hesabın var mı? giriş yap

  • izlanda sinemasını deneyimlemek isteyenler için ufak bir liste yapmak istedim:

    1- favorim olan malmhaus diğer adıyla metalhead

    tür: music, drama
    imdb: 7.0

    2013 izlanda yapımı olan film, izlanda'nın ücra yerlerinde bir çiftlikte büyüyen bir kızın hikayesini anlatıyor. hera, 1980'li yıllarda gençliğini yaşarken ailesiyle trajik bir olay sonucu karanlık bir döneme girer. hera, yaşadığı kaybın yasını tutarken de kendini heavy metale verir ve ruhunu acıdan bu şekilde arındırır. en büyük hayali ise rock yıldızı olmaktır ve hayalini gerçekleştirmek için elinden geleni yapar...

    film şahane bir postere sahiptir ayrıca: görsel

    2- hvitur hvitur dagur diğer adıyla a white, white day

    tür: drama
    imdb: 6.7

    2019 yapımı bu filmde, izlanda’da ücra bir kasabanın polis komiseri, kasaba ahalisinden bir adamı iki yıl önce eşiyle ilişki kurmakla suçlar. saplantısı derinleşirken adamın gerçeklikle bağlantısı kopar ve hem sevdiklerine hem kendine zarar vermeye başlar.

    3- rams

    tür: drama
    imdb: 7.2

    2015 yapımı film, koyun yetiştiricisi olan iki kardeşin hikayesini konu ediyor.

    4- hjartasteinn diğer adıyla heartstone

    tür: romance, drama
    imdb: 7.4

    2016 yapımı film, izlanda’da küçük bir balıkçı kasabasında yaşayan thor ve kristjan adlı iki ergeni anlatmaktadır.

    5- fusi diğer adıyla virgin mountain

    tür: drama
    imdb: 7.4

    2015 yapımı filmde, 40’larında, kilolu, hâlâ annesiyle oturan fusi, henüz cesaretini toplayıp yetişkinlerin dünyasına girememiştir. gününü uyurgezer gibi geçirip tekdüze bir hayat sürdürmektedir. fıkır fıkır bir kadın ve sekiz yaşında bir kız çocuğu beklenmedik bir anda hayatına girince, fusi artık kendince harekete geçmek zorunda kalır.

    6- kona fer i strio diğer adıyla woman at war

    tür: thriller, drama, comedy
    imdb: 7.4

    2018 yapımı film, sanayicilere karışı savaş açan çevre aktivisti bir kadının, evlat edinme başvurusu kabul edilince değişen yaşamını konu ediyor.

    7- noi albinoi diğer adıyla noi the albino

    tür: drama
    imdb: 7.3

    2003 yapımı filmde, noi, kuzey izlanda'da küçük bir kasabada yaşayan 17 yaşında bir gençtir. yaşadığı çevreden oldukça sıkılır ve oradan kaçmanın hayallerini kurar. daha sonra hayatına yerel bir benzincide çalışan bir kız girer.

    8- the juniper tree

    tür: drama, fantasy
    imdb: 6.8

    1990 yapımı filmde, orta çağ izlandasında cadılıkla suçlanan anneleri diri diri yakılan iki kız kardeş margit ve katla, güvenli bir yer bulmak için var güçleriyle kaçarlar. johan ve oğlu jonas'ın yanına sığınıp burada yeni bir aile kurduklarını düşünürken, katla'nın büyülü güçleri filizlenir ve yeni yuvaları yara alır.

    9- arctic

    tür: adventure, drama
    imdb: 6.8

    2018 yapımı filmin başrolünde mads mikkelsen'in yer alıyor. film, bir adamın kuzey kutup bölgesi'nde hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.

    10- undir trenu diğer adıyla under the tree

    tür: drama, comedy
    imdb: 6.8

    2017 yapımı filmde, kenar mahallede yaşayan çiftin bahçelerindeki ağacın gölgesi, yan komşularının evine doğru gölge yapmaktadır. komşuları bu durumdan şikayetçi olur. ancak bu basit anlaşmazlık önce saçmalığa, ardından trajediye evrilir.

    11- bergmal diğer adıyla echo

    tür: drama
    imdb: 7.0

    2019 yapımı film, 56 farklı kesitten oluşuyor. günümüz izlandasından noel manzaraları sunan filmde, uçsuz bucaksız taşrada bir çiftlik yanarken, bir okul korosu noel şarkıları söylüyor. bir kadın müzede eski sevgilisiyle tartışıyor. tüm karakterler aynı anda geçmiş ve bugünle yüzleşiyor.

