ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sedat peker'in başkanlık sistemi yorumu
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
hasan şaş'ın golden sonra burnunu silmesi. daha önce çekmesi yazmışlar ama doğrusu silmesi olacak. 48 sene sonra katıldığımız turnuvanın ilk maçında brezilya gibi bir takıma karşı golünü attı ve sevinç olarak sadece burnunu sildi adam. tarihte bu kadar cool bir sahne hatırlamıyorum.
haydi gel lenin'le ol
-
dün bi yerlerde rastladığım mükemmel ötesi şarkı.
haydi gel lenin'le ol
orurup kolhozlardan
bakalım kollektif çiftliğimize
oradaki partililer
fişlenip birer birer
gün gelir suçlanır troçkizmle.
tayyip'in boris johnson ile şakalaşması
-
rte elini, borisin omuzuna atınca, dümdüz karşıya bakıyor.
kuvvetle muhtemel karşıda, cumhurbaşkanlığı fotoğrafçısı var ve ona poz verdi rte.
düşünün, rte elini boris'in omuzuna koymuş, üstünlük kurar gibi karşı kameraya poz veriyor. bugün yarın fotoğraf medyaya düşer. bizim akp'liler de "canım reisim, nasılda diz çöktürdü ingiltereye" diye sevinir.
ilk reglde tokatlanmak
-
bu ne lan kabilede mi büyüdünüz aq tokatlanmak falan.
tanım: regl olan kızın tokatlanması olayı.
edit: şimdi aklıma geldi. beni de dedem sünnet olurken ağladığımda dövmüştü. sonra dövdü diye ağlamaya başlamıştım.
bir erkeği adam edip başkasına kaptırmak
-
çok itici ve samimiyetsiz bir tabir bence bu. kendini üstün gören kezbanımsı bir laf. genelde hiçbir şey bilmiyordu ben adam ettim büyüttüm vs şeklinde kullanılmakta. nereden baksan kezbanlık akıyor.
didar'ın doktora tez savunması
-
bu 'size ne, mutlu olmuş yapmış' denilecek bir günlük hayat eğlencesi değil. ne bileyim oğlunun sünneti kızının kınası falan değil.
türkiye'deki akademik kurumlar zaten kokuşmuş durumda. bunun sebeplerinden biri işte böyle savunmaya girerken geçeceğinden her nasılsa emin insanlar, lakayıtlık ve ciddiyetsizlik.
bilimde gösteriş olmaz. her alanda oldugu gibi orda da kaliteni mütevazılığın belirler.
hayata dair iç burkan detaylar
-
şu hayatta garibanlık kadar içimi burkan bir şey yok. garibanlık dediğim de asla köylülük, cahillik, fakirlik vs falan değil. garibanlık dediğim bir insanın zorla üstüne yüklenen görevlerin altında ezilmesi, ezilirken yine de elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışması, kimseye mahçup olmadan yaşayabilmek için it gibi çalışması ve asıl itlere hizmet etmek zorunda kalması.. yine de duruşunu bozmadan, sesini çıkarmadan, üç kuruş hayat için.
kabede filistin bayrağı açan türk hacıya gözaltı
-
hep söylerim bizim araplar, ortadoğu'nun arabından daha araplar
çeşme'den sonra ünlenecek tatil beldesi
-
5 yıldızlı otellerden butik otellere geçiş hızlanacak. bodrum'da ya da çeşme'de eller havaya devam edecek, kaş'ta ya da marmaris'te hoppa cuppa devam edecek. çok büyük ihtimalle de böyle merkezi eğlence merkezleri oluşmayacak, en azından kısa vadede. yazlıkçılar ayvalık taraflarına devam edecekler ama assos-babakale arasında yazlıklar artacak. bu arada bozcaada'nın kapasitesi dolacak, gökçeada yeni çekim merkezi olacak. gizli kahraman ise selimiye-bozburun arası olacak. özellikle bozburun tarafında butik otellerin sayısı çok artacak. datça ve didim taraflarında da karışık bir yükseliş olacak. kuşadası'nın da kısa vadede bir atılım yapması muhtemeldir.
