hesabın var mı? giriş yap

  • bundan 5-10 sene sonra ekonomik açıdan bugünlerden bahsedilince mevcut durum hakkında büyük ihtimal ''iktisadın intikamı'' tabiri kullanılacak. bundan sadece 1 yıl önce ekonomi kanallarında ciddi yorumcular ''yeni normal''den bahsediyorlardı. ''yeni normal''e göre iktisadın en temel teorileri bile artık hatalı sonuçlar veriyordu, dünya ekonomisinin eskisi gibi değildi; internet,iletişim araçları, gelişmiş ulaşım araçları vb. yenilikler nedeniyle dünya ekonomisi artık çok daha verimliydi ve bunu ekonomistler bile geç fark etmişti. eskiden normal kabul edilmeyen birçok durum artık normal olacaktı !

    ekonomiye merak saranların ilk sorduğu soru olan ''neden para basarak borçlarımızı ödemiyoruz ?'' sorusuna bu yeni akım ''çok da şey etmeyin ama basın gitsin'' mantığıyla yaklaşıyordu yani 2008'den sonra basılan devasa paranın çok da risk oluşturmadığını hatta dünyadaki verim artışı sebebiyle çok daha fazla para basma kapasitesi olduğundan bahsediyorlardı enflasyon uzun süre daha küresel çapta geri dönmeyecekti !

    bir ekonomistin ekonomiden bu kadar kopması anormaldi ama 2011-2017 arasında basılan devasa paraya rağmen bir türlü ortaya çıkmayan enflasyon insanları bu fikirlere itti; dünyanın en büyük merkez bankasının(fed) başkanı bile(j.yallen) neden ekonomide enflasyon oluşmuyor sorusuna ''bilmiyorum'' cevabını verebiliyordu.

    bugün yeni normalden bahseden kişi ekonomist olarak anılma konusunda risk yaşar. 2017'de fed'in üç defa faiz artırımını mümkün görmeyen saygın otoriteler şimdilik 4 artırımı garanti olarak kabul ediyorlar. fed'in çok önem verdiği ön görülebilirlik olmasaydı ya da abd'i trump gibi bir meczup yönetiyor olmasaydı 4 faiz artırımı bile iyimser bir senaryoya dönüşebilirdi !

    geçen senelerde küresel boyutta borsalar,emtialar vb. her varlıkta o kadar büyük balonlar ortaya çıktı ki piyasa bunlarla yetinemeyip yeni balonlar oluşturabileceği varlık biçimleri üretti.(kripto paralar)

    belki küresel şartlardaki aşırı rahat ortam herkesi ''yeni normal'' saçmalığına sürüklemedi ama en makul stratejistler bile gelen fırtınayı göremediler. 2018 başında gop(gelişmekte olan piyasalar) borsalarının sene sonlarına kadar rekordan rekora koşması bekleniyordu ! nisan ayında bile gop merkez bankaları faiz indirimlerine devam ediyorlardı ki mayısta resim tamamen değişti yani sadece türkiye'de değil dünyada bile yaygın şekilde sadece bir ay sonrası bile ön görülemedi !(biz o dönem %7'ler civarında büyümeyi planlıyorduk !)

    -arjantin'de kriz ortaya çıktı; tükiye'de durum kritik ve görünen o ki daha birçok ülke çok ciddi sarsıntı yaşayacak.

    sene başından beri msci gelişmekte olan ülkeler endeksine göre dolar bazlı olarak ülkelerin endekslerindeki değer kayıpları şu şekilde-;(geçen haftaki veriler)
    türkiye-%52
    brezilya-%19
    g.afrika-%19
    endonezya-%18
    filipinler-%17
    macaristan- %15
    bu şekilde gidiyor. aynı dönemde msci dünya endeksi ise %2,5 artıda !

    yine aynı dönemde;
    türk lirası %34
    arjantin pesosu %33
    brezilya reali %13
    rus rublesi %11
    güney afrika randı %9 değer kaybetti.

    peki küresel şartlarda bozulma başladı mı? abd, faiz artırıyor ama henüz nötr faiz oranına bile (ekonomik aktiviteyi ne destekleyen ne de yavaşlatan) bir sene kadar uzak üstelik nötr seviyeye ulaştıktan sonra bile faiz artırımına ihtiyaç duyabilecek bir görünümleri var. ingiltere'de az biraz faiz var, avrupa ve japonya merkez bankalarının ise faiz oranları halen negatif ! parasal genişleme daha yeni zirvesine ulaştı ki bu basılan paralar uzun yıllar içinde geri toplanacak yani en az 3-5 sene bunun etkisini göreceğiz. girdiyi çok uzatmamak için örnekleri uzatmıyorum, sadece bu iki ötnek yeter mevcut riskler ise bundan çok daha fazla...