    12- vonarstraeti diğer adıyla life in a fishbowl

    tür: drama
    imdb: 7.2

    2014 yapımı film, çeşitli tesadüflerle yolları kesişen karakterleri konu alıyor.

    13- berdreymi diğer adıyla beautiful beings

    tür: drama
    imdb: 7.7

    2022 yapımı film, annesi geleceği görme yetisine sahip olan addi’nin hikâyesini anlatıyor. addi bir zorbalık mağdurunu, dışlanmış çocuklardan oluşan grubuna dâhil eder. kendi hâllerine bırakılmış çocuklar zamanla saldırganlık ve şiddetin yanı sıra, sadakatle sevgiyi de keşfedecektir.

    14- eldfjall diğer adıyla volcano

    tür: drama
    imdb: 7.2

    2011 yapımı film, aksi, saldırgan, muhafazakar olarak geçirdiği seneler boyunca etrafında kimse kalmayan yaşlı adamın, hayatını tekrar gözden geçirmesini konu alıyor.

    listenin tamamı için link

  • şu görsel bardağı taşıran son damlaydı nasıl böyle bir salak akrabam olabilir dedim sildim gitti.

  • mevzu kendi hayatları olunca ne kadar da anlayışlı talepkarlar. ulan sen subay eşlerine söylediklerini ne çabuk unuttun terbiyesiz

  • acilen sosyal hizmetlerin çocuğu aileden alması gerekiyor. dünya literatüründe vegan bebek/çocuk diye bir şey yok

  • ''oruç sayesinde fakirlerin halini az çok anladım. umarım zenginleri de anlayabileceğimiz bir organizasyon vardır.''

    gecenin bu vakti iyi geldi.

  • kaval kemiğine benzer kemikleriyle "ulan insan mı yedirtiyolar bize" diye düşündürten ardından, "her gün bu kadar insanı nerden bulup da pişircekler" kuşkusuyla oh çektiren yaratık.

  • tam olarak benim anım değil aslında. gerçek bir anı da değil işin doğrusu. sadece bir kişi için doğru bu anı, o da umarım harika bir hayat geçiriyodur, geçirmiştir.

    90 lı yılların başı, örli doksans diye bilinir. atakule vardı ankara'da, bildin mi? keşke bilmeyeydin, neyse o zaman orası popüler allah sizi inandırsın ve kumpir diye inanılmaz bir yemek yapıyolar. yeni çıkmış sayılır. bi kumpirin içine çift sosis koyulabildiğini ve böylece king kumpir olduğunu öğrendiğimizde içimizi heyecan kaplayan yıllardı. vay be.

    neyse efenim, bastık gittik biz kumpiri yemeye. girdik dükkana, oldukça boştu. oturduk, king kumpirimizi sipariş ettik. kısa keseyim, geldi kumpirler afiyetle yedik. sonra, lakabı gödeleme olan (niye hatırlamıyorum) arkadaşımız sadece garip bir insan olduğu için kumpirin patatesini de komple yedi. niye yiyon dedik, güzel oluyo dedi. neyse bitirdi bu patatesi yemeyi ve tuvalete gitti. tam o sırada büyük ihtimalle mekanın sahibi olan lacoste tşörtlü, pantolon askısı takmış amca masamıza geldi. afiyet olsun dedi, beğendiniz mi dedi. ivit dedik, çokzeldi. o sırada amcanın gözü boş kumpir kartonuna takıldı ve sordu.

    -evladım bunun patatesi nerede?
    +abi onu yiyen arkadaş tuvalete gitti. çok fakir kendisi, annesi babası da yok. biz buraya getirdik onu kumpir yesin diye, yapma dedik ama dayanamadı hepsini yedi. kusura bakmayın amca :/

    diyiverdim. neden bilmiyorum öyle yaptığımı. bir dönemdi sanırım, ergenliğimin yanında bir de dış ergenlik falan geçiriyordum galiba. yeni tanıştığım insanlara abuk subuk yalanlar söylüyordum. hava atma falan amaçlı değil ha. nerede okuyosun diyolar, okumuyorum su satıyorum diyorum. baban ne iş yapar diyolar, muhasebeci demiyorum da beyaz eşya bayimiz vardı sattık ganyan bakıyoruz diyorum. bakkala teyzemler geldi çorum'dan diyodum lan durduk yere, töbe estafırılla. teyzem de yok, çorum'dan kimseyi de tanımam etmem.

