hesabın var mı? giriş yap

  • kelimelerle anlatamadığı her şeyi sevgi ve müzikle anlatan bir animasyon...
    dakikalar ilerledikçe yengeçlerin sayısı azaldı, saçlar beyazladı, hayat değişti belki güzelleşerek ve yavaşlayarak.
    çok da yalnız kalmadan, tekrar doğaya dönebilseydik keşke. bizim olan her şeyin hakkını verip, bize verilen her şeyin bedelini ödeyerek biraz da.
    sözün özü michael dudok de wit güzel bir animasyon çıkarmış. kış günü içimizi ısıttı denizler ve rüyalarla...

  • tam da türk milletine özgü bir durumdur.

    adamlar kurtuluş savaşı'nı padişah ve osmanlı için vermişler (cumhuriyet'in c'si bile gündemde değildi), sonrasında cumhuriyet kurulmuş, halka seçme ve seçilme hakkı verilmiş.

    ama yıllar sonra söylenen hep aynı türkü: tek partili dönemde diktatörlük vardı. amın oğlu sanki o güne kadar çok partili demokratik bir ortamdaydık da, bir anda mı geldi diktatörlük. geçiş dönemi işte.

    aynı amın oğluna sorsan osmanlı'yı geri getirmek ister ama lafa gelince tek partili dönem.

    tek parti siksin sizi aq.

  • mesele namaz kılmak değildir. mesele türk silahlı kuvvetleri'nin üniformasıyla namaz kılmaktır. laik bir devletin kurumundaysan hele bir de koskoca ordunun komutanıysan; şahsi değerlerini üniforman üzerindeyken bir kenara bırakacaksın. aksi takdirde kötü niyetli bir şovmen olursun.

    düzeltme: girdimi, ibadete karşı hoşgörüsüzlük içerdiği düşüncesiyle eleştirenler olmuş. aynı üniformayla ibadet için kiliseye veya sinagoga gidilseydi de aynı hoşgörü olurdu değil mi? müslümanın ibadeti savunulup da bir başkasınınki savunulmazsa; ortada bir zaaf vardır. laiklik de bu zaafı yok etmek için var zaten ama işte anlayabilene.

    2. düzeltme: osmanlı örnekleri verenler olmuş. bu örneği verenler ya idiot ya da hangi tarihte ve hangi devlette olduklarını unutmuş olmalı. anayasasında laiklik olan bir cumhuriyetteyiz, gelmiş şeriatla yönetilen islam devleti; osmanlı imparatorluğu'nu örnek gösteriyorsun.

  • ----s2e9'e spoiler----
    bu adam kesin ingiliz degildir..oyle onlarin krali gibi ordunun arkasinda kafasinda tac beklememis alayiniz ben tek diyip dalmis duvarlara..bu yuzden ya iskoc ya da fikirtepelidir.
    ----s2e9'e spoiler----

  • çok üzüldüğümüz zaman boğazımızda bir yumru hissi oluşur. yutkunmakta zorlanırız. sanki boğazımızı bir şeyler tıkamışlar gibi. boğazımızdaki bu tıkanıklık hissinin nedeni globus hissi olarak bilinen hededir. nefes borusu ağzındaki yani glotisteki karşıt güçler arasındaki savaşın sonucudur. ağlamaktan kaçınmak için üzgün olduğumuzda veya yutkunduğumuzda veya nefesimizi tuttuğumuzda kendini gösterme eğilimindedir.

    vücutta iki otonom sinir sistemi vardır. sempatik ve parasempatik. sempatik sistem, savaş ya da kaç sinir sistemimizdir. vücudu tehlikelere karşı uyarır, tetikte tutar. parasempatik sistem ise, vücudu sakinleştirmekten sorumludur. üzgün hissetmeye başladığımızda veya herhangi bir stresli deneyim yaşadığımızda hipofiz bezi kan dolaşımımıza hormonları salgılayarak kalp atış hızı, kan basıncı ve metabolizma hızının artmasına neden olur. sonucunda daha fazla oksijene ihtiyacı ortaya çıkar. bir tehlike sezen sempatik sinir sistemi devreye girer. daha fazla oksijen alabilmek için glotisimize olabildiğince açık kal sinyalini gönderir. gırtlağımız yapısında bulunan arka krikoariteniod ve tiroaritenoid kasları nefes borusu ağzını açarak bu sempatik güce yanıt verir. sonucunda, oksijenin ciğerlerinize girmesi için daha büyük bir açıklık sağlanır. gün içerisinde de her yutkunmamızda glotis açılıp kapanır. bu hareket yemek ve havanın ayrı yollardan gitmesini ve birbirine karışmamasını sağlar. ancak üzüntü durumunda glotis sürekli açık kalmaya çalışır ve her yutkunmamızda da yanal krikoaritenoid, aryepiglotik ve tiroepiglot tarafından da kapanmaya zorlanır. bu karşıt güçler yani kaslar boğazımızda dev bir yumru hissine neden olur. bu yumru hissi globus sensation yani globus hissi olarak isimlendirilir ve stresli anlardaki hemen hemen herkeste görülür. bu his normale döndüğümüz ise glotisimiz fonksiyonel haline geri döner.

  • ulan çıkmadı ki karşıma şöyle bir aile basayım oğullarına nikahı.
    sonra sabahtan akşama kadar müge anlı senin ibs benim takılırdım anasını satiyim.

    aradığım ailedir.
    tanıyan bilen varsa oğullarına talibim.

    zorunlu edit: arkadaşlar amme hizmeti yapıyor ve ibs' nin açılımını yazıyorum; işte benim stilim aq hiç mi gündüz kuşağı izlemediniz?

