hesabın var mı? giriş yap

  • haber

    video

    düzce ziraat odası başkanıdır. israil'den gelen tohum ve fideleri yerlere saçarak tepki göstererek: "bundan sonra satmayacağız" demiş. peki israil'den tohumların getirten kim süper zekalı arkadaşım? reisin olmasın? yerli tohumu yasaklayan kim?

    bizim insanımız balık hafızalı hakikaten.

  • teoman’ın yıllar önce, şöhret yolculuğu başlamadan reklam ajanslarına iş başvurusu için hazırladığı profesyonel özgeçmişi..
    ünlü rockçını asi ve aykırı karakterini yansıtan cv'nin sonunda "beni şimdi almazsanız sonra çok yanarsınız, eylemlerim sürecektir” yazıyor. *

    görsel

  • hiç cool bir davranış değildir. dracula'nın şatosunun önünde 10 çift ayakkabı olduğunu düşünün mesela. adama saygı duyabilir misiniz artık? içerde vampirlik mi yapıyorlar, mevlüt mü okutuyolar belli değil.

  • kendisi, 10 aylık hapis cezası, sicil kaydının temizlenmesi ve milletvekili seçilebilmek için aihm’e üç kez başvurmuş olan cumhurbaşkanı erdoğan tarafından söylenmiş söz.

    kaynak

  • nagehan alçı, habertürk’te katıldığı canlı yayında “suriyeli göçmenlere yönelik nefret dilini adeta bir alışkanlık haline getirenler, bakalım ukraynalı göçmenler gelince de aynı şekilde itiraz edecekler mi?”demiş.

    (bkz: kiev’den yola çıktılar kocanıza sahip çıkın)
    bu kadından ne farkı var nagehan alçı’nın?

    evet nagehan itiraz edeceğiz. eğer 20’li yaşlarında işsiz güçsüz, s*kini sallaya sallaya, milyonlarca, kayıtsız, kontrolsüz gelip orda burda kadınlara sarkıntılık ederlerse mesela itiraz edeceğiz.
    devletin fakir halkından esirgediği sağlık hizmetlerinden, bedelsiz faydalanırlarsa mesela itiraz edeceğiz.
    bankamatik kuyruklarında jöleli saçlarıyla devletin bağladığı maaşı yıllarca alırlarsa mesela itiraz edeceğiz.
    belli şehirlere, illere, nahallelere yerleşip demografik yapıyı bozarlarsa mesela itiraz edeceğiz….

    ayrıca merak etme gelmezler, çünkü avrupa’da serbest dolaşım hakları var.
    link

  • football manager'de sezonun ilk yarısı takımımdan kovulunca bir daha başka takıma gitmedim. gururuma yediremedim yani, alt sıralardan gelen tüm teklifleri redettim. bildiğin oyunda rıdvan dilmen gibi takıldım iki yıl. "space" tuşuna basa basa zamanı geçiyordum. güzel bulduğum bazı maç sonraları ise yorum yapıyordum. çok eğlenmiştim açıkçası. kültablasına da güntekin diyordum.

    simcity'de kurduğum tüm şehirlerin altında yatan temel motivasyonum "ulan ne güzel yakarım şimdi şimdi bu şehri" düşüncesi idi. muhteşem şehirler yaptıktan sonra tornado gönderiyor, volkan patlatıyor, 8.4 şiddetinde zelzeleler yaratıp göktaşları yağdırıyordum. bi müddet sonra oyunun verdiği hisle allah'a sirk koştuğumu fark ettim. ben de o vakit oyunu bıraktım. şüphesiz ki ben en doğrusunu yaptım.

    süper mario'da amacı dışına çıkmayı bırak tamamen amaçsızlık üzerine oyunuyordum bazen. mario tam kalenin önünde bayrak direğini indermek için zıplarken bazen direği aşıyordum. sonra ise sonsuz bir yol ve sonsuzluğa koşan bir mario. kimbilir belki de her seferinde yanlış kaleye denk gelmekten bıkmış olan mario'nun hayata karşı naif bir isyanı idi bu...............mantar kafalar yok, boru yok, boşluk yok, çekiç atan o.ç kaplumbağalar yok, kale yok ve prenses..zaten hiç olmadı. adamsın mario.

    benim içim en efsanesi ise bir oyunda medieval total war 2'de kutsal roma germen imparatorluğu ile hızımı alamayıp 1962 yılına kadar gelmiştim. bütün dünyayı fethetmiştim yine de bir tek ortadoğu'da suriye ve ırak'ta isyanlar çıkıyordu. "naptı lan bu devlet size!" deyip tuton şövalyelerimle beraber mancınık yolluyordum ben de. aslında o zamana gelmemin bir amacı da acaba oyunu yapanlar piçlik olsun diye nükleer bomba falan çıkarıyor mudur diye idi. çıkmıyor beyler. çok düzgün kral bir oyun total war, amacının dışına çıkarak oynadığım son oyun.

  • avukat hanımın aynı eteği bugün de giyerek işinin başına gelmesi gurur vericidir.
    anlamlı, akılcı, kör göze parmak bir mesajdır.
    aksi taktirde, konu dün etek boyu idi bugün başın niye açık demeye yarın kocan yanında olmadan tek başına buraya gelemezsine kadar giderdi bu iş.

  • bizi biz yapan değerlerden biri olan bu ritüel de kayboldu artık. salon oturmaları sona erdi. artık herkes kendi odasında bireysel tepkisini ortaya koyuyor. aileyi bir arada tutan gizli zincirlerden biriydi.

    elektrik geldiğinde evin çeşitli yerlerinde yakılmış mumları söndürmek için yarışmak da yok artık.

  • kanadada doktoraya gitmiş bir kız çocuğuna sorulur:

    -sizin ülkede kızlar okuyabiliyor mu?
    -yok ben türkiyede okuyabilen ilk türk kızıyım!