ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
telegraph road
-
kimilerine göre müzik tarihinin en anlamlı sözlerine sahip, kimilerine göre melodisiyle aşmış, kimilerine göre dire straits'in en güzel şarkısıdır. bana göre ise sadece bir şarkı değil hayatın arka fonunda hayatınızla beraber mütemadiyen devam etmesi gereken bir yapıttır bu dire straits klasiği.
bebekler nasıldır anketinde %80 hayır oyu çıkması
-
(bkz: ne diyor lan bu)
6 şubat 2021 aydın gişelerde yaşanan kaza
-
o hızda neden mi ölmüş? bariyerler beton da ondan. çok yüksek g kuvveti, esneme sıfır.
- bariyerler uygun materyaller ile üretilmeli
- plastik çubuk direkler ile gişe hat 50 metre öteden başlamalı
- ogs/hgs ayrımı kaldırılmalı
- en temizi, uzun vadeli olanı gişeler tamamen kaldırılmalı, gişesiz yönteme geçilmeli
kaygısızlar
-
--- spoiler ---
bir bölümde, sabriye'nin tipksinin aynisi bir hayat kadini vardi, memnun bu kadini kürkler içinde görüp delirmişti.
eve geldiğinde sabriyeye
+ seni kürkler içinde gördüm sabriye, napıyordun söyle bakalim
- ay ne kürkü memnun, ben kürk giyer miyim?
+ bırak bu çevreci ayaklarını sabriye*
gibi şukela repliklerle dolu, bu topraklarda yapılan en komik türk dizisiydi
--- spoiler ---
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
adres soran iki şaşkının yapılan tariften sonra aralarındaki konuşması:
-sol dedi.
+kendine göre sol.
-evet, kendine göre sol, yani bize göre sağ.
+bize göre sağ olduğuna göre soldan gidicez.
-evet, soldan.
tarif edilen yere ulaşabildiklerinden şüpheliyim.
spor yapmak
-
kuralları basittir ama nedense ingilizcedir. neyse ki ingilizcem var yoksa ömür billah sporsuz kalacaktım.
joseph merrick
-
joseph çocuk yaşlarda fil hastalığına yakalanır, vücudunda deformasyonlar başlar. söylemlerinden, fiziksel olarak engelli olduğu tahmin edilen annesi, joseph daha küçükken yaşamını yitirir. annesinin ölümünden sonra babası çocuklu başka bir kadınla evlenir. üvey annesi diğer çocukları kadar yakışıklı olmayan joseph'i dışlamış, ona kötü davranır. bu zulme dayanamayan küçük joseph evi terk eder.
görünümünden dolayı hiç bir yerde iş bulamayan joseph, kentte biçare dolanırken bir sirke denk gelmiş. burada çeşitli şovlarla insanları eğlendiren/korkutan tuhaf görünümlü ve kıyafetli insanları görünce , herkes tarafından "korkunç" bulunan vücudunu sergileyerek para kazanabileceğini fark etmiş, çaresizce... yine aynı sirkte sam torr ile karşılaşmış ve hikayesini anlatmıştır. şovmen torr hikayeyi süsleyerek bunu bir gösteri haline getirmiş ve birlikte para kazanmışlar.
!---- gösterinin açılışı ----!
hayat sürprizlerle dolu. bu ucubenin zavallı annesinin talihini düşünün, yere yıkıldı...
hamileliğinin dördüncü ayında bir fil tarafından yere yıkıldı... afrika'nın bilinmeyen bir adasında.
sonuç açıkça ortada.
bayanlar ve baylar, işte korkunç fil adam!
sonrasında işler tamamen joseph'in kontrolünden çıkmış, showmen'in "kafes hayvanı" muamelesi yaptığı bir sömürü aracı ve gelir kaynağı haline gelmekten kurtulamamıştır. sergilediği bir gösteriyi izlerken londra hastanesi'nde cerrah olarak çalışan doktor frederick treves'in ilgisini çeker üzerinde çeşitli tetkikler yapılmak üzere hastaneye yatırılır. kraliyet ailesinin ve asilzadelerin de ilgisini çeken joseph, zamanla ülke çapında bir şöhrete kavuşur. hastane kurulunun aldığı bir karar ile kaldığı oda, yaşamının sonuna kadar kendisine tahsis edilir. yeni yaşam şartlarına yavaş yavaş adapte olur ve içindeki zarif, hümanist, yaratıcı ve sanatkar yapı açığa çıkar.
kafa tasının çok büyük olmasından dolayı hayatı boyunca oturarak uymak durumunda kalmıştır. 11 nisan 1890'de normal insanlar gibi uymak isteyip sırt üstü yatar ve 27 yaşındayken boğularak yaşamını yitirir.
hayat hikayesi, david lynch'in yönettiği "the elephant man" adlı film ile beyaz perdeye aktarılmıştır.
(bkz: the elephant man - david lynch)
vefat etmeden önceki görünümü
şapka ve maskesi
gösterinin yapıldığı dükkan
iskeleti
hastene odasındaki penceresinde sadece çatısının bir kısmını görerek yaptığı katedral maketi
hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak
-
sözlük sayesinde tarihe karışabilecek bir his.
üşenmedim okudum hepsini ve diyorum ki ''bu kadar yalnız varken, niye bu kadar yalnız var?''
sözlük elinizin altında. tanışın, kaynaşın, evlenin be kardeşim.
tanımaksa tanımak işte. bu başlık yetmezse evlilikle ilgili diğer başlıkları kurcala ne bileyim... armut piş ağzıma düş mü var? evlenmek isteyen ama ''şu şu şu sebepten olamadı'' diyen yazarın profiline gir, bak anlatmıştır kendisini, şöyle biriyim böyle biriyim diye satır aralarında en azından. az çok nasıl bir dünya görüşü var anlarsın. sonra da at mesajını gitsin. yansın mesajınız var yeşilleri, çalsın davullar.
vodafone arena için 85 tl biriktiren çocuk
-
sabah sabah bi fena yapan haber.
tekirdağ'lı muhammet vodafone arena için 85 tl biriktirmiş ve babası aracılığı ile bu parayı fikret orman'a ulaştırmış. şimdi o 85 tl bir simge olarak müzeye kaldırılmış.
--- haberden spoiler ---
kuşaklardır beşiktaşlı olduklarını söyleyen baba ahmet alpak, “oğlum bana sık sık stadımızın neden bitmediğini soruyordu. ona, ‘beşiktaş da bizim gibi halkın takımı... bak ben memurum, ayın sonunu nasıl zor getiriyoruz. beşiktaş'ın da bizim gibi biraz maddi sıkıntısı var’ dedim. ama bu konuşmamızdan sonra onun beşiktaş için para biriktirdiğini bilmiyordum” ifadesini kullandı.
--- haberden spoiler ---
evet renkli kardeş ağlıyorum, gözüme tiner kaçtı.
komodo ejderi
-
dünyanin her bir yanina özgün yüzlerce ejder çesidi varmis gibi bunu ayirmislar. ejder deseler karstiracagiz sanki. "ejder mi, ne ejderi? adana ejderi mi komodo ejderi mi?"
milli takımın izlanda'ya alınmaması
-
kurt kışı geçirir, yediği ayazı unutmaz.
küçük bir sineğin treni durdurabilmesi
mesleği söylemeden anlatmak
-
oğlum otur. kızım sus. komik olan ne? anlatın da hep beraber gülelim. çocuğum sakız çiğneme!
büyük barış yürüyüşü'nün yasaklanması
-
nerede ne patlayacağı belli olmayan şu ortamda mantıklı bulduğum karardır.