  • bende bu kitlenin bir uyesiyim. maci izlemedim. hatta mactan haberim bile yoktu. ısten geldim ve eksi sozlukten katil oldugum bilgisini aldim. az sonra karakola gidip teslim olacagim.

  • teknik sunumu olsa daha iyi fikrim olur ama lansmanda beni pek etkilemedi.

    - android uygulama desteği teknolojik olarak çok devrimsel (intel bridge adında, rosetta 2 gibi çalıştığını düşündüğüm bir ön derleyici barındırıyor, performans kaybını engellemek için) ama kullanım alanı benim gibi masaüstü kullanıcıları için çok kısıtlı. gelecekteki mobil atılımlar için hazırlık gibi duruyor daha çok.
    - yeni uygulama açtıkça yeri değişen başlat ikonu bana eskisinden daha kullanışlı gelmedi. öte yandan başlat menüsü daha iyi görünüyor ve flat design'dan tekrar skeumorphic bişeylere geçmişler sanırım. ben flat design'ı sevsem de kullanıcılar bunu talep ediyordu, o yüzden beğendim.
    - pencere kenetleme özellikleri zaten yüz yıldır vardı. bir pencereyi köşelere kaydırarak ya da win+yön tuşları ile kenetleyebiliyordunuz. sadece menüsü gelmiş. yeni özellik diye bahsetmelerine şaşırdım.
    - widget desteği her üç windows'ta bir windows'a baştan gelir (önce active desktop, sonra vista'yla gelen windows sidebar vs) ve kimse kullanmaz, unutulur gider. sanırım yine mobilde bazı olaylar için hazırlık bunlar hep.
    - auto hdr kendi yaptıkları demoda bile etkileyici değildi. pc ekosisteminde hdr'ın hakkını veren donanım hala çok az. auto hdr da bence manasız.
    - directstorage güzel, oyunlar çok daha hızlı yüklenecek, sağolsunlar.
    - 32-bit sürümü yok, bir safrayı atmış oldular iyi oldu.
    - en az 4gb ram istemesi bana windows 95'in en az 4mb ram istemesini hatırlattı, tebessüm ettim.

    bu hali masaüstü kullanıcısı için önceki senelerdeki feature update'lerden bile daha az yenilik barındırıyor bana göre. düşünsene windows'a sadece bir feature update'te linux desteği geldi. şimdi "windows 11" gibi iddialı bir isimlendirmede ciddi mimari farklılıklar bekliyorsun doğal olarak. temel mimari değişikliklerden bahsetmediler. bir saate dev sunumu var, belki orada daha çok ayrıntı gelir (edit: izledim gelmedi).

    daha önemlisi sunumdan microsoft tarafında vizyon olarak neyin değiştiğini anlamadım. mesela "evet 'windows hep windows 10 kalacak artık' demiştik ama şimdi windows 11 yaptık, çünkü..." açıklanmadı? belki kaçırmışımdır.

    panos panay sunumda "bitse de gitsek" diyecek kadar sıkılmış duruyordu. yeni donanım sunarkenki heyecanını windows'ta görmedim.

    satya konuşmasında "önümüzdeki on yıla hazırlık" dedi, belli ki başka stratejik hamlelerin temelini oluşturuyor bu, ben özellikle mobil alanında microsoft'un yeniden bir atılım yapmasını öngörüyorum. önceden yaşadığı uygulama zenginliği sıkıntısından kapatılan windows phone projesi artık android desteğiyle yeniden canlanabilir. ayrıca, windows tabanlı tabletler tabletten çok laptop gibiydi. android desteği bu açıdan o ekosistemi de canlandırabilir.

  • ...\......./... <- sevgilimiz bu olsun. (f(x))
    ....).....(....
    ...(.......)...
    ....\...../....

    ........|y.....
    ....\...|.../.. <- belli x1 ve x2 noktalarındaki türevini alırsak;
    .....)..|..(...
    ....(...|...)..
    .....\..|../...
    -------------------- x
    ........|......
    ........|......

    ...|....|y...|.
    ...|\...|.../|. <- y'=f'(x)= ax+b şeklinde birinci dereceden bir fonksiyon olacağından
    ...|.)..|..(.|. türevin grafiği bu şekilde olacaktır. şekli koordinat düzleminden çıkartırsak;
    ...|(...|...)|.
    ...|.\..|../.|.
    -------------------- x
    ........|......
    ........|......

    ....................
    ..|.............|... <- sevgilimizin yeni şekli bu olacaktır.
    ..|.............|...
    ..|.............|...
    ..|.............|...
    .....................

    şu halde, sevgilinin türevini almak çoğu zaman tercih edilen bir eylem değildir.

  • meselenin sadece süpürge olduğunu zannedenlerce yerden yere vurulmuş müzisyen/şarkıcı.
    özet geçiyorum: türk aile yapısında çocuk ebeveynin uzantısı olarak görülür. kişisel alanına saygı gösterilmez, ders çalışmasına izin verilmediği halde okulu dereceyle bitirmesi beklenir, parayı bile kendin için kazanamazsın.
    bunun nedeni de hayatın her alanına sızan muhafazakar toplum yapısıdır.
    bunda anlayamacak, meseleyi oda toplamaya indirgeyecek, ergen diyecek ne var? kadına ergen diyorsunuz da daha soyut düşünme yetiniz bile yok.
    ayrı eve çıkamadıysan bir yolunu bul be denizim.