    gop'ta çok uzun yıllar sürmesi muhtemel bir maraton başladı ama yarışmacıların hepsi daha 100. metrede nefes nefese. bu girdi türkiye hakkında değil; türkiye'nin en kötüyü görüp görmediği henüz net değil ama bizim yaşadığımızı daha birçok ülkenin yaşama riski ciddi şekilde mevcut. asıl sorun ise bu dayağın sadece gop ile sınırlı kalıp kalmayacağı ! bu dayak gelişmiş ülkelere de sıçrarsa dünya şu son yedi yılda yaşadığı bolluk kadar kıtlık da yaşayabilir.

    gop'un borç riskini bir girdide yazıp buraya link olarak ekleyeceğim.

  • hürriyet gazetesinin taşra baskısında karşıma çıkan ilginç ilan: ekran görüntüsü

    hor görme
    saygısızlık etme
    saçı uzun aklı kısa deme
    taciz etme
    çocuk yaşta evlendirme
    hakkını çalma
    dövme sövme
    laf atma eve kapatma
    susturma
    eğitim hakkını elinden alma
    yok sayma
    el kaldırma
    özgürlüğüne dokunma
    gazoz olma
    adam ol.

    edit: debe editi değil sakin olun. "o saatte taşra baskısını nasıl buldun?", "kaç para aldın?" gibi sorulara muhatap oldum. basit cevabı şudur: hürriyet'in e-gazetesine aboneyim. playstore'dan edinilebilen bir uygulaması var ve bu uygulama yeni baskı çıktığında uyarı gönderiyor. ben de yeni baskıya bakarken (ki taşra baskısı diyordu.) ilanı gördüm ve sizinle paylaştım. bu.

  • türkiye'de "komşum indirmiş", "kuzenim yazmış" kanunen suç teşkil eden bir eylem için kesinlikle bahane olmuyor. savcılar, hakimler bu açıklamayı zerre kale almıyor. başka birisi itiraf etmedikçe abone her daim sorumlu. haliyle wifi paylaşmak, paylaşımını övmek türkiye sınırları içerisinde felakete davet çıkartmak. aslında bu zaafiyeti kullanarak zarar vermek istediğin birinin hesabından bu tarz paylaşımlarda bulunmak bir saldırı yöntemi olarak bile uygulanabilir.

    o yüzden türkiye'de wifi paylaşımı tavsiye etmeyin. bu önerilen savuşturma yollarını uygulayın. immanuel'i dinlemeyin. o ne dediğini bilmiyor.

  • pek çok yerde böyle birini bulursan onu asla kaybetme diye sözler, fotoğraflar paylaşılmaktadır... kesinlikle katılıyorum; bu cümle içten söylendiğinde önemsemeyi, değer vermeyi gösterir. bir de bunu ergen tripleri, baskı unsuru olarak görenler vardır ki, merak ederim sorunları daha önce hiç önemsenmemiş olmaları mıdır yoksa karşısındakini önemsememiş olmaları mı?

    evet arkadaşlar, hayatınızda böyle biri varsa asla kaybetmeyin, sahip çıkın, vazgeçmeyin...

  • genelde ana kazananın (ki genelde erkek olur) evin tüm masraflarını kazanıp, yan gelirin (genelde kadın olur) aldığı maaşı kendi kredi kartına yatırmasıyla ortaya koyacak bir şeyin kalmamasında oluşur. yani ben en azından evliyken öyleydi. hanımefendi 200 liralık mascara kullanırken ben arka tarafta arkadaşlarımla çay içecek parayı bulamadığım günlere vesile olmuştur. büyük dengesizliktir. kazandığın para eşit olmayabilir ama o oranda yükün altına girilmelidir.yıpratıcı

    edit: boşandım yahu

  • mağdurmuş, dolandırılmış, akp'yi senelerdir destekleyen kendisi bile bu haksızlıklara uğruyorsa artık oy vermeyecekmiş.

    bakın ahlakı görün. güce tapmak, rant peşinde koşmak tam olarak bu.

    sadece oy attığı için bile ayrıcalık bekliyor. akp'ye oy atmayan onca insan adaletsizliklere maruz kalabilir bu kafaya göre sakıncası yok.

  • iş yerinde iş amaçlı kullandığım msn messenger programında müşterimiz olan firmalardan birinin muhasebe sorumlusu kadına vergilerin ödeme tarihlerini yazarken , 31.03.2009 yazmamla monitörde 31 çeken kocaman bir el ve tarrak eşliğinde ekrana attıran 31 harfinin yerine koyulan ifadenin çıkması ve benim monitöre bakmadan yazıp göndermem . bu olay bende anlık tansiyon düşüşü ve soğuk terleme yaratmıştır. uzun bir süre msn kullanmamama vesile olmuştur.