    neyse, amca bunu duyunca dudak titretti birden. ağlıycak lan kalantor gibi adam. oturun gitmeyin, geliyorum ben dedi ve gitti. o sırada gödo geldi (gödeleme) hadi gidek falan diyo, biz de oyalıyoruz işte, kolalar bitsin az daha oturak falan diye. derken amca belirdi yanımızda elinde üç tane kumpir.

    -bunlar da genç müşterilere ikramımıııızzzz. hadi afiyet olsun. diyip kaçtı.

    gödo nooluyo la dercesine bakıyor, biz girşmişiz bile kumpire. neyse o da çok soru sormadı, yedi kumpirini. tabi yine kabuğuyla yedi allahın davarı. kalktık, kasaya gittik. hesap ödendi dedi çocuk. ısrar ettik, olmaz dedik. bari ilk yediğimiz 3 taneyi ödeyelim dedilk. olmaz dedi çocuk. biz uzatınca, patron sizden para alırsam beni buraya yatırıp sker. çıkın lan şimdi dışarı!! dedi.

    çıkmadan tuvalete gideyim dedim, koridorda amca durdurdu beni. haftaya yine gelin oğlum, arkadaşınızı da getirin. aferin üstünü başını yapmışsınız siz, tertemiz maşallah dedi.

    utancımdan daha fazla dinleyemedim amcayı, koşarak çıktım dükkandan. dolmuşa binip eve döndük, işeyemedğim için yolda çok sıkıştım. altıma ediyodum ama o ayrı hikaye. amcayı bi daha hiç görmedim, cesaret edip bi helallik alamadım.

  • devletin yeni facebook projesi. mesai bitince kapanan, yapılan paylaşımların evrak kayıttan geçtikten sonra ertesi gün yayına girdiği bir deli oğlan.

    boğazda kahve keyfi için gereğini arz ederim.

  • instagram'a serumlu fotoğrafını koyan kız'la yakın akrabadır ancak daha geniş kitlelere ulaşmak istediğinden facebook'u seçmiştir.

    genellikle "@bilmemne hospital" diye tag koyar ve fotonun altında genellikle 75 like ve 89 yorumdan oluşan şöyle diyaloglar olur:

    - aa hayatım noldu canım, ciddi bişey yoktur umarım!??
    - çokk geçmiş olsun!
    - kuşum çok geçmiş olsun
    - çok geçmiş olsun canım acil şifalarr
    - geçmiş olsun güzelim, telefondan ulaşamadım neyin var???
    - siz bence nazara geldiniz, çok geçmiş olsun
    - geçmiş olsun
    - çok geçmiş olsun
    - arkadaşım çok geçmiş olsun
    - neyin var çok merak ettik, çok geçmiş olsun
    - allahım acil şifalar versin
    - bi tanem bişey lazım mı atlayıp geleyim hemen? çok geçmiş olsun.

    ve en sonunda..

    - arkadaşlar, hepinize ilginiz için çok teşekkürler. ufak bir bağırsak sıkışması olmuş. biliyorsunuz ben osurmuyorum normalde, serumu yiyince iki üç defa hafifçene bıraktım, şimdi kendime geldim çok iyiyim.

  • o zaman ama yerine de am yazalım, hem daha güzel. bir harften ne olacak ki?

    ben bağlaç olan de ile ek olan -de' yi ayıramayacak kadar embesilim diyorsanız kimseye laf düşmez ama. ayrıca tek taktığımız da o değildir. tabii ki yerine tabiki ya da tabi ki yazıyorsunuz ya da -ki' nin yazımını da beceremiyorsunuz ama henüz -de'yi halledemeyen biri için bunlar çok sonraki meseleler.

    debe editi: bu basit entry bari bir işe yarasın. öncelikle; (bkz: 28 şubat nadir hastalıklar günü) #58609968 sözlüğümüzde de alm est nickli arkadaşımız pek bilmediğimiz bir kanser türü ile mücadele etmekte, koyup geçecek inşallah.

    bir de bu entrynin anlam kazanması için şöyle bir şey paylaşmak istiyorum; #58803589