ama yeni bir bodrum ya da yeni bir çeşme olmayacak.
yataktan kalkar kalkmaz düşünülenler
-
her yaşa göre değişir.
yaş 1: aha gene aynı parmaklıklar. çıkarın beniiiii üheheeeeee
yaş 5: bugün alınsın diye tutturulacaklar: oyuncak kamyonet, akülü araba, marmelat, muzlu dondurma, sarı köpek. sorulacak konular; okula ne kadar büyüyünce gitcez, gitmesek olmuyo mu? leylek meselesi, kardeşi iptal edebilir miyiz? evet hazırım... bir de çekyatın içine girmeye çalışcaktım, unutmayayım.
yaş 7: ulan okula hergün mü gidiliyo?
yaş 10: anneme bugün tuğçeyle evlenmek istediğimi söyleyeyim. kıza doğumgünüde barbi evi mi alsam?
yaş 15: shit, bu boktan hayatın boktan bir sabahı ve 4 boktan sivilcem daha çıkmış.
yaş 17: oleyyy bugün perşembe, sedayı beden dersinde görecem. havalar fena değil şort giyme ihtimali var.
yaş 18: neeeee? saat 8 olmuş. ulan beşte kalkıp 800 matematik sorusu çözecektim ben!
yaş 20: burası neresi? ahh kafam, hiiiaaahhhh bu kadın kırk yaşında be!
yaş 22: gitmiyorum lan okula mokula. gitsem de bitmiyor, gitmesem de... mmhh
yaş 23: allaaaaah kep yok lan! nasıl kaçıcam içtimadan!??!
yaş 25: bugün istifa ediyorum abi. sabah gider gitmez istifamı veriyorum. insan insanı bu saatte uyandırır mı be!
yaş 26: bugün istifa ediyorum abi. sabah gider gitmez istifamı veriyorum. insan insanı bu saatte uyandırır mı be!
yaş 27: düğün salonunu bugün kesin bağlamam lazım. evleniyor muyum hakketen?
yaş 28: bugün istifa ediyorum abi. sabah gider gitmez istifamı veriyorum. insan insanı bu saatte uyandırır mı be!
yaş 29: bugün istifa ediyorum abi. sabah gider gitmez istifamı veriyorum. insan insanı bu saatte uyandırır mı be!
yaş 30: bugün ödenecek çek vardı lan! sıçtım!
yaş 32: ağlıyor mu? vallahi ağlıyor! geldim babacııım geldimm.
yaş 40: ben mi horladım bütün gece o mu?
yaş 45: o stajer kız bana bakıyordu kesin, bakalım bugün de bakacak mı? hala iş var bende ehehe
yaş 50: çok şükür hala sertiz
yaş 60: heyyyo bu sabaha da çıktık
yaş 70: penaltılara kaldık.
yaş 80: bu ışık da ne?
çocukken ansiklopedi okumak
-
(bkz: yürek hoplatan başlıklar)
11 yaşındaydım, televizyonu kapatıp ansiklopedileri açtım. bir daha televizyonla ilişkim olmadı. ansiklopedileri de her zaman delice sevdim. bir süre sonra hayatımıza bilgisayarlar girdi ve matbu ansiklopediler "yetersiz" kaldı elbette. ama ben hala google'a sorarken bir tuhaf olurum, uzun süre arayamam bulmaya çalıştığım şeyi, pes ederim kısa sürede. bilgi kirliliğinden bunalırım. bilmek istemediğim şeylere maruz bırakılmaktan rahatsız olurum. mesela bu yeni nesiller bilgi kirliliği deyince boş boş bakarlar. neden? çünkü ansiklopedi karıştırmamışlar! uzun uğraşlarla derlenip, süzüle süzüle kağıda dökülen bilgiyle tanışmamışlar.*
velhasılıkelam, çok güzeldir. çocuk olmak ve torson kadar büyük ansiklopedileri karıştırmak. içlerinde kaybolmak... yürek hoplamasının sebebi de yalnız değilmişim hissidir.
imza kağıdını uzun süre inceleyen öğrenci
-
en ön sırada oturan hatunun ismini kestirmeye çalışıyordur.