmadıkları kalmış.

  • "adamın elinde olsa;
    recep'i cumhurbaşkanı.
    tayyip'i başbakan.
    erdoğan'ı genelkurmay başkanı yapacak."

  • aslında müteahhitten önce sıfat olarak o'lu kelime kullanacaktım da , gg olmasın durduk yere diye koymadım. hala sinirden elim ayağım titriyor.

    haysiyetsiz herif, evini vermeyen 82 yaşında ki kadının kapısının önünü 5 metre kazıp hapsediyor, elektriğini suyunu kesiyor. peki belediye ne yapıyor ? ne yapacak ki,teyzenin parası mı var da onu korusun,savunsun .

    not : yer sivas, sözde yiğidin harman olduğu yer,hadi oradan.

    link